Ferzan Hekimoğlu: "Manken değil, oyuncuyum"

‘Kalbim Ege’de Kaldı’ dizisinde Hemşire Alev olarak izlediğimiz Ferzan Hekimoğlu, şimdilerde bambaşka bir heyecan içerisinde…

Ferzan Hekimoğlu: "Manken değil, oyuncuyum"
Ferzan Hekimoğlu'nun Akşam'da yayınlanan röportajı...

Biraz kendinizden bahseder misiniz?


1990 İstanbul doğumluyum ama İstanbul’da büyümedim. Didim ve İzmir’de yaşadım. Evlendikten sonra İstanbul’a taşındım yeniden. Kızım 1.5 yaşına geldiğinde ise Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin sınavlarına girdim. Kendime bir şans verdim ve kazandım. 2’nci sınıfa geçtiğim yaz televizyon sektörüne adım attım. Şimdide bir yandan çalışıp kariyerimi planlıyorum diğer yandan da kızım ve eşimle evcilik oynuyorum ( gülüyor). 

Hangi diziyle tanındınız?

‘Her Şey Yolunda Merkez’ dizisiyle tanındım diyebilirim. Eğlenceli ve gençlere hitap eden bir diziydi ve benim de ilk işimdi. Amazon lakaplı Begüm karakterini canlandırıyordum. İşin ilginç tarafı eşim bile beni ‘Amazonum’ diye sever. Bu rol gelince şaşırmıştım o yüzden. Begümle birbirimize çok benziyorduk. Şimdi de ‘Kalbim Ege’de Kaldı’ dizisinde oynuyorum.

Kendinizi oyunculuğun neresinde görüyorsunuz?

İşimi aşk ve büyük heyecanla yaptığım bu yolculuğumda yolum çok uzun olsa da gözüm hiç korkmuyor. Daha yolun çok başındayım.

GÜZEL KIZ ROLLERİNDE TEMKİNLİYİM

Oyuncu kurallarınız var mıdır?


Kurallarım tabii ki vardır ama imkansız diye bir şey de yoktur. Ben oyuncuyum ve her role bürünebilirim. Sadece o rolün senaryo içinde nerede durduğu benim için önemlidir. Ben, beni zorlayacak, derinliği olan roller istiyorum. Gelen güzel kız rolleri için artık temkinliyim. Sadece o kategoride anılmak istemiyorum. Güzelliğimin şive yapabileceğimin ya da komedi oynayabileceğim rollerin önüne geçmesini istemiyorum. Ben manken değil, oyuncuyum.

‘En Güzeli’ adlı sinema filminde nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?

Filmin senaryosunu okuduğumda ilk Tuğçe karakterini sevdim. Yönetmenle görüştüğümde de beni Tuğçe için uygun görmüştü. Açıkçası Tuğçe, olan bitenden haberi olmayan, masum ve gururlu bir kız. 2 senedir güzellik yarışmasına katılmak isteyen üstüne üstlük kazanabilecek özelliklere de sahip. Tabii ki herkesin bir dalavere peşinde olduğunun farkındadır. Her şeyin sahte olduğunu öğrenince hayal kırıklığına uğruyor. İzleyiciler açısından oldukça komik ve eğlenceli bir film oldu.

DAHA YOLUN BAŞINDAYIM

Hayatta hiç keşkeleriniz oldu mu?


Keşke dememeye gayret ediyorum bu hayatta. İyiki’lerin içi daha mutluluk dolu geliyor bana. İç geçirdiğim roller oldu. Ama onların da zamanla olacağına inanıyorum, daha yolun başındayım

Size gelen rolleri neye göre seçersiniz?

İlk olarak senaryo etkiliyor. Sonrasında yönetmen ve yapımcıyla konuşup anlaşmamıza bağlı.

Örnek aldığınız oyuncular var mı?

Örnek alınması gereken oyuncular var ama en güzeli kendi yolunda kendini bulmaktır. Kendi doğrunuzu bulduktan sonra o yoldan şaşmayın.

SETTE 32 SAAT ÇALIŞTIĞIMI BİLİYORUM

Evlisiniz bir de kızınız var. Genç yaşta anne olmak nasıl bir duygu?


Bu yaşta dünyanın en mükemmel duygusunu yaşadım. Anneliği tarif etmek çok zordur. Eylül’üm şu an neredeyse 5 yaşında ve bana şimdiden bir arkadaş olmaya başladı. Canımız sıkılınca “Hadi anneciğim kahve içmeye çıkalım” ya da “Bugün alışveriş yapalım mı” diyor. Evde bana yardım ediyor ya da üstüme ne giyeceğime karar verip “Bu olmuş bu olmamış” diyebiliyor. Evin küçük prensesi o. Hayattaki en doğru kararım birincisi Eylül’ümü dünyaya getirmek, ikincisi ise hayallerimden vazgeçmeyip oyuncu olmak.

Oyunculukta evlilik avantaj mıdır yoksa dezavantaj mıdır?

Karşıma çıkan insanların %90’ı dezavantaj olduğunu söylüyor. En azından oyunculukta bir yerlere geldikten sonra evlenmemin daha doğru olduğunu söyleyenler var. Neye göre ya da kime göre böyle bir sonuca varılıyor? Bilmiyorum ama ben saçma buluyorum. Oyunculuk yapmak ve böyle bir ortamda olmak ‘evet’ normal ve planlı bir hayatı olanlara göre çok farklı. Bazen yüksek düzenli ödemeler alıp iş olmadığında aylarca uygun rol gelmediği için bekleyebiliyoruz. Set saatimiz gece belli olabiliyor, değişebiliyor, çekimler sabaha kadar sürebiliyor. Rekorum 32 saat mesela. Diyeceğim o ki düzensiz bir yaşama itiyor oyunculuk... Dolayısıyla eve gidince kurulu bir düzenle karşılaşmak insanın ruh sağlığı açısından da daha iyi.

Peki güzellik önemli midir? Siz kendinizi güzel buluyor musunuz?

Kendimi güzel buluyorum tabii. Ama unutmamak gerekir ki gençken herkes güzel çünkü gençlik çok güzel. O yüzden pek de güzelliği kafaya takmamak lazım. Güzellik bazen başa bela da olabiliyor ne yalan söyleyeyim. Güzel olmanın kötü olduğunu kimse söyleyemez. Oyunculuğa gelecek olursak şu an güzelliğin avantajını yaşadığımı inkar edemem. Güzelliğine güvenip oyuncu olmak ise çok yanlış. Ben oyuncu olmaya gerçekten neyi istediğimi ve neye yeteneğimin olduğunu anladığım anda karar verdim. Güzel olduğum için değil, oyunculuğa aşık olduğum için seçtim bu mesleği.
Konular Röportaj