'Atıştırmanın' önüne geçmek elinizde!

“Bir tatlı, bir tuzlu yiyorum, ne yesem doymuyorum.” Şu sıralar en sık duyduğum cümle… Ama emin olun yalnız değilsiniz. Çoğu kişi bu durumda… Peki, sebebi nedir ve nasıl çözebiliriz?

'Atıştırmanın' önüne geçmek elinizde!
Akşam'dan Seren Aksüs'ün yazısı ...

Şehirli pek çok kişi artık uykusuz. Vakitlice yatağa giremiyor, girse de uyuyamıyor. Bu kişilerden biri de benim… Yoğun çalışma, trafik, eve geç varış, geç akşam yemeği, aile fertlerini biraz olsun görebilme, gündüzden arta kalan işler derken kendine vakit ayıramama… Bunu takip eden pişmanlık, hiç değilse film, dizi izleyeyim derken saat gece yarısını çoktan geçiyor. Sabaha karşı yatınca, dinlenemeyen vücudunuz ritmini kaybediyor. Ne yediğinizden bir şey anlıyor, ne de içtiğinizden... Yaşam temponuza ayak uydurmaya çalışan bedeniniz panikliyor. Onu sürekli fazla mesaiye bırakacağınız duygusuyla, size devamlı suretle yemek yedirerek, ihtiyaç halinde kullanılmak üzere depo etmeye çalışıyor. Hal böyle olunca sürekli bir atıştırma durumu söz konusu oluyor. Tüm gün yorgun argın eve gelince, gecenin bir saati, bu atıştırmalıkların sağlıklı seçenekler olması oldukça zorlaşıyor…

GÖBEK BÖLGEM YAĞLANDI

Bir tatlı, bir tuzlu derken 500 kalori cepte… Ağzınıza attığınız her bir atıştırma, ortalama 150-250 kalori arasıdır. 2-3 minik kaçamağın faturası, 500 kaloriden az olmaz. Gece yarısı ihtiyaç fazlası alınan bu kaloriler olduğu gibi yağa dönüşerek göbek bölgesine depolanır. Bel bölgesi gitgide kalınlaşır. Bu büyüme oldukça tehlikelidir. Hayati organların olduğu bu bölgedeki yağlanma, organ çevresi yağlanmayı da berebarinde getirir. Bel bölgesi yağlanan, kilo alan birey kolay ve rahat uyuyamaz. Uykuya dalmasıda zor olur. Hem nefes almakta zorlanır. Gece uykuda sık sık nefesi durma noktasına gelir. (Uyku apnesi) Aşırı derecede horlamaya başlar, bazen kendi horlamasına bile uyanabilir. Bir yandan da bu kiloyu aldıran yeme atakları gece olduğundan, gece vakti bu kadar kalori uyumaya hazırlanan metabolizmayı hızlandırır. İster istemez uykusu açılır. Dolayısıyla uyama güçlüğü çekmeye başlar. Uykusu açılan, uyuyamayan, çeşitli düşüncelere dalan bireyin kan şekeri düşer. Bu atıştırma ataklarını beraberinde getirir. Kişi durmaksızın ve farketmeksizin, her akşam atıştırmaya başlar. Gece uykuda  olması gereken beyin ve vücut, çalışmaya, düşünmeye, sindirime başlayınca yorulur. Dinlenmesi gereken saatlerde çalıştırılan bedenin biyolojik ritmi gitgide bozulmaya başlar.

DEPRESYONDA MIYIM?

Olabilirsin ama bence uykusuz ve yorgunsun. Geç yatıyorsun, gece vakti atıştırıyorsun. Dinlenemiyorsun, haftada 1 gün uzun uyuyup kalan günleri 3-5 saatle geçiriyorsun. Bu uykusuzluk tüm gününe ve öğünlerine yansıyor. Halin, iştahın, tuvalete çıkışın bile değişiyor. İşe, okula gidesin yok. Saçını taramak, duş almak, canlı kıyafet giymek istemiyorsun. Aslında tüm bunlar depresyon belirtileri… Ama bil ki kötü beslenme ve az uykuyla başlıyor hepsi. Yetersiz ve dengesiz gıda alımı, beynin tüm algısını olumsuz yönde etkiliyor. Kolunu kaldıracaksın, enerjin yok. Düzenli aralıkla ve belli seviyede kalori gelmeyince hiç birşey yapmaya enerjin yetişmiyor.

KAHVALTI ETMEK İSTEMİYORUM

Çok normal… Akşam ve gece yatmadan ne varsa yediğin için sabaha bunları daha öğütememiş oluyorsun. Dolayısıyla kahvaltı öğününü pas geçiyorsun. Bu kısır döngüyü kırmak, kahvaltıyla başlıyor. Ne yapın edin, az da olsa kahvaltı edin. Unutmayın ki kahvaltı öğünü günün en önemli öğünü. Tüm zihin, beden uyanır uyanmaz verilen ilk yakıt. Bu olmadan tüm sistem sarpa sarıyor, bocalıyor. Kahvaltı etmeden gün geçirmeyin. Düzenli kahvaltı yapınca göreceksiniz ki gece yeme atakları, durdurulamayan yeme isteği, bel bölgesi yağlanma hepsi azalmaya başlayacak.

SU İÇMEK AKLIMA GELMİYOR

Doğru bir cümle. Susama duygusunun oluşması için çok ciddi su kaybı olması gerekir. Kışın soğuk havada terleme ve su kaybı en az seviyede olduğundan bireyin aklına su gelmez. Ancak kilonuza, yaptığınız işe göre değişmekle birlikte günde ortalama 2-3 lt su içmeniz en sağlıklı davranıştır.

SALATA YEMEK İSTEMİYORUM

Tatları yazın ki kadar güzel olmayan yeşillikleri ve salata malzemelerini kışın tüketmek gitgide zorlaşır. Az veya hiç salata tüketen bireyin lif alımı oldukça azalır. Posalı (lifli) besinlerden uzaklaşan kişinin midesi doymak bilmez. Ne yese yetmez. Çünkü lifli gıdalar, mideyi doldurur ve tokluk hissi verir. Bunlar olmayınca, bir tabak yerine ikinciyi hatta üçüncüyü alır. Lifli besin azaldıkça, metabolizma, mide, barsaklar yavaşlama eğilimine girer. Yedikleri fazlalaşan, metabolizması yavaşlayan birey gittikçe ağırlaşmaya, kilo almaya başlar. Kilo aldıkça yedikleri yetmez, yedikçe daha da kilo alır. İçine girdiği bu durumdan ancak posalı gıda arttırımını arttırarak kurtulabilir. Salata olamıyorsa, sebze her öğünde mutlaka olmalıdır.

ATIŞTIRMAYI DURDURMAK İÇİN...

- Mutlaka kahvaltı

- İyi uyku (6-8 saat)

- Gece rahatlatıcı çaylar

- Bol su

- Hergün lifli gıda

- Günde 40 veya 50 dk. yürüyüş


Seren AKSÜS / Akşam