Erkan Güleryüz: "Hem cesaret hem deli işi"

90’larda ‘İstanbul Bekliyor’ diyerek milyonlara ulaştı. Kariyerini popülerlik değil, müzik üstüne kurguladı Erkan Güleryüz. 21 yılda 8 ayrı projeyle müzikseverlerle buluştu. Şimdilerde yeni projesi ‘Organik’in heyecanını yaşıyor.

Erkan Güleryüz: "Hem cesaret hem deli işi"
Erkan Güleryüz'ün Akşam'da yayınlanan röportajı...

- Projenizden biraz bahseder misiniz?


‘Organik’ projesi biri enstrümantal, ikisi sıfır 3 yeni şarkı ve çoğunluğunu daha öncede benim seslendirdiğim 10 cover’dan oluşan toplam 13 şarkılık bir albüm projesi. Albüm içindeki bir şarkının müziği hariç tüm söz ve müzikler ya Sezen Aksu ya da bana ait. Her şeyin tamamen canlı kaydedildiği, dinleyicinin ruhuna dokunacağına inandığım, ‘gerçek ve doğal’ bir albüm ‘Organik’.

- Sanırım albümün tümünü bir günde kaydetmişsiniz. Kayıtlar nasıl geçti?

Kayıt olarak bakarsak aynen öyle. Fark ettim ki son birkaç yıldır sound anlamında kalabalıktan uzak, tam da kalbe dokunan yerli veya yabancı projeleri takip eder ve dinler haldeyim. Bunlar genelde hep akustik ve buna benzer işler. Kendim keyif alıyorsam kendi dinleyicime de taşımalıyım diye düşündüm.

BU ALBÜM HAYATIN TA KENDİSİ

- Nedir Organik’i sektördeki diğer projelerden ayrı tutan en önemli özellik?


Tüm ilgimiz, odağımız gerçeklik ve duygu oldu bu işte. Dışı janjanlı bir albüm olup, kurgulanmış, defalarca teknolojik imkanlar kullanılarak duygu kaybedilmiş, hatası gizlenmiş bir iş olmasın istedik. Dinleyici hata bile bulabilir içinde, kapatmaya çalışmadık da zaten. Projeyi diğerlerinden ayıran özelliğin bu hissiyat olduğunu düşünüyorum. Bu albüm hayatın ta kendisi!

- Biz sizi 90’larda tanıdık... O günden bugüne, müzik sektöründe neler değişti?

İlk albümüm ‘İstanbul Bekliyor’ üzerinden tam tamına 21 yıl geçti. Bu süreçte en büyük değişiklik teknolojiyle  beraber, bilgiye kolay ulaşabilme konforu ve bu konforun getirdiği hızlı tüketme becerisi oldu. Örneğin Sezen Aksu’nun albümü çıktığı an telefonumdaydı. Bu mükemmel bir durum. Peki dinleyicinin çabuk tüketmesi neyi doğuruyor? Bence sanatçıyı üretime mecbur kılıyor.

KİTLELERE ULAŞMAK ARTIK KOLAY

- 90’lar ve günümüzü kıyaslarsanız hangisi ünlü olmak için daha kolay bir dönem?


Ben yaşam tarzı olarak ‘anda’ olmayı seçiyorum. İçinde var olduğum zamanın şartlarını özümseyerek, eskiye ait olan güzellikleri de hatırlayıp özleyerek yaşayan biriyim. Dolayısıyla kıyaslama yapamıyorum. Çünkü ünlü olmak benim asıl hedefim olmadı hiçbir zaman. Başarılı ve iyi işler sonunda “ün” gibi, içi tartışılan bir kavram ile taçlandırılabilirim de taçlandırılamayabilirim de...  Burada önemli olan günümüzde teknolojinin, özellikle yeni arkadaşlar için sunduğu tartışmasız bir gerçek var. Büyük kitlelere ulaşma kolaylığı. O zaman hedef ‘ün’ ise tabii ki şimdiki zaman ama tekrar söylüyorum bu kavramın içi tartışılmalı.

- Günümüz şartlarında müzik yapmak cesaret işi. Hem büyük yatırım gerektiriyor hem de batma riski yüksek... Siz nasıl görüyorsunuz an itibarıyla sektörü?

Hem cesaret hem deli işi... Ben yıllardır sektöre yatırım yapan biri olarak sahne çalışmam dışında bir gelirim yok, sahneden aldığımı da bu tarafa, büyük bir iştah ve tutku ile yatırıyorum, sorgusuz şikayetsiz. Aslında ortada bir pasta var. Fakat, bu pastanın yüzde 90’ını 10 kişi, yüzde 10’unu ise geri kalan herkes paylaşıyor. Tırnak içinde söylüyorum “Dünya düzeni” dediğimiz bu düzen, ne yazık ki hoş bir tat bırakmıyor damaklarda. Yapacak bir şey yok, çalışmaya üretmeye devam etmek zorundayım, zorundayız, yapabildiğimiz yere kadar.

SEZEN’LE SOHBETİMİZ ÇOK KIYMETLİ

- Sezen Aksu ile yollarınız nasıl kesişti?


Yegane isimli albümüm için Yegane şarkısını alınca başladı ilk hareket sanırım. Sağ olsun sevmiş okuma tarzımı. Naif, temiz, organik bulmuş. Zaman içinde konser sonrası kulisinde tanışma imkanı buldum. Karşılıklı enerji ve temas da geçince birbirine, bir akşam bir dizi müziğini seslendirmem ve prova etmem için beni evine davet etti Mustafa Ceceli vasıtasıyla.  O gece Esmer şarkısını okudum dizi için kaydettik. İş bitti, Sezen dedi ki “Beraber yürüyoruz artık bu yolda. Benim haberim olmadan hareket etmek yok”. Daha ne isteyebilirim...

- Çok naif bir iletişiminiz olsa gerek. 7 yıldır tanışıp, daha geçenlerde ilk kez birlikte fotoğraf çektirmişsiniz... Instagram hesabınızda gördük...

Bizim sohbetimiz çok kıymetli, bilgi akışımız çok derin, her an her dakika beraber değiliz, olabildiğimiz anlarda da işimiz gücümüz müzik ve hayata dair esaslı şeyler. Çok zor Sezen Aksu olmak, herkes bir şey istiyor, gönlü yüce kadın herkese yetişmeye, deva olmaya çalışıyor. Kişisel olarak da sosyal medyayı iyi kullanırım aslında ama inanın bana utandım “foto çekilelim beraber” demeye. Çünkü o kadar veren bir ele sahip ki zaten, ben de “Bu da olsun, bunu da ver” demeye utandım, hepsi bu.

Erkan Güleryüz: "Hem cesaret hem deli işi"
Konular Röportaj