Elif Aktuğ: 'Angelina, Hülya ve çocuklar'

"...Angelina Jolie, 3'ü biyolojik 6 çocuğu ve bir dünya güzeli kocayla mutlu mesut hayat sürerken zannetmeyin ki, ABD basını her yaptıklarını pohpohluyor."

Elif Aktuğ: 'Angelina, Hülya ve çocuklar'
Yeni Asır'dan Elif Aktuğ'un bugünkü yazısı..

Ortak noktaları hem çok hem de yok! Angelina Jolie ve Hülya Avşar'dan bahsediyorum, ikisi de ülkelerinde fenomen. İkisinin seveni de çok nefret edeni de. Angelina Jolie, 3'ü biyolojik 6 çocuğu ve bir dünya güzeli kocayla mutlu mesut hayat sürerken zannetmeyin ki, ABD basını her yaptıklarını pohpohluyor. Oradaki renkli basının ne kadar acımasız olduğunu tahmin edemezsiniz. Shiloh doğduğundan beri uğraşan bir grup gazeteci var mesela. Kızın 'tuhaflıkları' üzerine yazıp çizen. Son olarak babasıyla bir galaya katılan ve erkek kardeşleriyle aynı model takım elbise giyen Shiloh'ya hemen damga vuruldu, "erkek-kız" diye. Şaka gibi, Hollywood magazinini pek seven biri olarak, Brangelina çocukları için "elimde büyüdüler" diyebilirim. Tamam elimde olmasa bile, elime aldığım dergilerde gelişimlerini neredeyse an be an takip ettim. Shiloh hiçbirine benzemedi, daha bebekken maskulen giyinmeye başladı. Bebeği olan bilir, bugün çocuklarınızı nasıl giydirmek istediğiniz hiçbir önem taşımaz. Fındık kadar çocuklar, bacak kadar boylarına bakmadan kendi giysileri seçer, anne/babaya kök söktürürler. Elbise giymek istemeyen bir kız çocuğuna elbise giydiremezsiniz, pembe diye tutturan bir çocuğa moru yutturamazsınız, basketbol topu diye yırtınan bir çocuğu 15 futbol topuyla oyalayamazsınız. Bugünün çocukları korkunç derecede akıllı, bilinçli, inatçı ve en doğru tabirle 'tuhaf'...

Shiloh ABD basını tarafından daha milyon defa manşet yapılacak, giydikleri değil de giymedikleri konu olacak. Brad Pitt gibi sosyal konulara ve insan haklarına duyarlı, kazancının büyük bir kısmını hayır için ayıran aktörü de üzecekler, Angelina'nın zaten yatacak yeri yok. Şöyle bir haber bile okumuştum, "O bir büyücü, çocukları evlat edinip yiyor olmasın?"... Yine de içimden bir ses, "İyi ki Amerika'dalar, iyi ki burada değiller" diyor. Bizde yıpranma dişlisi, daha doğrusu yıpratılma müessesesi daha sıkı çalışıyor. Çünkü "bir kısım magazinciler"in başlattığı saçmalığı vatandaş abartarak ve büyüterek devam ettiriyor. Son olarak Hülya Avşar'ın kızıyla uğraşmaya başladılar, Zehra genç kız oldu, davetlere gidiyor. Şişman dediler, zevksiz dediler, kötü giyiniyor dediler. Şaka gibi bir ülkeyiz biz, kimse kimseye yaranamıyor, kimse bir diğeri için "beni ilgilendirmez" demiyor.

Zehra'yı düşünsenize, ya magazincilerin karşısına smokinle çıksaydı. Başlıklar "Dünya başımıza yıkılacak" diye atılmaz mıydı?

Magazine laf atanlar, herkesin her şeyine karışıyorlar diye ahkam kesenler aslında dönüp de kendi kurduğu cümlelerle, kendi evinde inşa ettiği ahlak düzenine baksa ya. Dedikodu en büyük kronik hastalığı memleketimin, çok yazık.