Aşırı terliyorsanız, dikkat!..

Günlük hayatınızda yalnız sıcak ortamlarda değil değişik ortamlarda da sık sık terliyorsanız bu durum bir hastalığın habercisi olabilir. Dahiliye Uzmanı Dr. Mehmet Emin Erdem, "Aşırı terleme, kalp hastalıklarından sinirsel hastalıklara kadar pek çok rahatsızlığın belirtisi olabilir." dedi.

Aşırı terliyorsanız, dikkat!..
CİHAN'da yer alan habere göre Samsun’da özel bir hastanede görev yapan Dahiliye Uzmanı Dr. Mehmet Emin Erdem, sık terleyen ellerin insanların hayatını olumsuz etkilediğine dikkat çekti. “Elleriniz sürekli terlediği için insanlarla tokalaşmaktan çekiniyor musunuz?" diyen Erdem, "Koltuk altlarınız terlediğinde ter ya da koku önleyici ne kullansanız da fayda etmiyor mu? Yalnız sıcak ortamlarda değil; gün içinde de devamlı olarak terliyor musunuz? İşte bu durum aşırı terleme sorununuz olduğu anlamına gelir ve mutlaka bir uzman yardımı almanız gerekir.” uyarısında bulundu.

TERLEMEYİ ARTIRAN NORMAL DURUMLAR NEDİR?

“Terleme insan vücudunun ısısını sabit tutmaya yarayan fizyolojik bir olaydır.” diyen Dr. Erdem, şöyle konuştu: "Terin buharlaşması ile ısı kaybedilir ve vücut ısısının sabit kalması sağlanır. Bir günde salgılanan ter ortalama 100 cc’dir, aşırı efor ve sıcakta bu rakam saatte 1,5 litreye çıkabilir. Vücudumuzdaki ter bezi sayısı 2-3 milyon kadardır ve en fazla ter bezi avuç içinde bulunur. Terin içeriği; su, sodyum, klor, potasyum, üre gibi maddelerden oluşur; içindeki organik madde miktarının artması terin kötü kokmasına neden olur. Terlemeyi artıran normal durumları şöyle sıralayabiliriz; ortam sıcaklığının artması, efor yapılması, aşırı heyecanlanma, nemli ortama girmek. Aşırı terleme, kalp hastalıklarından sinirsel hastalıklara kadar pek çok rahatsızlığın belirtisi olabilir. Böbrek üstü bezlerinin ani bir stres ile uyarılmasına neden olan durumlar: Ani tansiyon düşmesi, ani şeker düşmesi, aşırı kanamalar, kalp krizi ve erken dönem sıcak çarpması gibi rahatsızlıkların belirtileri arasında aşırı terleme görülebilmektedir."

TERLEMEYİ OLUŞTURAN SİSTEMİK HASTALIKLAR


Uz. Dr. Mehmet Emin Erdem sözlerine şöyle devam etti: "Bazı sistemik hastalıklarda da terleme ile ilgili bozukluklar oluşur. Bunlar:
* Enfeksiyon hastalıkları: Ateşli hastalıklarda ateş, ani ve çok miktarda terleme ile düşebilir, özellikle zatüre, sıtma, tifo ve bademcik iltihaplanmalarında bu olay görülür.
* Hipertiroidi denilen tiroid bezinin aşırı çalışması da aşırı terlemenin bir nedenidir. Artmış metabolizma hızı ve vücut ısısı nedeniyle sürekli terleme oluşur.
* Menopoz ve menopoz öncesi durum da kadınlarda ani gelen aşırı terleme nedenlerinden biridir.
* Kanser rahatsızlığı özellikle de omurga çevresinde bulunan ya da “Mediasten bölgesi” denen alanda bulunan tümörler sempatik sistemi sürekli uyararak aşırı terlemeye neden olurlar.
* Ağır kalp yetersizlikleri nefes darlığına neden olarak terlemeye neden olurlar.
* Akciğer rahatsızlıklarına bağlı nefes darlığı bir terleme nedenidir.
* “Raşitizm” denilen çocukluk çağı D vitamini eksikliği çocuklarda özellikle de kafa arkasında terlemeye neden olur, çocuklarda C vitamini eksikliği de terleme yapar.
* Sürekli kaygı oluşturan ruhsal sıkıntı durumları da sempatik sistem uyarısı ile terlemeyi artırır.
* Çocuklarda “Pembe hastalık” da denen “Akrodini” rahatsızlığı terlemeyi artırır, bu hastalıkta aşırı terleme ile birlikte el ve ayak parmaklarında ağrı, şişme ve pembeleşme olur.
* “Fenilketonüri” dediğimiz ve doğuştan gelen fenil alanın hidroksilaz enzimi eksikliğinde hastada gelişim ve zeka geriliği ile birlikte aşırı terleme gözlenir."


ANİ GELİŞEN AŞIRI TERLEME

Uz. Dr. Mehmet Emin Erdem son olarak, "Böbrek üstü bezinin ani olarak uyarılması ile sempatik sistemin aktive olması, bunun sonucunda bol miktarda soğuk terleme ile karakterizedir. Nedenleri başlıca; şiddetli ağrılar (Böbrek taşı, doğum gibi), ani şeker ve tansiyon düşmesi, mide ve bağırsak kanamaları, iç kanamalar, böbrek üstü bezi tümörleri ve bazı psikiyatrik ilaçların kullanılması olarak sayılabilir. Aşırı terlemenin bir hastalık belirtisi olup olmadığını anlamak için bazı tetkiklerin yapılması gerekmektedir, bu nedenle mutlaka bir dahiliye uzmanına başvurulmalıdır." uyarısında bulundu.