ABD desteği İran'da ters tepti!

İranlılar, yaşadıkları 'gerçek sorunlar' nedeniyle sokağa inmişti. Ancak bunu fırsat bilen ABD'nin kaos için çabalaması, onlarda milli refleksi harekete geçirdi ve halk meydanlardan çekildi. Şimdilik halı altına süpürülen sorunlar giderilemezse eylemler yeniden başlayabilir.

ABD desteği İran'da ters tepti!
Yeni Şafak'tan Kiymet Sezer'in haberine göre 2017’nin son günlerinde ekonomik sıkıntılarına çözüm talebiyle sokağa inen İran halkı, devreye Amerikan desteği söylentileri girince haklı protestolarını sonlandırdı. İranlılar, ülkelerine dışarıdan müdahale edilmesini istemediklerini, sergiledikleri milli duruşla gösterdi. İlk günlerde ABD’nin kışkırtıcı tavrını destekleyen çok sayıda Avrupa ülkesi de İran halkının bu duruşu karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. Suriye ve Irak’tan sonra Ortadoğu’daki oyunları bu kez İran’da bozulan ABD ve İsrail, bir kez daha yalnız kaldı. Bununla birlikte eğer halkın talepleri karşılanmazsa İran’da çok kısa bir süre sonra gerilimin yeniden alevlenmesi kaçınılmaz. Ülkede karışıklık isteyenler, iç sorunları kaşımak için şimdiden hazırlıklara girişti.

SORUNLAR ÇOK BÜYÜK

İran’da halk uzunca bir süredir ekonomik sorunlar yaşıyor. Batılı ülkelerin ambargosu, bankaların iflas etmesi, temel gıda ve tüketim maddelerine gelen zamlar nedeniyle İranlılar geçinebilmek için 2-3 işte birden çalışmak zorunda. İran halkı, yayılmacı politikalar gereğince bölgeye büyük paralar döken devletin artık iç sorunlara odaklanmasını istiyor. Ekonomik kaygılar içindeki halkın üzerine bir de eğitim, hava kirliliği gibi sorunlar eklenince protestoların fitili 28 Aralık’ta, muhafazakarların ağırlıklı olduğu Meşhed’de ateşlendi. İlk günlerde ülkedeki her kesimden destek gören protestolar, İran’a müdahale için fırsat kollayan güçlerin iştahını kabarttı. Halkın tepkisini fırsat bilen bu güçler, gösterileri şiddet eylemlerine dönüştürdüler.

BİR HAFTA OHAL YAŞANDI

Önce ABD Başkanı Donald Trump, eylemcilere destek açıklaması yaptı, İran’ı halkına zulmetmekle suçladı. İsrail de hemen peşinden geldi. Amaçları protesto eylemlerini kullanarak İran’a müdahale idi. Bu tavırlarını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne de (BMGK) taşıdılar. Sahada protestoların sürmesi için provokatif girişimler de aynı anda devreye girdi. Yüzü maskeli kişiler kamu kurumlarına saldırdı. Gençlere sokak aralarında sopalar dağıtıldı. Ancak İran’da meydanların kesin hakimi güvenlik güçleriydi. Protestocular hızla püskürtüldü. Ölü sayısı net olarak bilinmese de yüzlerce genç tutuklandı. Tahran sokakları bir hafta boyunca akşam saatlerinden itibaren OHAL’i yaşadı.

DIŞ DESTEK GELDİĞİNDE...

Protestolara ABD ve İsrail desteği, haklı talepleri için sokağa çıkan halkın tepkisini söndürdü. Köklü bir geleneğe sahip olan İran’da milli hassasiyetler ağır bastı. İlk gün Meşhed’de sokağa çıkan muhafazakar ve reformist kesimler protestolardan desteklerini kesti. Hükümet yanlıları ABD, İsrail ve İngiltere’nin içişlerine müdahale ettiği iddialarıyla protestolara karşı sokağa çıktı. Ancak provokatif olarak devam eden protestolara ilişkin büyük bir kaygı vardı: Devrim muhafızları sokağa iner mi? Özellikle cuma günü bu endişe çok yoğun hissedildi. Hükümet yanlılarından büyük mitingler bekleniyordu. Safların belirleneceği beklentisinde olan bu kesimlerin en büyük korkusu ise 2009’daki gibi kanlı bir çatışma ortamıydı.

DEVLET OYUNU GÖRDÜ

Ancak korkulan olmadı. Ayetullah Hamaney’e bağlı cuma imamlarının da gözardı edemediği ve zaman zaman bu yönde destek açıklamaları yaptığı haklı taleplere kulak tıkamayan İran devleti, son ana kadar yumuşak güç ve itidal telkiniyle gitti. Zam kararlarında geri adımlar atıldı. Yüzde 50 artırılacağı söylenen benzin fiyatları zammı yüzde 20 ile sınırlandırıldı. Büyük oyunu gören devlet yetkililerinin yaptığı ‘mesaj alındı’ açıklamaları, aşırı güç kullanmayıp halkın kucaklanması ve cuma gününün beklentilerin aksine çok sakin geçmesi ile oyun bozuldu. Cuma hutbelerinde gözaltındaki gençlere iyi davranılması için yapılan çağrı da bu doğrultuda önemli bir iyi niyet göstergesi oldu. İran’da fitneyi engelleyen, halkın gösterdiği milli duruştan başka bir şey değil. İran halkı, ülkeye yönelik dış müdahaleye karşı, demokratik eylemlerini şimdilik askıya almış durumda.

‘İçeriden’ bir uyarı

İran’ın önde gelen Sünni din adamlarından ve Sistan ve Belucistan eyaletine bağlı Zahidan kentinin cuma imamı Mevlevi Abdulhamid İsmailzehi, topluma uygulanan baskının dini ve anayasal özgürlükler çerçevesinde hafifletilmesi gerektiğini belirtti. Basın ofisinden yapılan açıklamada İsmailzehi, “Devlet ve hükümet yetkilileri, halkın gösteri ve itirazlarını dikkate alarak bu şikayetlere kulak vermeli. Dini ve anayasal özgürlükler çerçevesinde, halka ifade özgürlüğü hakkı tanınmalı ve topluma uygulanan baskılar hafifletilmeli” dedi.

HİÇBİR ADIM ATILMIYOR

Sistan ve Belucistan’da işsizlik ve yoksulluğun hat safhada olduğunu belirten İsmailzehi, şunları kaydetti: “Halk bir taraftan gelir sıkıntısı yaşarken, diğer taraftan hayat pahalılığı ve ekonomik sorunlarla boğuşuyor. Yetkililer bu sorunları görmeli ve her şartta halkın yanında yer almalı. İran’daki Sünni toplum da ayrımcılıkla karşı karşıya. Sünniler 40 yıldır kendilerine uygulanan ayrımcılığın son bulmasını istiyor. Örneğin, büyük bir kentte küçük bir cami başvurusunun, ısrarlı takip ve yazışmalarımıza rağmen dikkate alınmaması üzücü bir durum. Maalesef bazı kentlerde Sünnilere yönelik baskılar devam ediyor ve mescitler kapanıyor. Bazı kentlerde Sünni nüfus çoğunlukta olmasına rağmen, şu ana kadar bir bölge amiri, kaymakam veya vali Sünnilerden seçilmedi. Halkın sorunlarını bilmelerine rağmen sıkıntıları çözmek için bir adım atmıyorlar.”

İç işlerine karışmayın


ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) taşıdığı İran’daki protestolara desteğini bir kez daha gösterdi. Rusya ise konseyi ‘kötüye kullanmakla’ eleştirdiği ABD’yi ‘sahte bahanelerle’ İran’ın içişlerine karışmakla suçladı. ABD’nin talebi üzerine İran protestoları başlığıyla toplanan BMGK oturumu, ABD’li temsilci Nikki Haley ile Rus büyükelçi Vassily Nebenzia’nın tartışmasına sahne oldu. İran’da halkın 79 noktada ayaklandığını iddia eden Haley, Tahran’ın Suriye’de Esed rejimini desteklemek için en az 6 milyar dolar harcadığını ve bunu bilen halkın hükümeti protesto ettiğini dile getirdi. Rus temsilci Nebenzia ise ABD’li Haley’e şu cevabı verdi: “Bırakın, İran kendi sorunlarıyla ilgilensin. Konseyin enerjisini boşa harcıyorsunuz.”

İran notları

* Uluslararası arenada yangın yeri görüntüleriyle son dönemde gündeme gelen İran, çok güvenli bir ülke. Turistlere kapıları açık. Hiçbir şekilde rahatsız edilmiyorsunuz.

* Kadınların aktif hayata katılımları artmış durumda.

* İran’da bir şeyler değişmiş. Ancak baskı ortamı halen sürüyor. İran istihbaratının ve güvenlik gücünün baskısı, insanların kendilerini ifade etmelerine büyük bir engel. Yine Farsi kültür, içindeki Türkleri ve Arapları asimile etmeye çalışıyor.

* Herkesin elinde cep telefonu var. Sosyal ağlar, internet gezintileri ve böylece dünyayı gören, bilen ancak kendini ‘hapsedilmiş’ hisseden bir toplum var. Rejimin de bu doğrultuda yenilenmesi ve değişmesi gerektiğini düşünenler çoğunlukta.

* Yoğun bilgi kirliliği de var. Cuma günü rejim yanlısı en büyük mitingin olduğu Tebriz’de akşam, sosyal medya üzerinden protesto videoları yayıldı. Ancak bu videoların gerçeği yansıtmadığı, Tebriz’in geceyi sakin geçirdiği ortaya çıktı. Yalan paylaşımlara karşı halk şimdi çok daha temkinli.

* Halkın en çok tepki gösterdiği şeylerden biri de gelir adaletsizliği. Çok sayıda devlet memurunun fahiş maaşlar aldığı söylentileri toplumu daha da geriyor. 82 milyonluk nüfusun 2 milyonunu doğrudan Hamaney’in atadığı imamlar oluşturuyor. Güvenlik ise ‘Hamaney’e bağlı/hükümete bağlı güçler’ şeklinde bölünmüş durumda.

* Gösteriler sırasında gözaltına alınan üniversite öğrencisi sayısının 90 olduğu açıklandı.