Hakikat Değişmez, Değişene Hakikat Denmez!
Birgül Ulusoy: "Her projede askerlik yaparım"
‘O Hayat Benim’de Sakine, ‘Kırgın Çiçekler’ dizisinde Emine rolüyle izlediğimiz Birgül Ulusoy, yeni sezonda ‘Aşk ve Mavi’ dizisiyle ATV ekranlarında yer almaya hazırlanıyor.
Birgül Ulusoy'un Akşam'da yayınlanan röportajı...
-Aşk ve Mavi adlı dizide nasıl bir karaktere hayat vereceksiniz?
Birgül karakterini oynayacağım. Hayatın içinden eğlenceli bir kadın… Seyirciyi gıdıklayacak diyalogları var.
- Son zamanlarda çok fazla dizi var. Sizin projeyi bunlardan ayıran özellik ne? Seyirci neden sizi izlemeli?
Seyirci bizi izlemeli çünkü aşk vaat ediyor. Bu muhteşem Kapadokya coğrafyasının fon olduğu büyük ve imkansız bir aşk hikayesi izleyecek herkes… Aşkın olmazı olur kılan o muhteşem gücünü seyirciye hissettirebilirsek bu proje amacına ulaşmış olacak. Sosyal sınıfların kıyasıya rekabeti de bu masala güçlü bir ivme katacak. Böyle başınızı alıp uzaklara gitmeyi istediğiniz bir hikâye bir masal…
GENÇLER HAYALCİ
- Setlerin yanı sıra akademide dersler veriyorsunuz. Genç yetenekleri nasıl buluyorsunuz?
Genç yetenekleri çok hayalperest buluyorum. Üretimin içinden gelmedikleri için ‘oynamanın’ ne demek olduğu konusunda fikirleri çok az… Ben ilk derslerimden itibaren genç oyunculara işte bu büyük resmi göstermeye çalışıyorum. Bir oyuncunun adayının bugün stopajı’ndan bilmesi gerektiğini söyleyince boş gözlerle bana bakıyorlar. Dört aylık temel oyunculuk sınıflarının tamamladıklarında genel gözlemim şudur ki; bu meslek zor bir meslek ve hiçbir şey vahi yoluyla gelmiyor.
- Bu sektöre ilk başladığınız andan itibaren kurduğunuz hayalinizin neresindesiniz?
Hayalimin tam da ortasındayım. Sevdiğim işi yaparak üstelik bir de para kazanıyorum. Bu ülkemiz şartlarında büyük bir lüks bu durum. Ülkemizin sevmeden mesleğini zorunluluktan yapan insanların ülkesi olduğunu düşünürsek…
- Mesleğinizde yenilenmek adına neler yapıyorsunuz?
Gençlerle çalışıyorum. Onlar bana yenilenmem için yeterli kaynağı sağlıyor. Onlara güveniyorum. Bu konuda ben hep Haldun Dormen’i örnek almışımdır.
ERKEKLERİN TAHAMMÜLÜ YOK
- Size gelen teklifleri neye göre değerlendiriyorsunuz?
İlk ve net kriterim yapımcı firmadır. Seyircinin oyuncu performansına baktığı gibi ben de yapımcının daha önceki işlerdeki performansına bakıyorum. Senaryo ve kadro meselesi bile bundan sonra geliyor. Muhatap olduğunuz insanın sizi insani değerlerle adam yerine koyması büyük bir lüks bu sektörde.
- Sizi ilerleyen dönemlerde beyazperde de görebilecek miyiz?
Neden olmasın. Huzurlu olduğum her projede askerlik yaparım ben.
- Bu meslek için yaptığınız en büyük fedakarlık ne oldu?
Evlilik kurumunu ayakta tutamamak sanırım. Çünkü erkekler evde kendilerinden daha akıllı birine tahammül edemiyor.
-Aşk ve Mavi adlı dizide nasıl bir karaktere hayat vereceksiniz?
Birgül karakterini oynayacağım. Hayatın içinden eğlenceli bir kadın… Seyirciyi gıdıklayacak diyalogları var.
- Son zamanlarda çok fazla dizi var. Sizin projeyi bunlardan ayıran özellik ne? Seyirci neden sizi izlemeli?
Seyirci bizi izlemeli çünkü aşk vaat ediyor. Bu muhteşem Kapadokya coğrafyasının fon olduğu büyük ve imkansız bir aşk hikayesi izleyecek herkes… Aşkın olmazı olur kılan o muhteşem gücünü seyirciye hissettirebilirsek bu proje amacına ulaşmış olacak. Sosyal sınıfların kıyasıya rekabeti de bu masala güçlü bir ivme katacak. Böyle başınızı alıp uzaklara gitmeyi istediğiniz bir hikâye bir masal…
GENÇLER HAYALCİ
- Setlerin yanı sıra akademide dersler veriyorsunuz. Genç yetenekleri nasıl buluyorsunuz?
Genç yetenekleri çok hayalperest buluyorum. Üretimin içinden gelmedikleri için ‘oynamanın’ ne demek olduğu konusunda fikirleri çok az… Ben ilk derslerimden itibaren genç oyunculara işte bu büyük resmi göstermeye çalışıyorum. Bir oyuncunun adayının bugün stopajı’ndan bilmesi gerektiğini söyleyince boş gözlerle bana bakıyorlar. Dört aylık temel oyunculuk sınıflarının tamamladıklarında genel gözlemim şudur ki; bu meslek zor bir meslek ve hiçbir şey vahi yoluyla gelmiyor.
- Bu sektöre ilk başladığınız andan itibaren kurduğunuz hayalinizin neresindesiniz?
Hayalimin tam da ortasındayım. Sevdiğim işi yaparak üstelik bir de para kazanıyorum. Bu ülkemiz şartlarında büyük bir lüks bu durum. Ülkemizin sevmeden mesleğini zorunluluktan yapan insanların ülkesi olduğunu düşünürsek…
- Mesleğinizde yenilenmek adına neler yapıyorsunuz?
Gençlerle çalışıyorum. Onlar bana yenilenmem için yeterli kaynağı sağlıyor. Onlara güveniyorum. Bu konuda ben hep Haldun Dormen’i örnek almışımdır.
ERKEKLERİN TAHAMMÜLÜ YOK
- Size gelen teklifleri neye göre değerlendiriyorsunuz?
İlk ve net kriterim yapımcı firmadır. Seyircinin oyuncu performansına baktığı gibi ben de yapımcının daha önceki işlerdeki performansına bakıyorum. Senaryo ve kadro meselesi bile bundan sonra geliyor. Muhatap olduğunuz insanın sizi insani değerlerle adam yerine koyması büyük bir lüks bu sektörde.
- Sizi ilerleyen dönemlerde beyazperde de görebilecek miyiz?
Neden olmasın. Huzurlu olduğum her projede askerlik yaparım ben.
- Bu meslek için yaptığınız en büyük fedakarlık ne oldu?
Evlilik kurumunu ayakta tutamamak sanırım. Çünkü erkekler evde kendilerinden daha akıllı birine tahammül edemiyor.