Donald Trump'ın niyeti 'baş aktör' olmak!

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye’ye karşı operasyonun ardından krizin çözümünde ön safta yer almaya yönelik askeri ve diplomatik adımlar atarken, ABD askerlerini bölgeden ivedilikle çekmekten vazgeçmediği yönündeki açıklamalarını sürdürüyor.

Donald Trump'ın niyeti 'baş aktör' olmak!
Habertürk'ün haberine göre ABD’nin, İngiltere ve Fransa’nın da desteğini alarak Beşar Esad’ı vurmasının ardından ileri sürüldüğü gibi bir ‘3’üncü Dünya Savaşı’ çıkmadı. Ankara’da şimdi saldırının amacına ilişkin analizler yapılıyor.

ANKARA’YA GÖRE OPERASYONUN PERDE ARKASI

Saldırının amacı hakkında ön plana çıkan 3 amaç şöyle: Ortadoğu’da Obama gibi basiretsiz lider pozisyonuna düşmek istemeyen Trump’ın tekrar direksiyona geçme çabası; Rusya’nın, “Vuramazsın” meydan okumasına yanıt ve Türkiye’yi, Rusya-İran blokundan uzaklaştırmak...

Ayrıntılar şöyle:

TEPKİ ZORUNLUYDU: Trump, Rusya’nın, “Karşılık veririz” açıklamasının üzerine tepki göstermek zorundaydı. Trump’ın demecinden sonra ABD askeri, siyasi ve diplomasi bürokrasisi buna uymak zorunda kaldı. Suriye’deki hedefler Rusya ile karşı karşıya gelmeyecek şekilde sınırlı tutuldu. Rusya’ya, Esad’a gözdağı verildiği gibi Trump hem iç siyasette hem de dış siyasette konsolidasyon çabasındaydı. Fransa ve İngiltere’nin desteği bu açıdan önemliydi. Trump, Suriye ve Ortadoğu politikasında önceki başkan Obama gibi, “basiretsiz” lider olarak anılmak istemedi.

ÜÇLÜ İTTİFAK HEDEF ALINDI: Trump, ABD-Batı blokuna karşı Türkiye-Rusya-İran ittifakını bozmak ya da bir hamleyle safları netleştirmek istedi. Önümüzdeki süreçte bu konuda Türkiye’yi karar almaya zorlayıcı çabalar gelebilir. Türkiye’nin operasyona destek açıklamasının altında da bu risk yatıyor. Esad’ın gidiş sürecinin hızlandırılması ve ABD’nin tekrar buna müdahil olması Türkiye’nin karşı çıkacağı bir durum değil. Ancak Ankara, PKK/PYD ile işbirliği nedeniyle ABD’ye karşı güven bunalımı yaşıyor. ABD’nin zedelenen bu güveni tekrar inşa etmesi lazım. Ankara, ABD ile Rusya arasında sıkışmak yerine dengeli ve adil bir politika izlemeyi tercih ediyor.

TRUMP ÇEKİLMEK DEĞİL BAŞAKTÖR OLMAK İSTİYOR: Trump, operasyondan çok kısa süre önce Suriye’den askerlerini çekeceklerini açıklamış, “Gitmemizi istemiyorsanız, elinizi taşın altına koyun” demişti. Bu mesajı Suudi Arabistan ve Fransa’da yankı buldu. Trump, “Çıkacağız” derken sahadaki durum bunun tam aksini gösteriyor. ABD’nin Suriye’de 20 kadar askeri üssü bulunuyor. CENTCOM’un Suriye’nin kuzeyinde 500 askeri, 2 bin kadar paralı askeri var ve bu sayı artırılıyor. ABD, İHA ve SİHA’larla bölgedeki hareketliliğini hep üst seviyede tutuyor. ABD Akdeniz’de konuşlu 6’ncı Filo’ya ek yeni bir filo gönderdi. Pentagon bütçesinden her ay 10 binden fazla teröriste maaş ödeniyor. Önümüzdeki yıl bu sayı 60-65 bine çıkacak.

SURİYE’YE TAKVİYE GÜÇ

Öte yandan Rusya'nın, ABD, İngiltere ve Fransa’nın saldırısının ardından Suriye’ye güç takviyesinde bulunduğu iddia edildi. İngiliz Daily Mail Gazetesi’nin haberine göre üzerinde zırhlı araçlar, tanklar, geçici köprü inşaatında kullanılan bir tekne ve hava savunma sistemleri olan 2 Rus savaş gemisi pazar günü İstanbul Boğazı’ndan geçerek Akdeniz’e açıldı.

Donald Trump'ın niyeti 'baş aktör' olmak!

Alexandr Tkachenko Roro gemisi ile 117 LST Orsk 148 tipi savaş gemisinin Suriye’nin Tartus Limanı’na gittiği ileri sürülüyor. Söz konusu takviyenin, Esad rejiminin muhaliflere yönelik yeni ve büyük bir saldırısında kullanılacağı da ileri sürülüyor.