'A.Ş.K.'ın kötü adamı konuştu!..

"Suskunlar", "A.Ş.K", "Kayıp Şehir" gibi sevilen projelerde oynayan Tugay Mercan, oyunculuğa başlamasından, yayından kaldırılan dizilere ve rol arkadaşlarına kadar birçok konuyu anlattı.

'A.Ş.K.'ın kötü adamı konuştu!..
Çocukluğunuzdan itibaren hayaliniz hep oyuncu mu olmaktı?
Oyunculuğa kursiyer olarak başladım. Bir gün annemle teyzem, eve gelip ‘Sürpriz yaptık, seni tiyatro kursuna yazdırdık’ dedi. Ben de başlayınca bırakamadım bir daha. Çocukken futbola meraklıydım, Sonra kursa başlayınca tiyatro hocam ‘Sen bu işi hobi olarak yapamazsın ikisinden birini seç’ dedi. Ben de tercihimi tiyatrodan yana kullandım. Futbolu bıraktıktan belli bir süre sonra, hocam beni tiyatroya aldı ve Yaşar Kemal’in yazdığı rahmetli Müşfik Kenter’in yönettiği “Teneke” isimli oyunun kadrosuna dahil etti. O oyundan sonra konservatuvara  girmem gerektiğini gördüm. Çünkü sahnedeki arkadaşlarımın ve ustalarımın hepsi konservatuvar mezunuydu ve çok daha fazlasını öğrenecektim.

Haliç Üniversitesi’nde Tiyatro Bölümü’nde okuduktan sonra, Bakırköy Belediye Tiyatrosu’nda sahne almışsınız.  Tiyatro mu yoksa dizi ve sinema filmleri mi sizi daha çok tatmin ediyor?  Bundan sonra proje tercih ederken sizin için hangisi öncelikli olacak?
Tiyatroda canlı bir performansı seyirciye sergilemek tabii ki de bambaşka bir şey. Sinema filminde oynadığın bir karakteri beyazperdede izlemek veya her hafta yayınlanan bir dizide idman yapar gibi karakterine çalışmak da öyle…  Dediğim gibi hepsinin lezzeti bambaşka. Benim için en önemlisi oynadığın karakter. Karakterden zevk alıyorsan işini de severek yapıyorsun demektir

ŞÖHRET OLMAYI HERKES İSTER

Sevenleriniz sizi ‘Suskunlar’ dizisinde canlandırdığınız rolle tanıdı. Dizilere eskiden sabun köpüğü gibi bakılırdı, günümüzde artık şöhret dizilerle mi geliyor sizce de?

Biraz da istemeye bağlı. Şöhret olmayı istemekten bahsetmiyorum. Herkes ister ve istiyor da. Yaptığın işe kafa yormak ve kendini yetiştirmekten bahsediyorum. Çünkü o zaman sabunun köpüğü olup uçmuyorsun kokusu olup kalıyorsun.

Çocuk gelinlerin dramına dikkat çeken ‘Halam Geldi’ sinema filmi Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde de gösterildi. Kısaca kendi rolünüzü hatırlatır mısınız? Sizce amacına ulaştı mı?
Ferhat karakterini oynuyordum. Diyarbakır’dan Kıbrıs’a göç etmiş 4 kişilik bir ailenin babası Ferhat. 2 çocuğu var. Büyük kızı, yani büyük dediğime bakmayın 13 yaşında. Onu evlendiriyor. Kendi içinde derinlikleri olan bir rol. Umarım amacına ulaşmıştır. İzlerken duygulandığım yerler çok oldu.

OYUNCU OLMASAYDIM FUTBOLCU OLURDUM

Oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz? Neden?

Futbolcu olmak isterdim önceden oynuyor olmam vesilesiyle. 370 kişilik bir salonda seyirciye göstermiş olduğun performansın beğenilmesi beni etkiliyor Sahada ise binlerce insanın seni izlemesi ve alkışlaması mükemmel olsa gerek.

Suskunlar’ın ardından, Kayıp Şehir, Tatar Ramazan, A.Ş.K gibi dizilerde oynadınız. Sizce dizi enflasyonu mu yaşanıyor? Kayıp Şehir ve özellikle A.Ş.K dizisi güçlü kadrosuna rağmen çabuk bitti. Bir doygunluk mu söz konusu ya da yanlış cast mı yapılıyor?
Senaryoda çok parlak gösterilen hikaye ekranda aynı etkiyi yaratmıyor ya da kanallar arasında uygulanan stratejilerin kurbanı oluyor.

HAZAL’IN ENERJİSİ BENİ ETKİLEDİ

Hazal Kaya ile çalışmak nasıldı? Sette zaman zaman tartışmalar yaşandığı basına sızdı, bunların doğruluk derecesi nedir? Yeniden Hazal Kaya ile bir projede birlikte olmak ister misiniz? Sizi en çok hangi yönü etkiledi?

Hazal’la çalışmak keyifli ve güzel. Yüksek bir enerjisi var. Ben sette ve set dışında böyle bir şeyle hiç karşılaşmadım. Onunla yine birlikte olmak isterim. Enerjisi etkiledi beni.

Yeni projeleriniz neler? Sizi ne tür bir rol zorlar?
Yeni projeler zaman içinde netleşecek. Onun için bir şey diyemiyorum. Rol konusunda ise sahaya çıkmadan rakibini tanıyamazsın.

YAKIŞIKLI DEĞİLİM AMA KARİZMATİĞİM

Sizin için aşk nedir? Olmazsa olmazlarınız arasında mıdır?

Aşk… Hayatta her şeye aşık olabiliriz ve eğer o gerçek aşksa bir anda her şeyin değiştiğini görürüz. Bir anda siyah beyaz bir hayattan, renkli bir hayata geçeriz. Onun için renkli yaşamak ve buradan beslenmek varken neden pes ve soluk bir hayatta kalalım.

Kendinizi yakışıklı buluyor musunuz? Aranızda hayranlarınızla ilginç anlar oluyor mu?
Yakışıklı bulmuyorum çünkü değilim. Karizmatik belki.

AKŞAM İNTERNET SİTESİ
Konular Röportaj