Demir Demirkan: "Tahminimden daha derin bir deneyim"

Demir Demirkan, bir koltukta pek çok karpuz taşıyanlardan. O hem başarılı bir gitarist hem şarkı yazarı hem prodüktör hem de şarkıcı…

Demir Demirkan: "Tahminimden daha derin bir deneyim"
Akşam'dan Aysun Yıldız Güngör'ün röportajı...

WAR III, dinleyicisine neler anlatıyor?


WAR III üçlemesi genel olarak sürekli değişen sosyo-politik ortamda var olmaya çalışan insanın hikâyesi. Hayallerimiz, planlarımız, ilişkilerimiz, inançlarımız ve hatta hayatlarımız sürekli küçük veya büyük tehditler altındayken nasıl yaşayacağız? Yani sadece var olma çabası değil gerçek anlamda hayatlarımız nasıl yaşamaya değer olacak? Özetle üçleme bu konu üzerine. İlk bölüm olan Awakenin (Uyanış), otoritenin bireyi kontrol altında tuttuğu, manipüle ettiği, doktrin uygulamaları ve yönlendirmelerine gözünü açmasıyla ilgili. Tüm bildiklerinin ve inançlarının temelden sarsıldığı bir uyanıştan sonra var olma çabasındaki duygusal gerginlik ve çelişkileri konu alıyor.

3 EP’den oluşan bir seri hazırlama tercihi nasıl gelişti?

Bütün konsepti üçe bölüp evreler halinde yazmak istedim. İlk evrenin başlığı Awakening (Uyanış). İkinci ve Üçüncünün konu başlıkları, isimleri ve kapak tasarımları hazır ama henüz bu kalan ikisinden bahsetmek erken olur. 15-20 parçanın olacağı bir çalışma olacak ve bunu tek albümde ortaya çıkarmak istemedim. Ayrıca yazım ve prodüksyon aşamaları çok detaylı ve uzun sürüyor, zamana yaymak istiyorum. Bölümleri arka arkaya da çıkarmak şart değil, Türkçe ve ingilizce başka çalışmalar da var WAR III’ye ait olmayan onları da yayınlayabilirim her hangi bir zaman. Kısacası WAR III’yi üç bölümde yapmak ve yayınlamak, yaratıcılık dahil birçok açıdan büyük özgürlük sağlıyor bana.

WAR III’nin kayıt süreci ve kimlerle çalıştığından bahseder misin?

Ses kaydını ve miksini Kevin Killen yaptı. Kevin, Peter Gabriel, David Bowie gibi isimleri kaydetmiş ve albüm mikslerini yapmış bir ses mühendisi/prodüktör. Bütün bu başarılarının üzerine de dünya tatlısı ve çok cana yakın birisi. Daha albüm demo aşamasındayken tanıştık ve müzikal, politika ve hayat hakkında birçok konuda uzun uzun konuştuk. Doğma büyüme İrlandalı olduğundan albümün sözel içeriğine çok ilgi duydu en baştan beri. Müzisyenler şöyle; davul Omar Hakim, bas gitar Aidan Caroll, klavye ve piyano Phil Galdston, geri vokaller Vaneese Thomas, Lisa Fisher ve Tiger Darrow, perküsyon Murat Tekbilek. Prodüksyonu Phil Galdston ile birlikte üstlendik.

Hugh Syme, rock ve metal dünyası için ikon olmuş isimlerden, kendisiyle çalışma serüvenin nasıl gelişti?

Buradaki menajerim Janet Castiel aracılığıyla Hugh Syme’ı tanıyan bir fotoğrafçıyla çalıştım. Onun sayesinde Hugh ile irtibat kuruldu. İkinci telefon konuşmamız bir saatin üzerinde sürdü ve yine albümle konuşma tabi ki uzayıp sosyo politik konulara geldi. Çok ilginç bir hayat hikayesi var. İngiltere’de büyümüş bir Kanada’lı ve hayranı olduğum Rush’dan Whitesnake’e kadar birçok isimle kapak tasarımları için çalışmış. Aynı zamanda o da bir müzisyen. İnanılmaz cana yakın ve mütevazi. Kapak tasarımı hakkında ona verdiğim brief çok kısa ve netti. Demir Demirkan’a değil albüme, albüm ismine ve konuya dikkat çekecek bir tasarım istedim. İmge, anlatım ve duygu ilişkisini çok hızlı ve basitçe çözüyor.

MANGA EKİBİ ŞAHANE

Manga’nın son albümü için grupla beraber çalıştın. Nasıl geçti çalışmalar?

Manga elemanlarını az çok tanıyordum önceden ama birlikte çalışmaya başladığımızda çok kısa sürede çok samimi olduk. Şahane adamlar! Grubun üretim sürecine destek verdim önce, albümün ve grubun yönü, müzikal ve sözel içeriğin nereye doğru nasıl akacağı konuları ile başladık. Daha sonra biraz müzikal, daha çok da sözel tarafta katkım oldu. Prodüksyon, kayıt ve miksle devam etti çalışma.

Yakın geçmişte baba oldun, nasıl bir his? Ve bunun müzik hayatına nasıl etkisi oldu?

Sevginin apayrı bir boyutu, iyi ki olmuş. Yıllarca reddettim bu fikri ama zamanı gelmiş. İyi ki de öyle olmuş. Ancak bu yaşımda kendimi yüzde yüz adayabiliyorum ve hem oğluma hem de ilişkime hakkettikleri derecede ruhumu verebiliyorum. Sadece müzik konusunda değil, hayatın diğer katmanlarında da ayrı bir tutku, devam etme isteği ve motivasyon oldu benim için. Hep daha iyi bir adam olup ona en iyisini aktarmak istiyor insan...

Uzun süredir albüm yapmadım

2000’den beri adeta bir müzik fabrikası gibi çalışıyorsun, solo albümlerinin yanı sıra prodüktör olarak da kendini kanıtlamış bir sanatçı olarak WAR III’ün kariyerinin bu dönemine denk gelmiş olmasını nasıl değerlendiriyorsun?


Uzun süredir bir albüm yapmamıştım. Teklilerle ilerliyordum. İçimde bir albüm yazacak kadar ilgi duyacağım bir konu veya konsept ancak gelişti. Hatta biraz da albümü aştı ve bir üçlemeye dönüştü. Şu noktada belirtmem gerekiyor ki 26 yıldır müzik sektörüne, işime ve kendime verdiğim emek sonucunda dilediğim müziği yapma ve yayınlama özgürlüğünü kazandım. Aslına bakarsanız daha yeni başlıyoruz. Bu özgürlükte bir üretim gelişmeye çok açık ve bu çok heyecan verici.

Kısa süreliğine de olsa Pentagram’la yeniden turlamak nasıl hissettirdi? Akustik turneden aklında kalan ilginç bir anı var mı?

Hem akustik hem de normal konserler yaptık. Müziğin verdiği heyecanın yanı sıra kardeşim kadar yakın dostlarımla tekrar bir araya gelmek tahminimden daha derin bir deneyim oldu. Sadece yeni Pentagram ekibi değil, Ogün Sanlısoy ve Murat İlkan ile de yeniden zaman geçirmek, geçmişi ve geçmişteki kendimi değerlendirmeme yol açtı. Pentagram hepimizin egosunu aşan bir çatı ve bu sadece müzikal anlamda değil, dostluk ve kardeşlik ile eşdeğer.
Konular Röportaj