Ahmet Uğurlu'dan açık teşekkür

Sanatçı Ahmet Uğurlu'dan açık teşekkür

Ahmet Uğurlu'dan açık teşekkür
Adalet Yürüyüşü Hareketinin Lideri Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu‘na Açık Teşekkür...

Uzun bir süredir sığ  tartışmaların bilhassa siyasi ayağında oynanan oyunlara yapılan ‘Tiyatro’ benzetmesini üzülerek izliyor, dinliyorum.

Darbeden, çeteciliğe, Fetöcülüğe, hırsızlığa, arsızlığa kadar her bahiste yapılan ‘Tiyatro’ benzetmeleri gerek akademia’nın gerek siyasetin, siyasetçilerin ve medyanın  ağzına pelesenk olurken bir acı gerçek de ortaya çıktı, ne yazık ki bu benzetmeleri yapanların sanat, tiyatro hakkında bir fikirleri yok.
Saygıları hiç yok.
Olsa bu hoyrat benzetmeyi yapmazlardı.

İşte bu ortamda Kemal Beyefendi, Oğuz Haksever’i bu benzetmeyi yapmaması için uyardınız, bu itibarla teşekkürü mesleğimin haysiyeti adına borç bilirim.

Sokratın aynı zamanda heykeltraş, Jean- Jacques Rousseau’nun usta bir müzisyen, Einstein’ın   keman virtiözü olduğunu düşünürsek, birbirinden farklı disiplerini bir arada tutan artistik zekanın yol gösteren ortak aydınlatıcı fenerinin yaratıcı zeka olduğunu söyleyebiliriz.

Sanatkar eğer ressamsa gözü, müzisyense kulağı olan insandan ibaret değildir elbette, her kası olanın boksör olamıyacağı gibi.
Resimler duvarlar boş kalmasın  süslensin, oyunlar akşamları yatmadan önce uyku getirsin diye  oynanmadı, devrimler insanlar ölsün, icatların bombalara ilham olsun diye yapılmadığı gibi.

Sanat  ve bilim  hem savunma, hem taarruzdur insanlık düşmanlarına, insanlık adına. Yazdığı oyundur ama kendisi oyun değildir. Bunları hatırlattınız teşekkür ederim.
Elbette  yorumcusunun politik görüşü çizdiği resimde, yontusunda, yazdığı oyunda, o oyunu yorumlayışında yansır, sanat  politik bir mücadeledir.

Sanatın  ilkeleri herşeyin para değeri olarak ölçüldüğü  zamanlarda materyalistlerle çatışsa da uygar ülkeler bu iki unsuru bir araya getirmeye çoktan başladılar çünkü ufukta görünen kurulması öngörülen demokrasilerde  sanat, yorumcu, yaratıcı  kapitalin vaz geçemiyeceği unsurlar, keşke  ülkemizde de bunun farkına varılabilse.
Yıllar önce Karaman’a panayıra gelen ve altına ağ sermeden ip üstünde yürüyen korkusuz ip cambazını  hayranlıkla izlediğimde küçük bir çocuktum.

Tiyatro yıllarımda, sahneye çıkan ve her oyun bitiminde halkın önünde eğilip selamlayanın içimdeki  Karamanda izlediğim ip cambazı olduğunu onlara hiç söyleyemedim. Size Teşekkürüm vesile olsun... Yolunuz açık olsun Sayın Kılıçdaroğlu.

Nereye gideceğini bilmeyenleri bile yollar aydınlıklara çıkarır bunu yollara düşmüşlerden iyi kim bilebilir ki.

Saygılarımla  / Ahmet Uğurlu

Bu Açık teşekkürü sitelerinde yer verip yayınlayan değerli kardeşlerime de teşekkürü borç bilirim...