Dilara Öztunç: "Ekranı özledim"

Milliyet Gazetesi'nden Senem Aydın'ın röportajı...

Uzun zamandır ekrandan uzaksınız. Günleriniz nasıl geçiyor?

En son ‘Gamsız Hayat’ dizisinde rol aldım, 3.5 sene geçmiş. Zaman çok hızlı akıyor. “Ekranı özlemedim” desem yalan olur. Aslında hayatımdan memnunum, hobilerime ve sevdiklerime zaman ayırabiliyorum. Yurt içi, yurt dışı bol bol geziyorum. ‘Döndüm Ben’ filmini çekmek bana çok iyi geldi. Uzun bir aradan sonra kamera karşısına geçmek heyecanlandırdı ve tazeledi.

Sık sık yurt dışına gidiyorsunuz. En sevdiğiniz yer neresi oldu?

Farklı kültürleri görmek, farklı ülkelere gitmek, oraya özgü yemekler tatmak çok güzel bir deneyim. Aslında gezip gördüğüm birçok yere hayran kaldım. Ama benim için özel bir yer var; Maldivler...

Yurt dışında yaşamak istediğiniz bir yer var mı?

Ülkemi çok seviyorum, Türkiye inanılmaz bir yer. Buradan başka bir yerde yaşamak istemem açıkçası. Ancak Türkiye’den sonra bir yer seçmem gerekirse, Barselona diyebilirim.

Dizi setlerinde en çok özlediğiniz ne oldu?

En çok setteki arkadaşlıkları özledim, orada büyük bir enerji var ve ortaya çok emek verilmiş işler çıkıyor. Biraz uzun sürdü dinlenmem ama doğru zamanda, doğru projeyle döneceğim.

Ekranda neredeyse her gün yeni birini görüyoruz. Unutulma korkusu yaşamıyor musunuz?

Yaşamıyorum sanırım. Küçük yaşlardan beri oyuncu olmak istedim ve çok emek verdim. Oyunculuk bölümü okudum, uzun süre televizyonda arka arkaya iş yaptım. Artık o içimde, insanların beni unutması oyuncu olmadığımı göstermez. Oyuncu, her yaşta, her yerde, her koşulda ve her zaman oyuncudur. Mesleğime sevgimi, emeğimi ve yeteneğimi değiştirmez.

‘Döndüm Ben’ nasıl bir film oldu?

Gerçekten güzel oldu. İnanılmaz güldüm. Çok samimi espiriler ve oyunculuklar vardı. Zaten yönetmenimiz Ömer Faruk Yardımcı, oyuncuya çok alan bırakan biri. Kadromuz sevdiğim tiyatroculardan oluşuyor, onlarla çalışmak da büyük şanstı.

Canlandırdığınız karakterden bahseder misiniz?

Bir sigorta şirketinin sahibi, otoriter, dediğim dedik, kuralcı bir kadın olan Melda’yı canlandırıyorum. Evliyim ve kocam yanımda çalışıyor. Baskın bir karakter Melda ve çok hassas olan kocasını biraz hırpalıyor.

Komedi mi yoksa dram mı daha keyifli?

Komedi oynamak, inanılmaz mutlu hissettiriyor, enerjik oluyorum ve yaratıcılığım ortaya çıkıyor. Pozitif duyguları beslemek seyirci açısından da iyi hissettiriyor. Sokağa çıkıp insanlarla karşılaştığımda, gülümseyerek bakıyorlar. Ancak uzun süre komedi yaptıktan sonra da dramı özlüyorum. Dramdan besleniyorum, komedi de eğleniyorum ve özgürleşiyorum. İkisi de çok keyifli.

‘Uyumlu bir çiftiz’

Tatillerde nişanlınız da size eşlik ediyor. İlişkiniz nasıl gidiyor?

Aslında tatil rotalarımızı Umut belirliyor, kendisi fotoğraf çekmeyi çok seviyor ve bu onun için bir hobi. İyi kareler yakaladığı için de sanırım fotoğrafçı olduğu bilgisi yayıldı ancak bu sadece hobisi, sanayiyle uğraşıyor. Birlikte seyahat ederken çok eğleniyoruz, uyumlu bir çiftiz. İlişkimiz de çok güzel gidiyor. 

Evlilik planınız var mı?

Hayırlısı, zamanı gelince diyelim.