Aşkları ‘sınır’ tanımadı

Habertürk'ten Nalan Koçak'ın haberine göre Fransız Beatrice Huret, aşırı sağcı Ulusal Cephe üyesiydi. 7 sene önce kanserden kaybettiği eşiyse polisti ve ırkçıydı. Beatrice, iki sene önce otostop çeken Sudanlı bir mülteci çocuğa yardım edince daha önce hiç merak etmediği Calais kampındaki insanlık dışı koşullara tanık oldu. Mültecilere destek amacıyla kampa kıyafet, battaniye, yiyecek ve kitap götürdü. Genç kadın, hayatının aşkı İranlı öğretmen Muhtar Mahmudi’yle de orada tanıştı. Muhtar, Hıristiyanlığı kabul ettiği için ülkesinden kaçmıştı.

İkili ilk kez, kamptaki koşulları protesto eyleminde tanıştı. Muhtar, eylem sırasında Beatrice’e çay ikram etti ve her şey orada başladı. Beatrice, “Eylemcileri o halde görünce ağladım, şoke oldum, dağıldım. Muhtar’ın çok etkileyici bakışları vardı, ilk görüşte âşık oldum diyebilirim. Muhtar, daha sonra İspanya’ya kaçtı. O zaman adını bile bilmiyordum. Birkaç gün sonra telefon aldım, kampa gelen iki mülteciye yardım etmem istendi. Gittiğimde karşımda Muhtar’ı buldum. Sanki kader bizi bir araya getirmişti” diye konuştu.

GENÇ ADAMI İNGİLTERE’YE KAÇIRDI

Beatrice ve Muhtar büyük bir aşk yaşamaya başladı. Öyle ki Beatrice, Muhtar’ı balıkçı kılığına soktu ve geçen yıl bir botla İngiltere’ye kaçmasına yardımcı oldu. Ardından da gözaltına alındı, yargı süreci devam ediyor. Muhtar ise şimdi İngiltere’de, siyasi sığınma hakkı aldı. Her 15 günde bir tekneyle İngiltere’ye giden ve Muhtar’la görüşen Beatrice, “Aşkımız her geçen gün güçleniyor, ilişkimizin birinci yılını kutluyoruz” dedi. Muhtar ise pasaportunu alacağı günü bekliyor, böylece o da Beatrice’i görmek için Fransa’ya gidebilecek. Beatrice ise sevdiği adamı beklerken yaşadıklarını kaleme aldı, “Calais, Benim Aşkım” isimli bir kitap çıkardı.