Ahmet Hakan sordu: "Ne oldu sizin şu Bank Asya işi?"

Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, kendisini hedef alan gazeteci Nagehan Alçı'ya yanıt verdi.

Ahmet Hakan, Nagehan Alçı'ya sordu!
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, kendisi hakkında çok sert ifadeler kullanan Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı'ya yanıt verdi.

"Nagehan! Ne oldu sizin şu Bank Asya işi?" diye soran Ahmet Hakan, "Bank Asya’nın önünden geçenlerin bile hayatlarının karartıldığı bir dönemde... Bank Asya’dan misler gibi kredi çekmenize rağmen niye size hiçbir şey olmuyor meselesini de bir açıklığa kavuşturuver bi zahmet." diye yazdı.

İŞTE AHMET HAKAN'IN O YAZISI:

NAGEHAN! NE OLDU SİZİN ŞU BANK ASYA İŞİ?

NAGEHAN!

Bana ağır hakaretler etmiş, inanılmaz iftiralar atmışsın.

Et hakaretini, at iftiranı... Çekinme. Hiç çekinme.

*

Fakat bu arada elin değmişken...

Sizin Bank Asya’dan aldığınız bir kredi işi vardı ya... Ne oldu ona? Bir izah ediversen de öğrensek.

*

Ve yine elin değmişken... Bank Asya’nın önünden geçenlerin bile hayatlarının karartıldığı bir dönemde...

Bank Asya’dan misler gibi kredi çekmenize rağmen niye size hiçbir şey olmuyor meselesini de bir açıklığa kavuşturuver bi zahmet.

AHMET HAKAN'IN HÜRRİYET'TE YAYINLANAN YAZISININ TAMAMINI BURAYA TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ...

NE OLMUŞTU?

Ahmet Hakan, 1 Haziran 2018 tarihli 'Gazeteciliğin geldiği son nokta' başlıklı yazısında, Muharrem İnce'nin konuk olduğu, Nagehan Alçı'nın da gazeteciler arasında yer aldığı televizyon programıyla ilgili olarak 'Eskiden...Siyasetçiler madara olurdu. Bugün... Gazeteciler madara oluyor.' ifadelerini kullanmıştı.

Nagehan Alçı da Ahmet Hakan'ın bu sözlerine yanıt niteliğindeki 'Çoktan madara olmuş bir muhbirin portresi' başlıklı yazısında şu ifadeleri kullanmıştı;

"AK Partililerden CHP’lilere, MHP’lilerden HDP’lilere toplumdaki herkesin müşterek nefretini kazanmış bir insan düşünün. 80 milyon içinde hiç kimse ona güvenmiyor ve sözlerine inanmıyor. Çünkü dara düşünce herkesi yarı yolda bırakmış, zor durumdakilere acımasızca tekme vurmuş. Yeri gelmiş şahsi menfaatleri için en yakınlarını ve hayatında sadece iyilik gördüğü dostlarını sırtından hançerlemiş, en samimi arkadaşlarına bile kasten kötülük yapmış. Kötülük yapmakla ve kötü insan olmakla gurur duyan bu patolojik şahsiyet utanmadan hâlâ, tüm Türkiye’ye defalarca madara olduğu halde ahkâm kesiyor.

Türk basın tarihi çok sayıda kötü insan görmüştür ama bu derecesinin daha önce geldiğini sanmıyorum."