Ferdi Merter son röportajında neler söyledi?

Son yılların fenomen dizilerinde canlandırdığı karakterlerle büyük beğeni toplayan usta oyuncu Ferdi Merter'in verdiği son röportaj ortaya çıktı.

Ferdi Merter son röportajında neler söyledi?
Sözcü Gazetesi'nden Yüksel Şengül'ün röportajı...

Sanatın ve sanatçının tanımını nasıl yaparsınız?


Mustafa Kemal Atatürk'ün 1936'da dediği gibi “Sanatın amacı özgürlüktür”. Sanat kültürlerle özgürleşen bir olgudur. Okumak anlamak, anlamak görebilmek, görebilmek düşünmek, düşünmek de zekayı terbiye etmektir. Sanatçı güzellikten zevk alabilecek bir toplum yetiştirmekle yükümlüdür.

Türkiye’de sanatın durumu nedir?

Türkiye'de sanat baskı altındadır. Sanatçı, özgürlük neferidir. Ama Türkiye'de çoğu zaman özgür toplum istenmemektedir.

Ferdi Merter, sanata olan tutkusundan ve kendisinden söz eder mi?

En önemli tutkum ‘Topluma insanı anlatmak, yüceliğini ve gücünü ortaya çıkarmaktır'. 79 yaşındayım, kendimi bildim bileli, sanatımı ve toplumsal görevlerimi ön planda tutarak yaşadım, yazdım, sahneye koydum, oynadım. 79 yıldır böyle oldu.

Ülkede yaşanan erozyon ve yozlaşmanın sanata olan yansımalarını konuşalım mı?

Halkevlerinin kapatılmasıyla başlayan süreç çeşitli nedenler gösterilerek tiyatro sahnelerinin kapatılmasıyla devam etmektedir. Şu anda sanatın toplumsal gereklerini yerine getirmek için perde açacak salon bulması bir hayli güç. Artık sponsorluklar da azaldı. Ödenekler azaldı veya verilmiyor. Vergi oranı çok yüksek. Tiyatrolar nasıl yaşatılabilir, bilmiyorum.

Yeşilçam ekolünü görmüş ve deneyimlemiş bir isim olarak günümüz oyunculuğunu nasıl değerlendirirsiniz?

Doğal oyunculuk adına doğallık yozlaştırılıyor. Ne yazık ki bizlerden çekiniliyor, korkuluyor. Bizler dinazorlar olarak görülüyoruz ve uzak tutulmaya çalışılıyoruz. Bizim bilgilerimiz onları ürkütüyor, keşke faydalanmayı deneselerdi.

Sinemayla ilgili kitaplarınız oldu mu?

Film-San Vakfı Başkanlığını yaptığım sırada ‘Yeşilçam'dan Serpintiler' adli bir kitap hazırladık. Gerçekleri anlatan bir kitap olmasına rağmen büyük bir saldırıya uğradık. Eğer kitap gerçekleri anlatan değil, magazinsel bir kitap olsaydı ayakta alkışlanırdık.

Türk halkı mesajı olan işlerden ve eserlerden neden uzak kaldı?

Tiyatrolar ayakta kalabilmek için toplumsal sorunlarda suskunluğa gömüldüler. Beklenen teslimiyetçilik olmadı ama fazlasıyla kabuklarına çekildiler ve sabun köpüğü oyunlara yöneldiler. Komedi on plana çıktı. Bunun en büyük nedeni seyircinin yaşadığımız şartlara destek vermeyip, protesto etmemesidir. Hayatlar, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diye yaşanırsa böyle oluyor.

Böyle giderse ne olur?

Toplum özgürlüğünü yitirir, yerinde sayar, hatta geri gider hale gelir.

Karanlıktan Önce adlı son kitabınızdan söz eder misiniz?

İnkilap’tan çıkan Karanlıktan Önce, Atatürk'ün başlattığı fakat yarım kalan bir araştırmanın devamıdır. 'Nereden Geldik?' sorusunun cevabı. Türkler aslında nereden geldi, Orta Asya öncesi neredeydiler? Dünyaya kültürü yayanların bir kısmı gerçekten Türkler'den mi oluşuyordu? ‘Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez'. Bu cümleden yola çıkarak Türk gençliğine sesleniyorum. Bir yandan da Dünya gençlerine kaosa karşı durmaları gerektiğini hatırlatıyorum. Barış korunmazsa medeniyetler yok olmaya mahkum demektir.

Anlık şöhretlerin yaşandığı bir dönemde gerçekten oyuncu olmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz nedir?

Bu işin eğitimini almaları gerekiyor. Bilgi ve tecrübe çok önemli. Anlık şöhretler bir süre küplerini doldurur ama ya sonra? Yerine yenileri gelir ve unutulup giderler. Bu piyasa çok çabuk baştacı eder ama aynı zamanda çok çabuk aşağı indirip yok eder. Alt yapısı sağlam olmayanlar da bu düşüşleri kolay kaldıramazlar. Kimi zaman devreye kötü alışkanlıklar, bunalımlar girer. Sonuç, büyük çöküntülerdir.
Konular Röportaj