Hanefi Yeter: "Sanat sadece duvarları süslemez"

Usta ressam Hanefi Yeter’in 50 yıllık sanat serüveni “Evvel” sergisinde... İşlerinde toplumsal meseleleri konu eden Yeter, “Sanat, duvarları süsleyip insanlara hoş görünmek için yapılan bir şey değil. Sanatçının, çağımızın sorunlarını irdelemek gibi bir zorunluluğu var” diyor.

"Sanat sadece duvarları süslemez"
Yeni Şafak'tan Seray Şahinler Demir'in haberine göre sanatın merkezine insanı koyan, toplumsal meseler karşısında insanın sevincini, hüzününü, hayallerini çalışmalarında işleyen usta sanatçı Hanefi Yeter’in ilk retrospektifi açıldı.

90’ın üzerinde kişisel sergi açan, çok sayıda karma sergiye katılan ve eserleri çeşitli müze ve özel koleksiyonlarda yer alan sanatçının bu çok özel sergisi, 50 yıllık sanat serüvenine ışık tutuyor.

Sanatçının “Evvel” adını verdiği sergisinde, tuval resimleri, seramik çalışmalar gibi eserleri yer alıyor.

Hanefi Yeter: "Sanat sadece duvarları süslemez"

HASASSİYETİ KAYBETMEDİK

Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun atölyesinde eğitim alan sanatçı, 1972’deki mezuniyetinin ardından Almanya’ya gitmiş, sanat hayatının 30 yılını burada geçirmişti. Yeter, bu süre zarfında, Almanya'daki Türklerin sorunlarını eserlerine konu etti:

“Hiçbir zaman Türkiye’den kopmadım. Sanatsal ortamını takip ettim. O duyarlılığı dışlayamıyordum çünkü bizde hassasiyet vardı” diyen Yeter şunları kaydediyor: “Almanya serüvenimin başında Türk çocuklarının problemleri, oturma izni, kaçak işçiler gibi sorunların üzerine gittim. Bu sorunları resimlerime yansıttım. Dünya koşullarında oluşan problemler üzerine de çalıştım. Çernobil hakkında yaptığım bir resim var. Burada sergiliyoruz. 1980’li yıllarda Türkiye’deki terör olaylarına karşı duyarsız kalamazdım. Onun üzerine yaptığım resim var. Bunların yanında da içe dönük, duygusal olarak yaptığım işler oldu.”

Hanefi Yeter: "Sanat sadece duvarları süslemez" - Resim : 2

Geçmişe bakmıyorum

“Evvel geçmişi anlatıyor. Hepsi benim evvelim”
diyen ressam Hanefi Yeter, “Çok çalışan bir sanatçıyım ama geri dönüp baktığımda şunları da apabilseydim ne güzel olurdu diyorum. Sanat uçsuz bucaksız bir derya. Bir yerinden tutunca bazen noksanlıklarınızı görüyorsunuz. Ama ben geriye bakmıyorum. Hep daha neler yaparım diye düşünürüm" diyor.

YENİ PENCERE AÇIYORUZ

Sanatçıların toplumsal meselelere karşı duyarlı olması gerektiğini belirten Yeter, şöyle konuşuyor: “Sanatçının dünyadaki olaylara duyarlı olmasını yeğlerim. Çünkü sanat, insanların duvarını süsleyip onlara hoş görünmek için yapılan bir şey değil. Sanatçının, çağımızın sorunlarını irdelemek gibi bir zorunluluğu var. Bunu topluma en iyi yansıtacak kesimiz. Ve o duyarlılığı gösterdiğimiz zaman insanların bu sorunları algılaması daha kolay olacak. Meselelerle daha çok ilgilenecekler. Politikacılar zaten işini yapıyor ama biz bu sorunlara başka pencereden bakabiliyoruz.”