Cemal Hünal okları hedefe gönderdi!..
Başarılı bir performans sergilediği 'Issız Adam' filmiyle ünlenen oyuncu Cemal Hünal, Kayseri'de Osmanlı kıyafetleri giyerek, at üzerinden oklarını hedefe gönderdi.
Bir tiyatro oyunu sergilemek için Kayseri’ye gelen ünlü oyuncu
Hünal, Ali Dağı eteklerindeki özel bir atlı spor tesisinde, Kayseri
Atlı Okçuluk Spor Kulübü Başkanı Sami Genel ve kulüp üyeleriyle
buluştu. Kulüp üyeleriyle birlikte ’Osmanlı Okçusu’ kıyafeti giyen
Hünel, ata binerek, bir süre dolaştı. Kapalı parkurda ayakta ve diz
üstünde oturarak hedefe ok atan Hünel, daha sonra ata binerek
maharetlerini gösterdi ve yine at üstünden hedefe ok gönderdi.
Ata binmeden önce soruları yanıtlayan Hünal, 2006’dan bu yana
ata bindiğini ve kendisinin de 2 atı bulunduğunu ifade ederek,
“Atlı spora gönül verenlerle bir şekilde bir araya gelmeye
çalışıyorum. Türkiye’de bu sporun gelişmesini çok
istiyorum” dedi.
Atlı okçuluğun bütün Asya steplerinde geçerli olan bir savaş sanatı
olduğunu kaydeden Hünel, şöyle devam etti:
“Sanayi ve teknolojinin gelişmesiyle bazı alışkanlıklar ve
hatta yaşam tarzı da değişti. Yüzyıllar sonra ilk olarak
Macaristan’da atlı okçuluğun spor olarak yapıldığını öğrendik.
Amerikalılar bu spora çok ilgililer, Kanada’da atlı okçuluk
kulüpleri var. Kore, Japonya ve Çin hiç bırakmadı. Atlı okçuluk
artık olimpiyatlara alınması düşünülen bir spor dalı haline geldi.
Atlı sporların hepsi görselliği olan dallar. Hem zor hem de seyir
zevki veren bir spor. Bütün dünyada atla yapılan sporların hepsi
prestijli sporlardır ve halk tarafından beğenilir. Atlı sporlar,
insanın ruhunu yüceltir.”
“TÜRKLERDE AT AYRI BİR KÜLTÜR”
Türklerin tarih sahnesine çıktığı Asya’dan Anadolu’ya kadar her
aşamada atın ayrı bir yeri bulunduğunu ifade eden Hünal,
“Türkler, Asya’dan günümüze kadar her şeylerini at üstünde
yapmışlar. Bugün kök kültürlerini yaşatan toplumlar, sağlıklı
ekonomileri ve sağlıklı siyasetleri sayesinde varlıklarını
sürdürüyorlar. Bu yüzden Türkiye açısından atçılığın çok önemli
yeri olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Cemal Hünal, Türkiye’de tarihe bağlılık ve kültür bilincinin
oluşturulması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bir Japon kılıcı bütün dünyada ne kadar değerliyse,
Osmanlı kılıcı çok daha değerlidir. Çünkü yapılması ve bulunması
çok daha zordur. Hayatta kalan örnekleri çok zor bulunur. Kültür
mirasımız olan kılıç, ok, yay gibi ürünlerin imalatı için ciddi
çalışmalar yapılmalı. Çok ciddi bir kültürel dejenerasyon var.
Teknoloji ve sanayi birçok şeyi değiştiriyor, ama elimizde kalan
değerlerimizi iyi korumamız lazım. Türkiye’nin iç bilincinin
gelişmesi ve dünyaya daha iyi tanıtımı için bu kültürel varlıklar
son derece önemli. Bugün burada Uzunyayla, Germiyan atları yoksa,
bu bizim suçumuz. Atlarımız gibi bütün el sanatlarımız da
kayboluyor. Birçok saz ustasını, bakırcı ustalarını gezdim,
hiçbirinin çırağı yok. Bunlara sahip çıkmak, kültürel bilinci
oluşturmak lazım.”
Kayseri Atlı Spor Kulübü Başkanı Sami Genel de, atlı
okçuluk sporunun tek başına yapılmadığını belirterek,
“Kulübümüzün kurucu üyesi arkadaşlarla biz bir fitil
ateşledik. Umuyoruz ki kısa sürede gelişir. Cemal Bey gibi topluma
mal olmuş insanların desteklerine ihtiyacımız var” diye
konuştu.
Genel, atlı cirit sporuyla uğraşan binicilere de seslenerek, atlı
okçuluğa davet etti. Genel, ”Atlı cirit sporuyla uğraşan
arkadaşlarımızın okçuluğa yönelmesiyle bir anda 500 sporcumuz
olacaktır. Ayrıca ayrı bir federasyon olmak istiyoruz”
dedi.
“HATALAR YAPILDIKÇA DOĞRUSU BULUNUR”
Bir televizyon kanalında yayınlanmadan önce eleştiri almaya
başlayan ve Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın hayatını
konu alan “Muhteşem Yüzyıl” dizisiyle ilgili görüşlerini de
açıklayan Hünal, “Bildiğim ve bilmediğim şeyler var ama
araştırıyorum, inceliyorum. Bu dizi de (Muhteşem Yüzyıl) çok
eleştiriliyor. Ama bu gibi çalışmalar beğenilecek ve desteklenecek
ki, bu işler gelişerek devam etsin” dedi.
Hünal, Muhteşem Yüzyıl dizisinde, oyuncuların giydiği kaftanların
da çok eleştirildiğini ifade ederek, “Dizideki kostümdeki
bir hata, belki dizideki 10 hatanın önüne geçti. Kaftanı
eleştirenler, acaba o kaftanın kaça mal olduğunu biliyor mu?
Kılıçları, kalkanları ve zırhları eleştiriyorlar. Bunların nasıl
temin edildiği biliniyor mu? Yapılmış işe yorum yapmak bizde
huydur. Meyve veren ağaç taşlanır, misali gibi. Ama bu işler
yapılacak ve yapıldıkça da gelişecek” diye konuştu. Tarihi
konu alan dizi ve filmlerin desteklenmesi gerektiğini de kaydeden
Hünal, “Bu gibi çalışmalar beğenilecek ve desteklenecek ki,
ileride doğru ve aslına uygun malzemeleri yapan ustalar yetişsin.
Ben bu diziyi, yapılan diğer çalışmalarla birlikte çok olumlu
buluyorum. Dizide rol alan arkadaşlara da çok üzülüyorum. Bu
arkadaşlar, güçlü bir performans ortaya koyup, çok yoğun
çalışıyorlar. Ama birçok da eleştiri alıyorlar. Hatalar yapıldıkça
doğrusu bulunur” dedi.