Binlerce işvereni ilgilendiren karar!..

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın tüm uyarılarına rağmen, birçok firmanın iş güvenliği eğitimini göstermelik, sadece kağıt üzerinde yapılmış gibi gösterdiği iddia edildi.

Binlerce işvereni ilgilendiren karar!..
Yeni Şafak'ın haberine göre Yargıtay, iş güvenliği eğitimlerini göstermelik olarak, sadece kağıt üzerinde yapılmış gibi gösteren işverenlerin sorumluluktan kurtulamayacağına karar verdi. Bir kömür ocağında çalışan işçi, kesmeli bacaya malzeme taşırken taşıdığı maden direğinin demir bağlara çarpması sonucu dengesi bozularak dizlerini demiryolu raylarına çarptı. Ağır yaralanan işçi hastanede tedavi altına alındı. Sigortalı işçiye Sosyal Sigortalar Kurumu (SGK) tarafından geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi masrafını ödedi. SGK, 1. İş Mahkemesi’ne açtığı davada, kurum zararının işverenden rücûan tahsiline karar verilmesini istedi. Kazanın gerçekleşmesinde yüzde 50 oranında işçinin kusurunun, yüzde 50 oranında da kaçınılmazlık olgusunun olduğunu kabul eden mahkeme, kazada işverene atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığının kabulüyle davanın reddine hükmetti. Davacı SGK, kararı temyiz etti.

Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, binlerce işvereni yakından ilggilendiren karara imza attı. Yargıtay kararında, "İşçi sağlığı, iş güvenliği ve yapılmakta olan iş nedeniyle işçinin eğitimi, bir kısım mevzuat hükümlerini içerir belgelerin kendilerine verilmesini değil, eylemli olarak, bu bilgilerin aktarımı ve öneminin kavratılması ile sağlanabilir. Eğitimden sonraki aşama ise, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili önlemlerin alındığının ve uygulandığının denetlenmesidir. İşverenlerce, iş güvenliği açısından yaşamsal öneme sahip bulunan araç ve gereçlerin sigortalılar tarafından kullanılması sağlandığında, kazalanma olasılığının tamamen ortadan kaldırılabileceği de yadsınamaz bir gerçektir. Meydana gelen iş kazasında; şayet, işveren, tüm önlemleri almış bulunmasına karşın, zararlandırıcı sigorta olayı ortaya çıkmışsa kaçınılmazlıktan söz edilebilir. Somut olayda artık, kaçınılmazlıktan bahsedilemez. Kazanın sebebi kaçınılmazlık olgusu değil, dikkatsiz ve tedbirsiz çalışma yapılmasıdır. Yani somut olayda alınması gereken tüm tedbirler alınmış değildir. Kaçınılmazlık olgusunun var olabilmesi için öncelikle tüm tedbirler alınmalı, buna rağmen beklenmedik olaylar nedeniyle kaza meydana gelmelidir. Yanılgıya dayalı, yargısal denetime elverişli olmayan raporların hükme dayanak alınması yerinde değildir. Mahkemece, kusur oran ve aidiyetinin belirlenmesi için yeniden alanında uzman bilirkişilerden oluşan heyet raporu alınmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Karar oy birliği ile bozulmuştur." denildi.

Primi düşük yatan işçi istifa ederse tazminat alacak

Öte yandan İHA'nın haberine göre özel bir firmada çalışan işçi, maaşlarının eksik ve geç yatırıldığını, yüksek ücret almasına rağmen sigorta primlerinin düşük gösterildiği gerekçesiyle istifa etti. İşveren, işçinin tazminat talebini de reddetti.

Ücretlerinin geç ve eksik ödenmesi, rızası alınmaksızın başka şubelerde yoğun şekilde çalıştırılması ve SGK prim ücretinin eksik yatırılması gibi sebeplerle iş akdini haklı sebeplerle feshettiğini belirten işçi, İş Mahkemesi’ne dava açtı. İstifa dilekçesinin kendisine zorla imzalatıldığını iddia eden davacı, kıdem, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin, fazla çalışma ücreti ve asgari geçim indirimi (AGİ) alacaklarının tahsilini talep etti.

Mahkemede savunma yapan işveren avukatı ise davacının dosyada mevcut istifa ve ibranamelere göre iş yerinden herhangi bir sebep belirtmeksizin ayrıldığını, bu sebeple kıdem tazminatına hak kazanamayacağını öne sürdü. İşveren avukatı, davacının çalışmasının kesintili olduğunu bu sebeple zamanaşımı def’i ileri sürdüklerini ve iş yerinde davacının herhangi bir alacağının olmadığını ileri sürerek davanın reddini istedi. Tarafları dinleyen mahkeme, toplanan kanıtlar ve yapılan bilirkişi hesabına göre davanın kısmen kabulüne karar verdi. Kararı davacı temyiz etti.

YARGITAY: "KIDEM TAZMİNATI REDDİ HATALIDIR"

Devreye giren Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. Kararda; davacının 26 Nisan 2010 tarihli istifa dilekçesinin baskı altında imzalatıldığına ilişkin iddiasını kanıtlamamasına rağmen, aynı günkü dilekçesinde iş sözleşmesini bildirimsiz olarak feshettiğini belirttiğine dikkat çekildi.

Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: “Davacı iş sözleşmesini; ücretlerinin eksik ve gecikmeli olarak ödendiği, daha yüksek ücret almasına rağmen primlerinin daha düşük ücret üzerinden bildirildiği gerekçesi ile feshettiğini belirtmiştir. Dosya kapsamına göre; belirtilen fesih sebeplerinin sabit olduğu anlaşılmakla feshin haklı sebeple yapıldığı ve kıdem tazminatı talebinin kabul edilmesi gerekirken kıdem tazminatı talebinin reddi hatalıdır. Kararın bozulmasına oy birliği ile karar verildi.”