Cem Küçük Hande Fırat'a ağzına geleni söyledi!

Türkiye yazarı Cem Küçük, Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın geçen eylül ayında “Bitter” dergisinde yayımlanan söyleşisini “eleştirdi.”

Cem Küçük Hande Fırat'a ağzına geleni söyledi!
Medyanın Elli Tonu'nda yer alan habere göre “Böyle bir görüntü polislerimizi istismar etmekten, ayrıca hava cıva atma merakından yani görgüsüzlük ve magandalıktan başka bir şey değildir” diyen Küçük, “15 Temmuz şehitlerimizin ruhlarını muazzep kılan bu skandal gerçekten artık tahammül sınırlarının ötesindedir” görüşünü dile getirdi.

Cem Küçük Hande Fırat'a ağzına geleni söyledi!

Hande Fırat, darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı “Facetime” uygulaması ile canlı yayına bağlamıştı. Erdoğan, burada yaptığı açıklamada vatandaşları darbeye karşı sokağa çıkmaya çağırmıştı.

Cem Küçük’ün “15 Temmuz’u bu millet istismar ettirmez” başlığıyla yayımlanan (5 Temmuz 2017) yazısı şöyle:

Tarihimizde ülke olarak gördüğümüz en büyük hainlik olan 15 Temmuz ihanetinin yıl dönümü yaklaşıyor. Devlet ve millet olarak bu alçak işgal teşebbüsünü nefretle anacağız. Fetullahçı teröristler ile bu FETÖ’cülerle Erdoğan düşmanlığından ötürü iş birliği yapan sözde Kemalist darbecilerin ihanetini asla bu millet unutmayacak.

Öte yandan bu millet 15 Temmuz’u nefretle anarken kendi ile ilgili “15 Temmuz kahramanlığı” diye bir şey vehmedip rant peşinde olanlara da izin vermeyecektir. 15 Temmuz’un kahramanları 249 şehidimiz ve binlerce gazimizdir. Herkes haddini bilmelidir.

Kendinde “15 Temmuz kahramanlığı” vehmeden daha sonra ise berbat bir işe imza atarak herkesin gerçek yüzünü gördüğü biri ile ilgili yeni bir skandalı da bana 15 Temmuz şehitlerimizden bir kahramanımızın yakını iletti. Fotoğrafları görünce gözlerime inanamadım.

Şehidimizin yakını bana “Biz 15 Temmuz’un böyle anılmasını hazmedemiyoruz” diye utanarak bir magazin dergisi kapağını uzatıyor. Dergi millî ve manevi değerlerimize aykırı tipik bir dedikodu dergisi. Kapağında “15 Temmuz kahramanı …’dan çok özel açıklamalar” ve tuhaf giyinmiş papyonlu bir kadın fotoğrafı. Olacak iş değil. Bir magazin dergisi 15 Temmuz gibi kutsal bir direnişi âdeta kendine meze etmiş. O, sözde gazeteci şahıs da buna müsaade etmiş.

İç sayfalarda 15 Temmuz’u kendine fon almış magazin fotoğrafları daha da beter. Takılan küpelerin, giyilen kıyafetlerin, ayakkabıların markaları ve fiyatları yazılarak mankenlerin vereceği tarzda magazinel pozlarla dolu bir 15 Temmuz söyleşisi! Tam anlamıyla bir skandal.

İlgili kadın gazeteci kanepeye uzanmış poz vererek 15 Temmuz’u anlatıyor. Merdiven direğine yaslanmış Sophia Loren taklidi bir tipe bürünüp poz vererek 15 Temmuz’da yaptıklarını anlatıyor. Hakikaten bir felaket ve bugüne kadar ben bu rezaleti fark edemediğim için kendime de kızıyorum. 15 Temmuz konusunda duyarlı tüm medya da bu konuda uyumuş. 15 Temmuz şehitlerimizin ruhlarını muazzep kılan bu skandal gerçekten artık tahammül sınırlarının ötesindedir.

Daha bitmedi… 15 Temmuz şehidimizin yakınının üzüntü ve utanç içinde bana gösterdiği bu skandal pozlar ile ilgili durumu önemli bir güvenlik bürokratı dostumla paylaştığımda ne öğreniyorum? Bu hava cıvayı çok seven şahıs “korku” içinde olduğu için darbenin ardından o ilk günlerde sıcağı sıcağına kendine iki polis eskort arabası ve 4 tane polis koruması birden bağlatmış ve bunu sonra kalıcı hâle getirmiş.

Şu an Ankara’da önde polis otosu arkada polis otosu ortada lüks makam aracı çakarları çaktırarak âdeta Başbakan gibi dolanıyormuş bu magazin dergisine 15 Temmuz pozları veren şahıs. Elbette bu tuhaf durumdan güvenlik bürokrasimiz de haklı olarak çok rahatsızmış.

Bakın ben evine 5 kurşun atılmış bir adamım ama böylesine kritik bir dönemde terörle mücadele eden kahraman polislerimizi kendim için meşgul etmemeyi onur sebebi saydığımdan tüm ısrarlara rağmen devletten hiçbir talebim olmadı. Böyle bir görüntü polislerimizi istismar etmekten, ayrıca hava cıva atma merakından yani görgüsüzlük ve magandalıktan başka bir şey değildir.

Hem bu magazin pozları hem bu polis eskortlu magandalık gösterileri 15 Temmuz kutsal halk direnişimizi istismar etmekten başka bir şey değildir. Aydın Doğan her zaman “Anadolu insanı” olmakla övünür.

Peki tüm bu rezil fotoğraflar yiğidin harman olduğu Anadolu kültürümüze, değerlerimize ve ahlakımıza yakışır mı? Aydın Doğan’a bu suali sormak isterim.

15 Temmuz istismarıyla şöhret budalalığından aklını yitirmekte olan elemanına Aydın Doğan gereken uyarıları yapmalıdır. Elbette herkesin özel hayatı kendinedir. Ama tüm medya âlemi bilmeli ki, bu asil millet kutsal 15 Temmuz’unu magazin muhabbetlerine meze ettirmez. Bu rezalete asla izin vermez bu millet. 15 Temmuz direnişimizi asla magazinel pozlarla istismar ettirmeyiz. 15 Temmuz kutsal mücadelesini kimse itibarsızlaştıramaz. Bunun aksini düşünmek Türk milletini tanımamaktır.

CEM KÜÇÜK / TÜRKİYE GAZETESİ