Duygu Çetinkaya: 'Paranın esiri değilim'

Survivor’a giden ve adadan başka bir Duygu olarak dönen sunucu ve oyuncu Duygu Çetinkaya içini döktü...

Duygu Çetinkaya: 'Paranın esiri değilim'
Akşam Life'dan Uğur Kalabaş'ın röportajı..

Survivor yarışmasına katılmadan önce başarılı bir oyuncuydunuz ve birçok projede de yer aldınız.
Hayatınızda yarışma sonrası neler değişti?

Survivor’dan önceki ve sonraki Duygu olarak ikiye ayrıldı hayatım. Yarışma benim hayata bakış açımı tepeden tırnağa değiştirdi. Orada geçirdiğim onca zaman içinde rutin hayatımda algılayamadığım ya da gözden kaçırdığım her şeyi gözlemleme ve anlama fırsatım oldu. Ada beni olgunlaştırdı ve büyüttü.

İş hayatınızı nasıl etkiledi yarışma?
Mesela uzun  bir aradan sonra yeniden sunuculuk yapmaya başladım. Sunuculuğun yanına yorumculuğu ve magazini de ekledim, böylelikle kariyerimde yeni bir rotam olmuş oldu. Bu yüzden de dizi ve sinemaya biraz ara vermek zorunda kaldım.

Dışarıdan çok sert görünüyorsunuz. Öyle misiniz gerçekten?
Ben sert bir insan değilim. Sadece haksızlıktan hoşlanmıyorum o kadar. Her insanın görüşüne, fikrine, yaşam tarzına saygı duymaya özen gösteriyorum. Saygısızlık eden insanlara asla tahammül edemiyorum. Genellikle de bu tavırlar içinde olan ve onlara destek veren insanlarla  tartışıyorum. Ben de lafını esirgemeyen bir kişi olduğum için, haliyle dışarıya sert bir insan imajı yansıyor.

Hemcinslerinizle iyi geçinemediğinize dair bir demeciniz var. Neden öyle düşünüyorsunuz?
Benim hemcinslerimle bir sorunum yok. Sadece klasik kız tipinin biraz dışındayım.
Bu herkesçe hemen kabullenilen bir durum değil. En yakın arkadaş grubumda kızlar var erkekler de. Yani sorun benimle değil karşı tarafın beni gördüğü gözle alakalı.

AŞK DEĞİL SEVGİ İNSANIYIM

Peki ya özel hayat? Sevgi insanı mısınız, aşk insanı mı?

Aşk değil sevgi insanıyım. Ölmeyen, bitmeyen, silinmeyen en yüce duygudur sevgi.

Hayatta sizi neler besler?
Kitaplar ve filmler bu konuda çok yardımcı. 600 sayfalık bir romanın bir cümlesi size bir ömürlük ders verebilir ya da 2 saatlik bir film sonunda hayata bakışınız değişebilir.

Survivor sonrası tekliflerin ardı arkası kesilmedi, oyunculuğu askıya alıp Beyaz TV’de program yapma kararı aldınız…
Sunuculuk daha önce de yaptığım bir iş. Yıllarca Show TV’de Silikon Vadisi adlı teknoloji programını sundum Dinçer Karaca’yla. O yüzden en az oyunculuk kadar sunuculuk dalında da bir geçmişe sahibim. Yarışma sonrasında bir sinema filmi ve bir dizi yaptım. Sonra tv8’de (Survivor Panorama) bizden sonraki Survivor ‘ların oyun performanslarını yorumladım. Ardından Beyaz TV’den teklif geldi. Beni heyecanlandıran bir proje olduğu için kabul ettim.

Söylemezsem Olmaz’da yer almaya başladıktan sonra çok üzerinize gelindiğini düşünüyor musunuz?
Evet, bazen gelindiğini düşündüm. Ama bu benim düşüncelerimi ve tavrımı değiştirmeme sebep olacak şeyler değil. Ben benim. Herkesin bir karakteri tavrı ve duruşu vardır hayatta. Bir konuyla ilgili fikrimi söylemek suçsa herkes suçlu. O zaman düşünmeyelim, konuşmayalım hatta bu röportajı da yapmayalım ne gerek var. Herkesin aynı düşünmesi gerekir diye bir kural yok. Bu tamamen saçmalık olur zaten.

Hayatı bazen aynaya benzetiyorum

Yaşama dair keşkeleriniz ya da pişmanlıklarınız oldu mu hiç?
Hayata ne kadar pozitif bakarsan o da sana o kadar pozitif cevap veriyor. Ben hayatı bir aynaya benzetiyorum. Ona baktığımızda gülümsersek ayna güzel gösteriyor, fakat kaşlarımızı çatarsak o da bize kaşlarını çatıyor. Yapmadıklarımdan pişman olmaktansa, yaptıklarımdan, tercihlerimden pişman olmayı tercih ediyorum. Keşke yapsaydım demektense iyi ki yapmışım demek daha iyidir. İnsanın doğru ile yanlış arasındaki farkı ayırabilmesi için tecrübe ve tercih etmesi gerekli. Çünkü bir birey ancak bu şekilde gelişimini sağlayabiliyor. Bence yaşanılan her şey yaşanması gerektiği için yaşanıyor.

Kinci misiniz?
Asla değilim olmayı da planlamıyorum. Global dünyanın en büyük sorunlarından birinin de kin olduğunu düşünüyorum. Kin, ile besleme duygusu bir insanın kendine ve karşısındakilere yapacağı en büyük haksızlık bence bu yüzden de, kin, kibir, intikam gibi kelimeleri hafızamdan sildim. Hayatımda ve zihnimde bu kelimeleri blokladığım için de kendimi çok şanslı hissediyorum. Çünkü sen başkası için ne düşünür ve hissedersen, o da senin için aynı fikirleri düşünmeye ve üretmeye başlıyor. Dostoyevski der ki; Sevgi her zaman karşılık görür, kin de… Bence çok doğru söylemiş.

Bir kariyer planınız var mı  yoksa hayatı akışına bırakarak mı yaşarsınız?
Hayatı planlayamazsınız. O sizinle oynar zaten. Ama isteğin ne diye sorarsanız oyunculuk ve sunuculuk benim mesleğim ve ömrüm boyunca bu işleri yapmaya devam etmek isterim.

Yaşamak için mücadele ediyorum

Eli sıkı birimisiniz? Yatırımlarınızı nasıl yaparsınız?

Çok para tutabilen biri değilim. Çünkü paranın esiri değilim. Ben yaşamak için kazanıyorum,  kazandığımı da yaşamım için rahatlıkla harcıyorum.

Yarım kalan ya da hiç ulaşamadığınız hedefleriniz oldu mu?
Kafama koyduğum şeyi yapmak için çabalarım. Günümüzün moda yaşam şekli olan birilerini ezerek yükselmek veya başarmak değil de tırnaklarımla kazıyarak, çok çalışarak hedeflerime yürümek isterim. Bu bugüne kadar hep böyle oldu çok şükür. Bundan sonraki hedeflerim için de çalışmaya devam.

Hayat felsefeniz?
‘Uçurumun kenarında olsan bile sırf hayata gıcıklık olsun diye gülümse’ derim kendime.
Konular Röportaj