Asuman Krause 'Big Brother'ın bilinmeyenlerini anlattı

‘Big Brother Türkiye'nin sunuculuğunu üstlenen Asuman Krause, “Bavulumu yaptım Maltepe’ye gidiyorum. En az 100 gün oradayız. Böyle bir formatı bana emanet etmeleri ayrı bir sorumluluk” diye konuşuyor.

Asuman Krause 'Big Brother'ın bilinmeyenlerini anlattı
Milliyet'ten Senem Aydın'ın röportajı...

- Bu kez ‘şov programlarının atası’ olarak adlandırılan ‘Big Brother Türkiye’nin sunuculuğunu üstlendiniz...


Efsane, dünyayı kasıp kavuran bir format. İyi ki beklemişim, dünyanın en büyük işi geldi. Asuman’ın tabiriyle gerçekten kolpa değil, dünyanın en büyük reality şovu. Bütün ekip heyecanlı. 16 birbirini tanımayan insan bir evin içinde yaşayacak. Ama tabii ki kısıtlanarak ve başlarında Big Brother var. Onun kurallarına en az 100 gün dayanabilen bir milyonun sahibi olacak. Bu ev, dünyanın en büyük Big Brother evi oldu. 3 bin metrekare. Sekiz ay ön hazırlık yaptık, Maltepe’ye bir üs kuruldu. Bu şov için 300 kişi çalışıyor.

- Bir yenilik olacak mı?

Format sahibi, “Kendi yaşadığın ülkeye göre kuralları biraz esnetebilirsin ama çok da değişiklik yapamazsın” diyor. Her ülkede bir Big Brother var ve kuralları o koyuyur. Biz de ona göre ilerliyoruz. Buradaki tek kural Big Brother aslında. Umarız ki, eğlenerek görevlerini yerine getirirler. Bu 16 kişinin her anlarını göreceğiz. Toplam 110 kamera var. Evde kaçacakları, gizlenecekleri hiçbir yer yok. Her adımları, her yaptıkları izleniyor. Bir tek tuvaletlerde kamera yok.

- Dış dünyayla temas da yok...

Evet, hiçbir ilgileri yok. Evin içinde zaman kavramları yok. Kalem, defter hiçbir şey olmayacak. Tamamen Big Brother’ın kurallarına göre yaşayacaklar. Aslında çok sert bir şov, benim görüşüm bu.

- Görevler nasıl olacak?

Akıl almaz diyebilirim. Mesela bir ateş yakılıyor, Big Brother’ın sesini duyuyoruz, “Bu ateş sönmeyecek” diyor. Düşünsene oradaki 16 kişiyi... Sönerse başlarına ne geleceğini bilmiyorlar. Sunucuyum ama gerçekten ben de merak ediyorum. Evden uzaklaşmayı düşünmüyorum, Maltepe’de kalacağım. Yakınına telefon dahi almıyoruz. Ama tabii ki onlar için bir o kadar da eğlenceli bir yaşam olacak. Hayatlarında ilk kez böyle bir şey deneyimleyecekler, tadını çıkarsınlar. Hepsi için yeni bir başlangıç olacak.

- Bu tarz yarışma programlarında bir bakıyoruz sunuculuğu yine siz devralmışsınız... Aslında gözler de sizi arıyor.

Bunu duyuyorum, çok da hoşuma gidiyor. Asuman’a doyacaksınız. En az 100 gün boyunca oradayız. Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük işi. Böyle büyük ve pahalı bir işi sunucu olarak bana emanet etmeleri ayrı bir sorumluluk. Ama ben yaptığım işe çok kanalize oluyorum, o işi yaşıyorum, çok eğleniyorum. O yüzden şaka değil, bavulumu yaptım Maltepe’ye gidiyorum. Bugüne kadar çok güzel işler yaptım. Yine Endemol’ün işleriydi; ‘Wipeout’, ‘Fear Factor’, ‘Var mısın Yok musun’...

‘Var mısın Yok musun’ mesela ‘Big Brother’dan esinlenilmiş. Şimdi o programların miladı olan şov programını sunacağım. O yüzden heyecanlıyım ve ne olacağını bilimiyorum. Bütün olay başlıyor, sürprizler bizi bekliyor. Evi, yarışmacıları birlikte göreceğiz. Bir dizi gibi seyredeceğiz. Bütün olaya hep beraber şahit olacağız. Program, dünyada 16 yıldır kesintisiz devam ediyor ve rekor kırıyor. Türkiye bunu gerçekten bekliyor, özellikle gençler.

‘Anneanne yarısı oldum’

- Yoğun bir tempoda çalışacağınızdan bahsettiniz. Öncesinde aile ziyaretiniz oldu mu?

Berlin’e ablamı görmeye gittim. Torunları var, onları görmek istedim. Galiba anneanne yarısı oluyorum, yani benim de torunlarım oluyorlar. “İnsan sırasını bekler” diye yeğenlere arada kızıyorum.

- Anne olmak istiyor musunuz?

Önümüzdeki 100 gün olmayacak, o garanti! Şaka bir yana, yıllar önce verdiğim röportajlara bakıyorum, hep “Evlenip, aile kurmak istiyorum” demişim. Bak, kaç yıl geçti ama olmadı. Evet istiyorum ama o konuyla ilgili konuşmuyorum artık. 

‘Paket paket çikolata yiyorum’

- Zayıflamışsınız. Formunuzu neye borçlusunuz?


Biraz kilo vermiş olabilirim. 1 - 2 kilo bende hemen fark ediyor. Düzenli spor yapıyorum, onun dışında özel bir şey yok. Almanya’da doğup büyüdüğüm için spor zaten hayatımın bir parçası gibi. İlkokul 2 - 3’te başlıyorsunuz. Ee ben profesyonel basketbol oynadım. Günde 2 - 3 saat idman yapardım, doğal olarak canımın istediğini yerdim. O yüzden ‘şu kaç kalori, bu kaç kalori’ bilmiyorum.

- Paket paket çikolata yediğinizi duymuştum, doğru mu?

Hâlâ öyle, paket paket yiyorum. Herkes kendi vücudunu en iyi tanıyandır. Bir de benim vücudum yakıyor galiba. Çerkes tarafımın da avantaj olduğunu söylüyorlar. Ailem sağ olsun.
Konular Röportaj