Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan flaş açıklama!

Kadıköy'deki Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nin kundaklanmasıyla ilgili Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açıklama yapıldı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan flaş açıklama!
"GENİŞ KAPSAMLI SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTIR"

Hürriyet'te yer alan habere göre
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Medya İletişim Bürosu'nca yapılan yazılı açıklamada, "20.02.2017 tarihinde saat 01.30 sıralarında Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde kimliği belirsiz bir şahıs tarafından yanıcı madde dökülmek suretiyle çıkarılan yangın sonucunda olaya anında müdahale edilerek yangın daha fazla büyümeden kontrol altına alındığı ve binada maddi hasarın meydana geldiği tespit edildi" denildi.

Açıklamada, "Olay yerinden elde edilen kamera görüntülerindeki failin kimlik tespiti ile yakalanmasına yönelik başsavcılığımızca güvenlik güçlerine gerekli talimatlar verilmiş ve geniş kapsamlı soruşturma başlatılmıştır" ifadeleri yeraldı.

BASIN KONSEYİ AÇIKLAMA YAPTI

Basın Konseyi, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin kundaklanmasıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada "Olayı şiddetle kınıyor, faillerinin derhal yakalanıp, adalete hesap vermelerinin sağlanmasını bekliyoruz" denildi. Basın Konseyi’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye’nin demokratik bir müessese olan referanduma hazırlandığı bugünlerde Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin, kanlı ve karanlık ellerce, hiç tereddüt edilmeden kapısına benzin dökerek kundaklanması ürkütücüdür. Bu olay, Türkiye tarihinde yaşanan ve amacı terör salarak, insanları korkutmak olan yakın tarihimizdeki ’Şan Tiyatrosu’ benzeri kundaklama olaylarını akıllara getirdi. Olayı şiddetle kınıyor, faillerinin derhal yakalanıp, adalete hesap vermelerinin sağlanmasını bekliyoruz. Bu tür olayların faillerinin yakalanmasının, referandum sürecinde benzer olaylar çıkarmak isteyen heveslilerin cesaretini kıracağını da vurgulamak istiyoruz. Bir gazeteye ait Twitter hesabından Müjdat Gezen’e küfür edilmesini de şiddetle protesto ediyoruz. Medyanın nefret söylemiyle, bu tür tahrik edici yayından kaçınılması gerektiğini, bu olaydaki örneklerle bir daha hatırlatıyoruz.

Başbakan Binali Yıldırım’ın, geçtiğimiz günlerde kendisine tutuklu meslektaşlarını soran gazetecilerle ’Basın Özgürlüğü’ pazarlığı yapması ve AB’ye ’Siz fasılları açın, basın özgürlüğünü konuşalım’ yaklaşımı kabul edilemez. Basın özgürlüğü, hiçbir bağlamda pazarlık konusu yapılabilecek bir hak değildir. Her türlü pazarlığın dışında, demokrasinin olmazsa olmazıdır. Alman Die Welt Gazetesi muhabiri Deniz Yücel’in neredeyse bir haftadır gözaltında tutulması ise, Türkiye’deki basın özgürlüğünün olumsuz durumunu dünyaya yansıtmaktadır. Yücel’in bir an önce mahkemeye çıkarılması ve gözaltında tutulmasını gerektirecek bir suçlama ve kanıt varsa, kamuoyu ile bir an önce paylaşılması şarttır. Ayrıca, 44 yıllık Gırgır Dergisi’nin bir karikatür nedeniyle kapatılması ise binlerce işsiz gazeteciye yeni işsiz gazeteci ve çizerler eklenlenmesine neden olmuştur. Özetlemeye çalıştığımız medyaya yönelik bu tablonun demokrasimiz için çok düşündürücü ve üzücü olduğunu kaygıyla belirtiyoruz."