Erdoğan: "Yanımda sadece milletim vardı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen Şehit ve Gazi Yakınları Atama Töreninde konuştu.

Erdoğan: "Yanımda sadece milletim vardı"
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Türkiye asırlardır olduğu gibi bugün de şehit ve gazilerimizin sayesinde ayaktadır.

15 Temmuz darbe girişimi... Ben o gece böyle bir milletin lideri olmaktan şeref duydum. Teknoloji her şey demek değildir.

İstediğiniz kadar F-16'nız, tankınız olsun, parasını biz verelim ama yetmez.

İstiklal Marşı'nı siz gerçekleştirdiniz, bu millet gövdesini siper etti.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının belirlediği 2 bin 28 kişinin atamasını yapıyoruz. Terörle Mücadele Kanunu kapsamında 2 yılda yaptığımız gazi ve şehit yakınlarının atama sayısı 17 bin 274'ü kişiyi bulmuştur.

Başbakanlığım döneminde, 2011 yılında farklı kurumlar tarafından yürütüldüğü için dağınıklık gösteren bu çalışmaları Aile ve Sosyal Politikalar bünyesinde topladık. Şehit yakınları ve gazilerimize sunulan imkanları teker teker sunmaya kalksak, epeyce uzun bir liste önümüze çıkıyor.

Verilen hizmetlerin para tutarları da elimizde mevcut. Ama inanın bunları burada ifade etmekten ben hicap duyuyorum. Fakat şu hususu özellikle vurgulamak istiyorum: Eskiden şehitlik ve gazilik imkanları çok dar tutulmuştu. Biz, siviller dahil her ne suretle olursa olsun güvenlik hizmetlerinde çalışırken hayatlarını kaybederken veya malul olanlar dahil kapsamı olabildiği kadar genişlettik.

Amacımız bu ülkede hiç kimsenin aç, açıkta, sağlık hizmetlerinden mahrum kalmamasını sağlamaktır. 79 milyon vatandaşımın arasında bir tane bile devlet kapısından çevrilen bir mazlum varsa bunun vebali başta ben olmak üzere hepimize aittir.

"Devletin sahibi millettir"

Bana göre 15 Temmuz'un en önemli mesajlarından biri de şu: Biz 200 yıldır devletin sahibi kimdir ve Türkiye nasıl kurtulur sorularını hep sorardık. Bu sorulara cevap arayan bir ülkeydik. 15 Temmuz'da bu soruya kati bir cevap bulduk: Devletin sahibi millettir. Türkiye'yi kurtaracak yegane güç de milletin bizatihi kendisidir.

15 Temmuz'u başarsalardı bu darbeyi de alllayıp pullayıp pazarlamaya çalışacaklardı. Şimdi mağdurlar var diyorlar. Ben gazi ve şehit yakınlarını mağdur olarak gözetmeyeceğim de bu ortamı hazırlayanları mı mağdur göreceğim?

"Yanımda milletimden başka kimseyi göremedim"

Bu örgütle mücadelede net bir duruş sergilediğim zamanlarda yanımda milletimden başka kimseyi göremedim. Siyaset arkadaşlarımdan, muhalefetten, iş dünyasından bunların üzerine çok gittiğimi ve haksızlık yaptığımı söylüyorlardı. Biz ihanet etmedik, hasbi davranmasaydık, şahsımı ve ailemi öldürmeye, bizi tutuklamaya gelenleri öldürürlerdi, öldürmediler. Onları alıp yargıya çıkardılar. Bu bizim asilliğimizden geliyor. Şimdi sormak lazım, bizim 246 şehidimiz var. O hainlerden kaç tane var 39 tane. Demek ki bizim polisimiz, güvenlik güçlerimiz, bunlarla böyle bir mücadeleye girmedi. Şimdi haklı olarak benim vatandaşım ne diyor? İdam, idam, idam diyor. Şuanda dünyanın büyük bir çoğunluğunda idam cezası hala var.

"246 bin kişi şehit olsaydı kabul edecek miydiniz?"

Korkuyu unutmuş, ölümü göze almış insanlara istediğiniz kadar mermi sıkın, istediğiniz kadar ateş edin netice değişmez. 15 Temmuz gecesi 246 değil, 246 bin kişi şehit olsaydı bu konuda polemik üretenler acaba darbeyi kabul edebilecekler miydi?

Şimdi mağdur mektupları geliyor, hepsi aynı kalemden geliyor. 17-25 Aralık'tan sonra FETÖ'nün içinde yer almış hiç kimse ne mağdurdur, ne mazlumdur. Bizim açımızdan 15 Temmuz'un anlamı ve fotoğrafı gayet açıktır. Halkımız, 15 Temmuz'da 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' dedi.

Terör kapıya dayandığında değil, menşeinde, kaynağında bunları kurutacağız. Lider taşın arkasına saklanırsa, millet dağın ardına saklanır."