Ceylan Özgül ve Ümit Kuruca'dan sürpriz nikahın ardından ilk sözler
Adnan Oktar Suç Örgütü’nün itirafçı olduktan sonra serbest kalan ve nikâh masasına oturan eski üyeleri Ceylan Özgül ve Ümit Kuruca, ilk kez konuştu: "Şimdi çok mutluyuz. Ailelerimiz de öyle..."
Ceylan Özgül (38) ve Ümit Kuruca (30)... Onlar, İstanbul Mali
Suçlar Şubesi'nin geçen temmuzda çökertilen Adnan Oktar Suç Örgütü
soruşturmasının iki kilit ismi. Operasyon öncesi polise ve savcıya
çok kilit bilgiler veren ve örgütün çökertilmesinde önemli rol
oynayan ikili Üsküdar Evlendirme Dairesi'nde nikâh masasına
oturdu.
Yıllarca örgütün esareti altında yaşayan çiçeği burnundaki çift,
yaşadıklarını Sabah Gazetesi'nden Emir Somer'e anlattı. 2003'te
örgüte giren Ümit Kuruca, 2016'da ayrıldı. Ceylan Özgül ise
2006-2017 arasında örgütte yer aldı. Özgül ve Kuruca,
"Polis titiz bir incelemenin ardından muhteşem bir hazırlık
yaptı. Süreci hiçbir bilgi sızması olmadan gizlilik içerisinde
yürüttü. Mali Şube'de çalışan polisler, çok yürekli ve cesur
olduklarını tüm Türkiye'ye gösterdi. Bizi çağırdılar ve bütün
bildiklerimizi anlattı. Devletimiz gücünü gösterdi. Ülkemiz büyük
beladan kurtuldu" diye konuştu.
'GÖZ GÖZE GELMEK
YASAKTI'
"Ailelerimiz de biz de şimdi çok mutluyuz" diyen
çift, evlilik sürecini de paylaştı. Ümit Kuruca, "Ceylan'ın
örgütten ayrıldığını öğrendiğimde kendisiyle irtibat kurdum.
Özgürce konuşmaya başladık. Göz göze gelmek bile izinli olduğundan
fazla konuşma imkânımız olmamıştı. Birbirimize her zaman destek
olduk. Birlikte mücadele ettik, bu travmayı birlikte birlikte
atlattık. Arkadaşlığımız ilerleyip birbirimizi daha iyi tanıma
fırsatı bulunca evlilik kararı aldık" dedi.
'ÖRGÜTÜ, TABULARI
YIKTIK'
Ceylan Özgül ise Adnan Oktar tarafından hiç tanımadığı bir örgüt
üyesiyle kağıt üzerinde evlendirildiğini ve 10 yıl evli kaldığını
anlattı. Özgül ve Kuruca, "Örgütte gönül rızasıyla evlilik
yoktu. Adnan Oktar genellikle kendisinden şikâyetçi olabilecek ve
ailesini riskli gördüğü kişileri, aileleri şikâyette
bulunduklarında evli olduklarını söylemeleri, kendi rızalarıyla
kaldıklarını ifade etmeleri ve neticesinde hukuki açıdan kendisine
sorun yaşatmamaları için evlendiriyordu. Biz hem örgütü hem de bu
tabuyu yıktık" ifadelerini kullandı. Ceylan Özgül ve Ümit
Kuruca şöyle devam etti:
CEZAEVİNDEN MEKTUPLAR
"İtirafçılar konuşmamaları için çok fazla tehdit aldı.
Adnan Oktar örgütü diri tutmak için cezaevinden mektuplar yazıyor
ve mektuplarda çizimler yapıyor. İddianameyi gördükten sonra
itirafçılar artacaktır. Dosyanın ne kadar dolu olduğunu görecek ve
konuşacaklar."
'GÜNEŞ YÜZÜ GÖREMEZ'
Ümit Kuruca ile dünyaevine giren Adnan Oktar'ın ünlü
"kedicik"lerinden Ceylan Özgül, hayatında yeni bir
sayfa açtığını vurguladı. Özgül, şunları söyledi: "Adnan
Oktar bir daha kolay kolay güneş yüzü göremez. Cezaevinden çıkamaz.
Dosya o kadar sağlam ki en az 400 yıl hapis cezası alacağını
düşünüyoruz. Örgütten ayrıldıktan sonra özgür kalmıştık ama bu
operasyondan sonra daha da özgürleştik. Çok daha güzel bir hayat
bizim oldu. Oktar, ilaçları gizli gizli kullanırdı ve hastanelerden
çok korkardı. İğneden korkan bir adamdı."