"Güvenilir gıda" mümkün mü?..

Tükettiğiniz gıdalar ne kadar güvenilir, hiç düşündünüz mü? Hepimiz, en güzel gıdaya ulaşıp ailemize en iyisini yedirmek isteriz. Peki, bir ürünün güvenilir gıda olduğunu nasıl anlarız?

"Güvenilir gıda" mümkün mü?..
Akşam'dan Seren Aksüs'ün yazısı...

GIDA HİLECİLERİ İŞ BAŞINDA

Dünyada en çok zeytinyağı ve bal üreten ikinci ülke Türkiye. Ancak “sofralarımıza gelen bu ürünler ne kadar güvenilir?” İşte bu, en çok merak ettiğim soruların başında gelirdi. Bu sorulara yanıt bulabilmek adına geçen hafta İzmir’e Oliv Tech & Ekolojik Organik Ürünler Fuarı'nı ziyarete gittim. Bir kez daha gördüm ki bizim millet açık ürün sevdalısı. “Memleketten geldi” yazısını, sokakta, caddede, nerede görürse almaya razı. Ürün açık mı, hijyenik mi, saklama koşullarına uygun mu saklanmış bütün bunlara dikkat etmeden alırız ürünü. Şimdi vaziyet bu kadar acıklıyken konu elbette "Organik mi, değil mi? Zirai ilaç kalıntısı ne kadar? Tarım ilacı az mı kullanıldı, çok mu?" konularına hiç gelmiyor. Oysa ki güvenilir gıdanın ne olduğunu bilmek çok önemli…

GÜVENİLİR GIDA NEDİR?

Güvenilir gıda, tarlada yetiştiği toprağın uygunluğundan depolanma sürecine, paketlendiği andan satışa sunulmasına kadar geçen bu süreçte insan sağlığına zararlı olacak ürünlerin kullanılmadığı gıdadır. Tüm bu süreçleri test ederek tarladan sofranıza gelene kadar kontrol altında tutabilen güvenilir markaları tercih etmelisiniz. Bu hem alacağınız marketleri seçerken hem bu marketlerde alacağınız gıdalara karar verirken dikkat etmeniz gereken bir kural. İyi ve güvenilir gıda üreten markaları desteklemeli ve ürünlerini almalısınız. Tabii ürünün üretimi ve paketlenmesi kadar, rafa gelme süreciyle saklanma koşulları da önemli.

BAĞIMSIZ DENETİM ŞART

Buradaki en önemli konu; çiftçinin tarlada, ürünün nakliye ve paketlemede, markanın üretimde ve rafta denetlenmesi… Peki, bu denetimi kim yapacak? Bu kontrol bağımsız denetim kuruluşlarınca yapılmalıdır. “Çiftçi ürünü ekmeden tarlasını hazır hale getiriyor mu? Mahsul yetişirken gereksiz ilaç kullanıyor mu? Yetişen ürünü zamanında topluyor mu? Topladıktan sonra uygun koşulda saklıyor mu?” Bu soruların tamamı yanıtlanmalı ve denetlenmelidir.

SERTİFİKALARA GÜVENİN

Aldığınız her ürün organik olmak zorunda değil. Ama illa ki güvenilir, size ve ailenize zarar vermeyecek şekilde olmalı. Ama derseniz ki “Benim aile bütçem ürünleri organik almam için yeterli” o başka… Bu sefer ürünlerin üzerinde “organic” sertifikası aramanız gerekir. O zaman da Gıda, Tarım ve Hayvancılık bakanlığı tarafından yetkilendirilen kurum ve kuruluşların verdiği, “Organik Tarım” etiketli ürünlere güvenebilirsiniz. Bir ürün sadece satan kişinin demesiyle doğal, ekolojik ve organik olmaz. İspatı analiz, denetim, belgelendirme ve sertifikadır.

YOL KENARINDAN ALMAYIN

Güvenili Ürün Platformu toplantısında bir araya geldiğimiz İnvenura Gıda Analiz & Denetim grubu CEO’su Burak Karapınar, yol kenarında satılan zeytinyağlarını analiz ettiklerini ve sonucun korkunç olduğunu aktardı. Yol kenarında satılan zeytinyağlarından aldıkları 17 numunenin 15’inin sahte çıktığını, içinde zeytinyağı olmadığını tespit ettiklerini iletti. İçinde pek çok diğer yağ karışımlarının çıktığını üzülerek kanıtladıklarını anlattı. Bu konuda en dertli sektörlerden biride bal sektörü. Yıl boyunca ülkemizde üretilen balın yüzde 75’i açıkta satılan, bunun en az yüzde 50-60’ı sahte üretim ürünü. Bu sahtecilik, zabıtanın tespit edebileceği bir durum değil. İlla ki analiz yapılmalı. Hele bir de kargo ile süt/peynir yollayanlar var. Eyvah eyvah… Soğuk zincir olmadan, gazete kağıdana sararak yollayan. Kullanılmış pet şişe, kendi ineğimden sağdım diyerek çok yüksek fiyata süt satan var. Bunları kesinlikle almayın.

NE YERSEN O OLURSUN

Tağşiş (içine başka şey karıştırma) ve sahte ürün üretimin, yol kenarında satılan, ne olduğu belirsiz ürünlerde çok yüksek olduğu aşikar. Burada görev, bunları almayarak hepimize düşüyor. Her zaman aklımızda olması gereken gerçek; ne yersek, vücudumuza ne verirsek ona dönüştüğümüzdür. Zaten yediğimiz bir lokma yemek, hiç değilse onu da güvenilir yiyelim. Markasız, denetimsiz ürünlere rağbet göstermeyelim. Bu konuda oldukça mesafe kat etmiş, kendini, süreçlerini, ürünlerini denetleten üreticilerimiz, firmalarımız, markalarımız ve yörelerimiz mevcut. Bunları araştırıp bulup, onlara güvenelim. Onlardan daha iyisini talep edelim, hep iletişimde kalalım…

SEREN AKSÜS / AKŞAM GAZETESİ