Erdoğan: "Şu anda bildiklerimi söyleyeyemem"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Beştepe'de konuştu.

Erdoğan: "Şu anda bildiklerimi söyleyeyemem"
Milliyet'te yer alan habere göre Erdoğan konuşmasında sürpriz bir çıkış yaparak FETÖ darbe girişimi sonrası görevden almalarla ilgili olarak, "Şu anda bildiklerimi söyleyemeyecek durumdayım. Günü gelince onlar da kaleme dökülecektir. Onun için sabır gerekiyor" dedi.

Görevi başında şehit olan öğretmenler başta olmak üzere tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle....

"Kutsal olduğu kadar mesuliyeti ağır bir mesleği icra ediyorsunuz. Çocuklarımıza bilginizle beraber kişiliğinizi de katıyorsunuz. Bu yönü ile öğretmenler istikbalimizin mimarlarıdır. Öğretmenlerini yokluğa, yoksulluğa mecbur eden ülkelerin yerinde sayması mukadderdir.

İçinde bulunduğumuz topraklar tarihi olarak zengin olmasının yanında aynı zamanda birer devletler kabristanıdır. Anadolu'nun kapılarını kendimize açtığımız 1071'den beri çetin mücadeleler verdik, veriyoruz.

Bu topraklarda devlet olarak mevcudiyetimizi korumak için bile büyük bedelleri göze almak gerekir.

FATİH SULTAN MEHMET'İ ÖRNEK GÖSTERDİ

Ecdadımız güçlü ekonomisi, adil yönetimi ile büyük bir medeniyet kurdu.3 kıta 7 iklimde yükselen medreseler ecdadımızın eğitime verdiği önemin en büyük ifadesidir. Bu sabah bir televizyon kanalında bir örneği gördük. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'a girişi ile alakalı. Fatih'in İstanbul'a girişinde kadınlar çiçekleri atarken bir demet gülü Akşemsettin'e vermek istediler. Akşemsettin Fatih Sultan Mehmet'i işaret edince, dedi ki asıl fetih onundur, çiçekleri ona verin. İşte biz böyle bir ecdadın torunlarıyız. Bizim tarihimizde kılıç ve kalem hep birlikte yol almışlardır.

ÇÖKÜŞ NEREDE BAŞLADIYSA DİRİLİŞ ORADA OLACAKTIR

Yitik kaybedildiği yerde aranır. Bunu unutmayacağız. Gerilememiz ve çöküşümüz hangi alanda başladıysa dirilişimiz de oradan olacaktır. İlim ve bilimde üstünlü kaybeden bir ülkenin ileri gitmesi mümkün değildir. Bu durmak, duraksamak gerilemekle değil yıkılmakla eş değerdir. İki günümüz birbirine denk olmayacak, bu millet daima kar eden bir millet olacak.

BÜTÇE PAYINDA ASLAN PAYI EĞİTİME

* Göreve geldiğimizde ülkemizin eğitim öğretim alt yapısı kötü durumdaydı. Bizim sınıfımızda öğrenci sayısı 75'ti. Ben öyle sınıflar hatırlıyorum ki ülkemizde 100'ün üzerinde öğrencisi olan sınıflar vardı. Başbakanlığım döneminde hedef koyduk. Öğrenci sayısı 30'un altına inecek. Er veya geç başaracağız. Saygıdeğer hocalarımdan istirham edeceğim. İlim ilim bilmektir. İlim kendini bilmektir. Eğitimi 4 ana önceliklerimizden biri yaparak hedeflerimizi belirledik. Bütçe payında aslan payını eğitime vereceğiz. Biz göreve geldiğimizde 2002 2006 arasında 270 bin yeni derslik ilave ettik. Aynı dönemde 561 bin yeni öğretmen ataması yaptık. Öğretmenlerimize huzurlu bir çalışma ortamı sağlamayı şiar edindik. Ne yaparsak yapalım sizlerin emeğinin maddiyatla ölçülemeyeceğini bilmeliyiz.

HEPİMİZİN AKLINDA KALAN ÖĞRETMENLER VAR

* Hepimizin aklında kalan bazı hocalar vardır. O kalanlara baktığınız zaman onlar gönlümüze hitap edenler olmuştur. Bir hocam vardı ki o her cumartesi öğlen bizi üst düzey bir profesörle İstanbul'da boğaza nazır bir yerde bize sohbet yaptırırdı. Ben o hocayı unutabilir miyim? Allah rahmet eylesin. O da kendisini getirmek suretiyle gönlümüze işliyordu. Öğrencilerine rol model olan öğretmenlerimiz evlatlarımızın kişiliğini şekillendiriyor.

"FETÖ KAYIP BİR NESİL OLUŞTURMUŞTUR"

* Biz terör örgütlerinin kanlı eylemlerinde kullanacağı malzemeleri değil ülkemizin istikbalini kurtaracak Asım'ın nesli gibi öğrenciler yetiştirmek istiyoruz. Bizler sömürge ajanları değil kendini tarihini bilen fikir işçileri yetiştirmek istiyoruz. Sihni formatlanmış at gözlüğü ile bakan gençler hangi okulu bitirirse bitirsin bu millete katkısı yoktur. Gerek PKK ve DHKPC gibi gerekse DEAŞ ve FETÖ gibi dini kavramların arkasına sığınan terör örgütlerinin en büyük istismar alanı eğitimdir.

Temmuz'da milletin kanını döktüler. Bu milleti, Külliye'yi bombalayanlar bunun eğitimini mi aldılar.

Bu ülkenin yüzlerce yıllık tarihi ve kültürel birikimine yabancı eğitim-öğretim politikaları, maalesef çatışmacı, hastalıklı, çift kişilikli nesillerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Özellikle FETÖ, zamanın gerisinde kalan, toplumun temel değerlerinden uzak, jakoben, baskıcı bir eğitim politikasının ürünüdür.

Sen kalkıpta Pensilvanya'dakin şah damarından daha yakın görürsen sen ilim erbabı olamazsın. 12 Eylül darbesinden sonra milletimizin zeki ve başarılı evlatları bu ülkenin kollarına itilmiştir. Göz boyayan sloganlarla ailelere sızan FETÖ kayıp bir nesil oluşturmuştur. Bunlar kopyacı bir nesli devletin belli makamlarına yerleştirerek bir işgal hareketini gerçekleştirdiler. Tüm mesailerini Türkiye'yi karalamak için sarf ediyor.

Teröristle mücadele güvenlik birimlerinin, terörle mücadele ise tüm toplumun görevidir. Bir tek evladımızın dahi bu tür insanlık düşmanı yapıların eline düşmesine gönlümüz razı gelmez. Hangi terör örgütü tarafından devşirilirse devşirilsin hiçbir evladımızın kaybolmasına, vatanına, milletine, devletine, anne babasına ihanet etmesine gönlümüz razı değil. Bu şer odaklarına karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz."

ŞU ANDA BİLDİKLERİMİ SÖYLEYEYEMEM


Erdoğan, FETÖ darbe girişimi sonrası görevden almalarla ilgili olarak, "Şu anda bildiklerimi söyleyemeyecek durumdayım. Günü gelince onlar da kaleme dökülecektir. Onun için sabır gerekiyor" diyerek ekledi:

"Teröre sempatiyle bakan hatta farklı örgütlerin dağ ve şehir kadrosuna militan kazandıran Milli Eğitim Bakanlığı mensupları yok mu? Elbette var. Bu tarz hainler diğer kurumlarımızda da var. Fakat bunlar, kimliğinde ne yazarsa yazsın, öğretmen değildir, olsa olsa öğretmen kılığındaki insan müsveddeleridir."