Derya Uluğ: "Popçu olmasaydım topçu olurdum"

"Erkek gibi büyüdüğüm için Barbie bebek değil futbol oynadım. Halı sahada top sektirirdim; baya da iyiydim, erkekler sinir olurdu. Şarkı söylemeseydim, kesinlikle futbolcu olmak isterdim..."

Derya Uluğ: "Popçu olmasaydım topçu olurdum"
Derya Uluğ'un Yeni Asır'da yer alan röportaj...

- 'Okyanus' şarkısıyla ortalığı kasıp kavurdunuz. Ne değişti hayatınızda?


Konserlerim ve tanınırlığım arttı ama onun haricinde kendi hayatımdan hiçbir şey değişemedi. Aynı şekilde devam ediyor.

- Şarkınızın bu kadar beğeni göreceğini öngörmüş müydünüz?

Tabii ki listelerde bir numara olacağını düşünmedik. Çok ara vermeden sürekli yeni şarkı çıkarmak istiyorum ki ileride sadece kendi şarkılarımla vereceğim konserlerim olsun.

- Üreten bir sanatçı olmak büyük şans, kenarda bekleyen kaç şarkı var?

Çok şarkı var, 40 civarı. Bir aksilik olmazsa Ağustos ayının sonunda hareketli bir single daha gelecek. Cebimizde 'Okyanus' tarzında güçlü başka şarkılar da var.

- Şarkınızda manidar sözler var; biraz atarlıgiderli olmuş. Kim çektirdi size bu kadar?

O sözleri kendime yazdım, bir başkasına değil. 'O kadar kişi içinden gittin onu buldun, kızım sen akıllanmıyorsun' diye kendime laf sokuyorum ama karşı tarafa da geçirmeler var.

- Tekstilci bir baba, ev hanımı bir anne ama şarkıcı bir kız... Nasıl başladı hikayeniz?

8 yaşımdayken radyoda bir ses yarışması vardı ve telefon ile katılıyordunuz.
Ondan sonra dinleyiciler de radyoyu arayarak oylarını veriyorlardı, orada birinci oldum. Böylece başlamış oldu. Aslında öncesi de var ama o klasik şeyleri tekrarlamaya gerek yok.

- 'Elime saç fırçası alıp şarkı söylüyordum' gibi şeyler miydi?

Evet, 2, 3 yaşımdayken sürekli öyle bir modum vardı. Sonunda işi profesyonelliğe döktüm ve babamdan kareoke bir teyp istedim. Erkek gibi büyüdüğüm için Barbie bebek değil futbol oynadım. Halı sahada top sektirirdim; baya da iyiydim, erkekler sinir olurdu.

- Bu merek nereden geliyor?

Sanırım babamın fanatik Fenerbahçeli oluşundan geliyor. Moralim bozulduğunda alışverişe çıkmam, moda konuşmam, saç kestirmem, ömrümde saç boyatmadım. Bunların yerine Playstation oynarım ya da maça giderim. Şarkı söylemeseydim, kesinlikle futbolcu olmak isterdim.

- Çocukluğunuzda kimlerin şarkılarını dinliyordunuz?

Valla yalan söylemeyeyim ama Fecri Ebcioğlu ve Ajda Pekkan'ın şarkılarını küçük yaştan itibaren dinliyordum. Nedense, daha çok Türk sanat müziği dinliyordum. Kerim Tekin hayranıydım. Fatih Erkoç'u da küçüklüğümden beri inanılmaz beğenirim.

- İzmir'den gelerek profesyonel sektöre giriyorsunuz. Kurtlar sofrası olarak tabir edilen İstanbul'a adım atmak korkutmadı mı?

Aslında bir anda İstanbul'a gelip albüm yapmadım. Zaten sekiz yıldan fazla süredir İstanbul'da yaşıyorum. Diğer yandan da vokalist olarak Ebru Gündeş ile çalıştım.

GÜNDEŞ'İ ÇOK SEVİYORUM

- Ebru Hanım ile çalışmak nasıl bir tecrübeydi?


Çok güzel ve heyecanlandırıcı... Programdan önce kulisinde beni gördü ve "Sakın heyecanlanma, rahatına bak, takip et şarkıları" dedi. O anda gerçekten alçakgönüllü olduğunu hissettim. Ebru Gündeş'i çok sevdiğim için gönülden ayrılmak istemedim ama kendi işim için ayrılmak zorundaydım.

- Vokalist olarak kalmanızı istedi mi?

Ekip olarak onların da beni sevdiğini biliyorum. Aramızda tamamıyla karşılıklı sevgiden doğan bir ayrılmama isteği vardı ama hayallerim olduğunu onlar da biliyordu. Sağ olsunlar hep destek oldular.

- Ebru Gündeş'in vokalisti olarak anılmak, Gülşen'e benzetilmek rahatsız ediyor mu?

Herkes birine benzetebilir. Sadece her şey saygı çerçevesinde olmalı. Ben eleştiriye çok açık bir insanımdır, hemen dikkate alırım.
Konular Röportaj