Funda Arar: 'Ünlü olmak stresli ve zor'

Pop denizinde boğulmak pahasına kendi tarzını oluşturan ve bunca sene terk etmeyen Funda Arar; son projesini, anneliği, Türk Sanat Müziği sevgisini ve ünlü biri olmayı anlattı…

Funda Arar: 'Ünlü olmak stresli ve zor'
Son zamanların en iyi şarkılarından birine imza attınız. Hafıza… Nasıl karar verdiniz?
Behzat (Gerçeker) hep birlikte bir şeyler yapmak istiyordu. İyi bir şarkı olursa neden olmasın diyordum. Bir gün Samsun Demir ‘iyi bir şarkı var, bir de senin dinlemeni istiyoruz’ dedi. Dinledim ve çok beğendim. Adeta benim için yazılmıştı. Ses tınıma, duruşuma o kadar uygundu ki…

Sinan Akçıl-Funda Arar pek de birbiriyle örtüşecek iki isim gibi durmuyor gibiydi aslında…
(Gülüyor) Sinan’ın çok hiti oldu ama bana sorarsanız bu en iyi şarkısı. Haftalardır zirvede, yılın şarkısı olma yolunda. Çok örtüşmüyor gibi görünsek de kimyamız tuttu. Müzik, sözler müthiş. Febyo da çok doğru bir aranje yaptı ve sonuç ortada…

Pop müzikte yol alsanız da Türk Müziği eğitimli olduğunuzu biliyoruz. Hatta bir de albüm yaptınız. O çok konuşulan konuyu sorayım size, TSM eriyor mu?
Dışarıdan öyle görünüyor ama erimiyor. Çok fazla dinleyen ve seven var. Açıkhava konserlerimde söylediğim eserler hep bir ağızdan söyleniyor. Özellikle gençlere dikkat ediyorum, büyük bir keyifle eşlik ediyorlar.

Peki dışarıdan öyle görünmesinin sebebi ne?
Mecrasızlık. Çünkü alaturka okuyan bir solist radyo ve televizyonlarda yeteri kadar yer bulamıyor. Zaten ‘alaturka’ yayın yapan bir iki radyo çalıyor, o kadar. Majör kanallar yer vermiyor. Bakın, ben bir TSM albümü yaptım. Hiç promosyon yapmamamıza rağmen çok iyi sattı. Keza Sertab Erener bir sanat müziği albümü yaptı, onca popüler işin arasında haftalarca liste başı kaldı.

ÖNEMLİ OLAN AMACA ULAŞMAK

Beğendiniz mi Sertab Erener’in albümünü?

Beğenmenin ötesinde bir şey var. O da amaca ulaşması. O, kültür mirasını yeni nesile ulaştırdı ya, önemli olan o. Herkes Türk Müziği söyleyemez, zordur. Söyleyebilenlerin böyle albümler yapması çok önemli.

Yeni bir şey yapacak mısınız?
12 Mart’ta bir Türk Sanat Müziği konseri vereceğiz İş Sanat’ta. TSM albümümden sonra ilk kez böyle bir konser vereceğim.

ANNELİK VE ŞARKICILIK ZOR

Annelik ve iş hayatı bir arada zor muymuş?

Hafıza’yı kaydederken yeni anneydim. Bir yandan emzirip bir yandan demo yaptık. Bir gün stüdyoya Aras’ı da alıp gittik. Hem şarkı söyledim hem çocuğumu emzirdim. Ben çalışmayı seviyorum.  Ne olursa olsun çocuğu sırtlıyorum işimi de hallediyorum.

Hep derler ya sahne tozu yutmak, anne müzisyen baba müzisyen diye sizce bu durum o tarafa gider mi?
Ben klasikçi olmasını isterim, çok iyi bir virtüöz olsun isterim. Berlin Senfoni gibi büyük bir orkestrada çalmasını isterim ve hep böyle şeyler hayal ediyorum ama bu durumu engelleyemezsin, derse ki ben bu piyasaya atılmak istiyorum bunu bilemem zaman gösterir. Belki de çok alakasız hiç ilgi duymayabilir, şu an zaten iş adamı gibi duruyor. Doktor olsun yaşlanınca bize bakar.

Müzik dışında herhangi bir projede sizi görebilecek miyiz?
Reklam ve sinema ile ilgili teklifler alıyorum ama içimize sinen bir şey olmadı şimdiye kadar. Dizi de olabiliyor ama ben çok konser veren biriyim, 4-5 gün sette yapamam. Onları öteleyemem o zaman müzikten uzaklaşmış oluyorum esas işim müzik ve müzikten uzaklaşamam .

Ün ve popülerlik kolay sürdürülebilir kavramlar değil, nasıl başarıyorsunuz?
Marka yönetmek zor bir iş, her şeyi düşünmek zorundasınız.  Vereceğiniz röportajı düzgün seçmekten tutun, ortalarda gereksiz yere görünmemeye kadar bir çok değişeni var. Her gelen işe evet dememek, üzerine düşünmek gerekiyor. En önemli şeylerden biri ise ‘para’ odaklı olmamak. Önceliğiniz para kazanmak olunca bir kariyer uçup gidebiliyor. Markayı iyi yönetmek zaten beraberinde kazancı getiriyor. Markamıza ters düşme riski gördüğümüz yüksek rakamlı bir çok işi, ekibimizle konuşup geri çevirmişliğimiz var.

Ünlü olmak zor mu?
Her şeyden önce sorumluluk sahibi olmanız gerekiyor. Sizi böyle kabul etmiş, sevmiş, beğenmiş, hiç dinlemeden çıkmış albümünüzü alan bir kitle var. Onlara karşı sorumluluk hissediyorum. Bu zaman zaman sizi kendi istediğinizi yapmaktan alıkoyuyor. Her işin bir diyeti var. Bizim işimiz de böyle.

Mesela?
Mesela müzik eğlence programına çıkacaksınız veya konseriniz var o akşam sizi üzen bir olay olmuş olabilir o gün hiçbir şey yapmak istemiyor olabilirsiniz ama yine de güler yüzlü olmak zorundasınız.
Yaptığımız iş aslında ne kadar stresli ne kadar zor bir iş ve büyük kitlelere hitap edebilmek çok zor bir şey.

TERCİH EDİLİYOR, ÇÜNKÜ...

Röportaj arasında konserden konsere koşan Arar’ın neden bu kadar çok tercih edildiğini sordum menajeri Can Talanioğlu’na. İşte menajerinin gözünden Funda Arar;
"Funda Hanım her şeyden önce prensipleri olan bir solist. Bir konserde 90 dakika sahnede kalmak üzere anlaştıysak 89 dakika kalmaz. Hep üzerine çıkar. En önemlisi aşkla yapar işini bu da her gittiği yere bir kez daha davet edilmesini sağlar. Biletli bir konser için anlaştıysak asla o bölgede, yakın zaman içinde bir halk konseri teklifini kabul etmez. Çok iyi bir repertuvara sahiptir ve dinleyicisiyle iletişimi çok kuvvetlidir."

AKŞAM İNTERNET SİTESİ


Konular Röportaj