Azeri şarkıcı Röya gördüğü ilgiden memnun

İşte Azerbaycan’da bulunduğu noktadan giriştiği Türkiye macerasına, Gülşen ve Ozan Çolakoğlu’yla bir araya gelmesinden, önümüzdeki yıllara ait hedeflerine kadar her şeyi anlatan Röya’nın samimi röportajı…

Azeri şarkıcı Röya gördüğü ilgiden memnun
Röya'nın Akşam'da yayınlanan röportajı...

Azerbaycan’da oldukça sevilen bir sanatçıyken nasıl oldu da Türkiye’de bu sektöre geçiş yaptınız?


Müziğin dili, dini, rengi olmadığı için bunu gerçekten, samimiyetle isteyen herkes yapabilir aslında. Azerbaycan’da istediğim noktadayım. Siz de biliyorsunuz. Türkiye ve Azerbaycan ortak paydası olan ülkeler. Duygularımız çok yakın. Bu sebeple, orada hissettirdiğim duyguları, burada da hissettirmek istedim.

Uzun süredir bu piyasadasınız fakat sizin asıl çıkışınız ‘Kesin Bilgi’ parçasıyla oldu. Proje nasıl oluştu?

Evet bu ilk gibi (gülüyor). Daha önce ‘Gönder’ ve ‘Gemiciler’le bir tanışıklık sağlamıştık Türk dinleyicisiyle fakat ‘Kesin Bilgi’ çok daha büyük bir kitleye ulaşmamı sağladı. Bu kez çok başarılı bir ekiple yola çıktık. 2 yıl önce Gülşen’le tanışmamla başlayan hikaye bugün, bu seviyede işte (gülüyor).

Gülşen ve Ozan Çolakoğlu gibi müzik dünyasında başarılı işlere imza atmış isimlerle çalışmak size neler hissettirdi?

Her zaman kendim gibi heyecanlı insanlarla çalışmayı çok sevdim. İşine aşık insanlarla... Gülşen ve Ozan Çolakoğlu da böyle insanlar. Çok özlediğim bir çalışma ortamını sundular bana. Ortaya çıkan işten o kadar memnunum ki... İkisine de tekrar tekrar teşekkür ederim.

Şarkınız kadar klip çalışmanızda oldukça beğenildi. İnternet üzerinde oldukça yüksek bir izlenme payına sahip… Bu başarınızın sırrı nedir sizce?

Bu sorunun birden fazla cevabı var ama en önemlisi ekip! İçinde sevgi ve istek olan işler, doğru ekiple buluşunca başarıya ulaşıyor. Bunlar olmayınca, ne yaparsanız yapın olmuyor. Bu projenin içinde de sevgi, inanç ve iyi niyet var. Klibin yönetmeni Murad Küçük‘le çalışmak büyük lüks. Her seferinde beni bambaşka bir kadın gibi gösterdi. Emeğine sağlık.

ŞARKI SÖYLEMEK BENİM VAZGEÇİLMEZİM

Şarkıcılığınız yanında oyunculuk deneyiminiz var. Oyunculuk mu şarkıcılık mı desek hangisi daha ağır basar?


Aslında ikisi de birbirini destekleyen dallar ama ben yorumcuyum. Şarkı söylemek benim vazgeçilmezim.

Evliliğiniz sanat yaşamını etkiledi mi?

Hayır, öyle olsaydı ben Röya olmazdım.

Yeni projeleriniz var mı?

Olmaz mı? Durmaksızın çalışıyoruz. Çok güzel iki şarkı üzerinde çalışıyoruz.

Son günlerde ‘Türkçe müzik ölüyor’ şeklinde bir tartışma var. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Ben öyle düşünmüyorum. Türkçe müzik artık dünyayı besleyen damarlardan biri. Bazı dönemler, olaylar elbette Türkçe müziğin gidişini etkiliyor ama genel çerçeveye baktığınızda Türkçe müziğin ölmesi gibi bir şey asla söz konusu olamaz. Geçtiğimiz yıl ‘siyaset’ yılıydı Türkiye’nin. Bu yıl belki de ‘sanat’ yılı olur.

HENÜZ YENİ BAŞLIYORUZ...

Müzik dünyasında kendinize rakip olarak gördüğünüz isimler var mı?


Müzik sektörü büyük bir pasta ve herkes bu pastadan maddi, manevi hak ettiğini almak istiyor. Herkes birbirinin rakibi aslında ama bu rekabet, sektörü büyütüyor özünde. Şu an isim vermem çok da doğru değil. İleride bakacağız (gülüyor).

Türk Pop Müziği’nde kendinizi nerede konumlandırıyorsunuz?

Henüz yeni başlıyoruz. Her şeyin hayırlısını dileyerek çıktım yola. Ama tabii ki hedeflerim var. Önümüzdeki birkaç yıl içinde en iyi 10 isim arasında olmayı çok isterim.
Konular Röportaj