Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Kimse kişisel hırsla...'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan, seçim barajına ilişkin açıklamasıyla tartışma yaratan Haşim Kılıç'a yanıt: "Hiç kimse kişisel hırslarına yenik düşerek siyasete yön çizemez. Egemenlik milletindir, Anayasa Mahkemesi'nin değil..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Kimse kişisel hırsla...'
Sabah'tan Safure Cantürk'ün haberine göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seçim barajı tartışmalarıyla gündeme gelen Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'a sert yanıt verdi. Antalya'da düzenlenen 19'uncu Milli Eğitim Şurası'nın açılış konuşmasını yapan Erdoğan, "Hiç kimse şahsi hırslarına yenik düşerek, kendi şahsi istikbal ve ikbal gayesinin peşine düşerek millet, milletin meclisine ve siyasete istikamet çizemez, tehdit edemez. Egemenlik milletindir, Anayasa Mahkemesi'nin değil" dedi.

Milli Eğitim Şûrası'na Cumhurbaşkanı düzeyinde ilk kez katılım gerçekleştiren Erdoğan, şunları söyledi...

TEHDİT EDEMEZLER: 1950 yılından bugüne kadar 64 yıldır Türkiye'de demokrasi mücadelesi veriliyor. Peki başardık mı? İnanın hala başaramadık. Bazılarının sınıfta kaldığını üzülerek görüyoruz. Milli irade seçim sandığında belirlenir, TBMM'de de tecelli eder. 2014 yılındayız, 21. yüzyıldayız ama ne acıdır ki ben şu kuralı tekrar tekrar hatırlatmak zorunda kalıyorum: 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir'. Egemenlik, bürokrasinin değildir, egemenlik yargı bürokrasisinin, askeri bürokrasinin değildir, egemenlik Anayasa Mahkemesi'nin de değildir. Hiç kimse, hiçbir kurum, kendisini, milletin üzerinde, milletin meclisinin üzerinde, özellikle de siyaset kurumunun üzerinde görmemelidir. Hiç kimse şahsi hırslarına yenik düşerek, kendi şahsi istikbal ve ikbal gayesinin peşine düşerek, millete, Millet Meclisi'ne ve siyasete istikamet çizemez, tehdit ihtiva eden ifadelerde bulunamaz. 1960 Türkiye'sinde değiliz. Darbe ortamında hiç değiliz. Darbe ürünü kurumlar, çıkıp da siyasete hiza vermeye yeltenemez.

KİTAP YÜKLÜ MERKEPLERE İHTİYAÇ YOK: Üniversiteyi bitirdiği halde kendisini 2014 yılında değil de 27 Mayıs 1960 tarihinde gibi görenler varsa oradaki eğitimde ciddi sorun vardır. Türkiye'nin kitap yüklenmiş, kuru bilgi yüklenmiş, dogmatik zihinlere değil, özgür ve özgürlükçü, demokrasiyi ve milli iradeyi içselleştirmiş, özümsemiş bireylerce böyle yöneticilere, böyle yargıç ve yüksek yargıçlara ihtiyaç var. Peyami Safa'nın 'Bizim kitap yüklü merkeplere değil, kitabın içindekini sindiren insanlara ihtiyacımız var' sözünden hareketle alim olabilirsiniz ama arif olamazsınız. İdeal olan hem alim hem arif olmaktır. Okumak işi çözmüyor biz aynı zamanda hikmeti de bekliyoruz.

'GÖZÜNÜ PARA BÜRÜMÜŞ İHANET ŞEBEKESİNE DARBE'

DERSHANE EĞİTİMİN RUHUNA TERS: Dershane gibi eğitimin özüne, ruhuna, eğitimin gayesine tamamen ters bir meseleye neşter attık diye nasıl saldırılara maruz kaldığımızı izlediniz. Dershaneleri kaldırarak öğrenci, öğretmen lehine, özellikle de veliler lehine bir adım atmak istiyorsunuz karşınıza çok büyük ihanet şebekeleri çıkarılıyor.

ÇARKA GİRDİK OYUNU BOZDUK: Test, üniversite imtihanı, hepsi dershanelerin müfredatına göre hazırlanıyordu. Biz o çarka girince oyun bozuldu. Bu zulmü ortadan kaldırmak istediğinizde karşınıza kendi kirli tezgahını korumak isteyen, gözünü para bürümüş, gözünü hırs bürümüş, ihanet şebekeleri çıkıyor. İşte ne yaptıklarını gördünüz, dershaneler uğruna ülkeyi ateşe atmaktan, ülkeyi yangın yerine çevirmekten kaçınmayacağını herkese gösterdi. Niye? Oradan ihanet sistemlerine para devşiriyorlardı, oradan ihanet çetelerine adam devşiriyorlardı. Siz bu kirli çarka çomak soktuğunuzda da en ağır iftiralara, ithamlara, hatta darbe girişimlerine maruz kalıyorsunuz. O, tezgahını koruyacak, Anadolu'nun, Trakya'nın yoksul, gariban insanının kanını emecek, emeğini sömürecek. İşte biz buna boyun eğmedik.

ŞEBEKEYLE MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ: Yoksulun sırtından geçinen bu şebekeye karşı mücadeleye devam edeceğiz. Allah'ın izniyle de dershane sorununu artık Türkiye'nin gündeminden çıkarıyoruz. 2015 Eylül, bitiyor.

"NEŞET ERTAŞ'I HAKİR GÖREN GENÇLER VAR"

YABANCI POPÇULARI EZBERE SAYARLAR:
Gençlerimiz eğitim gördükçe, diline, tarihine, ecdadına, kültür ve medeniyetine yabancılaşıyorsa orada çok ciddi sorun var demektir. 'Einstein kimdir' deseniz, her gencin söyleyecek birkaç cümlesi vardır. 'İbni Sina kimdir' deseniz çoğunun bu ismi hiç duymadığını görüyorsunuz. Yabancı pop şarkıcılarının adını ezbere sayan ama Dede Efendi'yi, Itri'yi tanımayan Neşet Ertaş dinlemeyi hakir gören kendi sanatçısından maalesef utanan gençlerimiz var. Bu gençleri hiçbir şekilde suçlayamayız. İşte bizim en başta bu dönüşümü gerçekleştirmemiz gerekiyor.

SINAV İÇİN DEĞİL HİKMETE ULAŞMAK İÇİN EĞİTİM

Sınav kazanmak için değil öğrenmek için eğitim, test çözebilmek için değil bilgi edinebilmek için eğitim, sınıf geçmek için iş bulabilmek için kariyer yapabilmek için değil bilgiye ve hikmete ulaşabilmek için eğitim, öğretim amaçlıyoruz.