Aykut Işıklar'dan ses getirecek manidar bir yazı!

"... İddiaya göre, İstanbullu Rum erkek arkadaşı bir gece misafiriymiş. Tesadüf bu ya, asker eşi kışladan izin alıp evine haber vermeden gelivermiş."

Aykut Işıklar'dan ses getirecek manidar bir yazı!
Bugün'den Aykut Işıklar'ın bugünkü yazısı..

Kocası asker, Rum genciyle ben de ırkçı...

Aradan kaç yıl geçti, inanın hatırlamıyorum. Olayın başrolündeki hatun, o günlerde ne dizi filmde başrol oynuyordu ne sunuculuk yapıyordu ne de TV reklamlarından çuvalla para kazanıyordu. Yine de Bodrum’da çektirdiği fotoğraflar sayesinde gazetelerde sık sık karşımıza geliyordu. Manken veya modellik yapan evli bir kadındı. Eşi İstanbul dışında bir yerlerde vatanı görevini yaparken biz onu çok mutlu sanıyorduk. O günlerde bir gazetede hakkında çok ilginç bir haber yayımlandı. İddiaya göre, İstanbullu Rum erkek arkadaşı bir gece misafiriymiş. Tesadüf bu ya, asker eşi kışladan izin alıp evine haber vermeden gelivermiş. Rum vatandaşımız, korkudan camdan atlayıp kaçmış, ama komşuları kaçarken görmüş. Sabahleyin de ismini çok net hatırladığım bayan magazinciye durumu bildirmişler. İnanılır gibi değil. “Yalan haber olabilir” deyip bir süre bekledim. Pek çok gazete bu haberi kullandı, bütün Türkiye olayı öğrendi. Asker eş ve güzel hatundan konuyla ilgili ses seda çıkmadı. Ben yine de kimseyi suçlamak, üzmek istemedim, ama şu soruları da sormadan edemedim. “Acaba komşumuz Yunanistan’da böyle bir olay olsa, Yunan halkının tavrı ne olur? Kocası vatanı beklerken, Türk sevgiliyi kabul ederler mi? Yunanlı delikanlı askerlik yaparken, eve gelip karısını bir Türk delikanlısıyla görse isyan eder mi” gibi toplumsal soruları okurlarıma sordum.

Hay sormaz olaydım. Avukatlar, mahkemeler, tekzipler yine başladı. Yasak aşk Rum olduğu için ben yine ‘ırkçı’ oldum. Hatunun iddiasına göre meğerse o Rum delikanlısı “sadece arkadaşı” imiş.

Birlikte çekilen fotoğrafları mutlaka hatırlıyorsunuz. İnsan kırk yıllık eşiyle öyle pozlar veremez. Gazete ve TV’lerin arşivlerinde mevcut. Mahkemede “Hakim bey, bu haberi ben uydurmadım. Gazetelerde okuduklarımı yorumladım” dedim. Şimdi CHP milletvekili olan Oktay Ekşi ağabeyimizin başkanı olduğu Basın Konseyi, “Bu yazıda ırkçılık yapılmış” diye fikir yürüttü. Basın Konseyi’ne de üye filan değilim. Kendi kendine hakkımda karar veriyor. Asker eş bir kez olsun beni arayıp da “Benim eşim hakkında yazdıkların doğru mu” diye sormadı. Meğerse ayrılmak üzereymişler. Ortak ev varmış, onu paylaşamıyorlarmış. Delikanlı eşine sahip çıkmadı ama bazı devre veya tertipleri olaya el koydu. “Bu kelek bize yapılmış sayılır” diye kışladan kaçan askerler oldu. Merkez komutanlığı intikam almak isteyen tertiplerine karşı, hatun ile sadece arkadaşını(!) uyardı. Sanırım koruma altına da aldı. Sonuçta hiç suçum yokken hem ırkçı oldum hem de para cezasına çarptırıldım. Yapacağım bir şey yoktu, yüce Allah’a sığınıp ‘ah ettim’

En kolay suçlama şekli

Geçen hafta ilahi adaletin tecelli ettiğini görünce de çok sevindim. O hatun kişi yeni kocasını birilerinden korumak için kurşun geçirmez zırhlı araç almış. Binlerce lira verip, kocasını kurşunlardan korumuş. Genç kocasının da var bir problemleri... Dövüldü, kurşunlandı filan, neyse bizi ilgilendirmez.

En başa döneceğim. Bu ülkede herkes ırkçılıkla suçlanabilir. En kolay suçlama şekli. 25 yıldır bir yabancıyla evli olan ben de ‘ırkçı’ oluyorsam, herkes olabilir. Sahi o İstanbullu Rum delikanlısına ne oldu? Yıllardır ortalarda görülmüyor...

Aykut Işıklar'dan ses getirecek manidar bir yazı!
Aykut Işıklar'dan ses getirecek manidar bir yazı! - Resim : 2