Hakikat Değişmez, Değişene Hakikat Denmez!
Furkan Andıç'ın sinema filmi heyecanı!
‘Meryem’ dizisinde izlediğimiz yakışıklı aktör Furkan Andıç, 20 Ekim’de ilk filmi ‘Damat Takımı’yla seyirci karşısına çıkacak...
Sözcü'den Edda Sönmez'in röportajı...
– Sinema filminiz hayırlı, uğurlu olsun! Nefesimizi tuttuk, heyecanla ‘Damat Takımı'nı bekliyoruz…
Çok teşekkürler. 20 Ekim'de vizyona girecek bu film benim için çok değerli. Umarım izleyen herkes beğenir.
– Bu ilk sinema filminiz mi?
Evet. İlk filmden beklediğim her şey vardı ‘Damat Takımı'nda; bu yüzden de iyi ki beklemişim diyorum…
– Filmin konusundan ve türünden bahseder misiniz?
Film, liseden beri çok yakın olan bir arkadaş grubunun hikayesini anlatıyor. Gruptan biri evlenmeye karar veriyor ve düğüne günler kala arkadaşların başına çeşitli olaylar geliyor. Biz de bu süreci ve arkadaşlar arasındaki dostluk bağını eğlenceli bir dille anlatıyoruz. Film samimi bir komedi filmi izlemek isteyen herkesi yakalasın istiyorum.
Ömer'i kendime çok yakın hissettim
– Canlandırdığınız Ömer nasıl biri?
Ömer'i kendime çok yakın hissettim çünkü arkadaş grubumda da hep dengeli bir pozisyonda olmuşumdur. Aklıselim biri olan Ömer karakteri filmde seyircinin gözü gibi olacak. Benim için de heyecanlı bir deneyim oldu. Ben de filmi ilk kez galada izleyeceğim.
– Okul yıllarından beri görüştüğünüz arkadaşlarınız var mı?
Liseden hatta ilkokuldan arkadaşlarımla hâlâ birlikteyiz. Çocukken kurulan arkadaşlıklar çok özel. Beraber büyüyoruz ve her birimiz bambaşka insanlar haline geliyor. Ama biliyoruz ki ne yaparsak yapalım hep bir arada olacağız. Bu, insana özel hissettiriyor. Büyüdükçe edindiğimiz arkadaşlıklar ise ortam bazlı olabiliyor…
Oyunculuğun en güzel yanı yeni bir role çalışmak
– ‘Tatlı İntikam' dizisinde sizi mutfak şefi olarak izledik, yeni diziniz ‘Meryem'de ise zengin bir ailenin veliahtı olarak… Mutfaktan çıkıp lüks yaşamın içine girmek nasıl bir his?
Farklı projelerde oynadığım karakterler de farklı hikayelere sahip. Her sefer bambaşka birini canlandırıyorum. Yepyeni bir role çalışmak çok güzel bir his. Bu, oyunculuğun en güzel yanı…
– ‘Meryem' dizisini diğer projelerden ayıran ne?
İlk defa bir dram dizisinde bu kadar çok sorumluluğum var. Bu da eskisine nazaran daha çok vakit harcamam ve konsantre olmam demek. Bu durum beni motive ediyor ve ‘Meryem'i diğerlerinden ayırıyor.
İlişkiye başlamak için bir özellik listem yok
– Bir röportajınızda, genelde uzun ilişkiler yaşayan bir insan olduğunuzu belirtmişsiniz. Peki şimdi hayatınızda biri var mı?
Şu sıralar ilişkiye ayıracak vaktim yok.
– Sektörünüzde ilişkilerin genellikle kısa süreli olduğu düşünülüyor…
İlişkilerin bir meslek filtresinde limitlendiğini düşünmüyorum. Bu çok acımasızca olur. Bence bu tamamen kişiler arasındaki uyum ve birbirinden aldıkları keyifle alakalı bir durum.
Bir oyuncu için meydan okuma…
– Sette sizi geren sahneler oluyor mu? İlk öpüşme sahnenizi çekerken biraz gerilmişsiniz galiba…
Farklı duygu içeren her sahne farklı bir konsantrasyon gerektiriyor. Tabii kimi sahnelerde çok daha yoğun ve geren deneyimler yaşıyoruz. Örneğin bir ölüm ya da doğum sahnesi… İkisinde de sahne konsantrasyonları oyuncuyu etkisi altında bırakabilir. Ama bu çekindiğim bir durum değil. Aksine oyuncu için meydan okuma.
– Doğum - ölüm demişken, ölümden korkuyor musunuz?
Ölüm bir takdir ve son. Açıkçası ölümü düşünmüyorum; bu yüzden de beni korkutmuyor.
– Sinema filminiz hayırlı, uğurlu olsun! Nefesimizi tuttuk, heyecanla ‘Damat Takımı'nı bekliyoruz…
Çok teşekkürler. 20 Ekim'de vizyona girecek bu film benim için çok değerli. Umarım izleyen herkes beğenir.
– Bu ilk sinema filminiz mi?
Evet. İlk filmden beklediğim her şey vardı ‘Damat Takımı'nda; bu yüzden de iyi ki beklemişim diyorum…
– Filmin konusundan ve türünden bahseder misiniz?
Film, liseden beri çok yakın olan bir arkadaş grubunun hikayesini anlatıyor. Gruptan biri evlenmeye karar veriyor ve düğüne günler kala arkadaşların başına çeşitli olaylar geliyor. Biz de bu süreci ve arkadaşlar arasındaki dostluk bağını eğlenceli bir dille anlatıyoruz. Film samimi bir komedi filmi izlemek isteyen herkesi yakalasın istiyorum.
Ömer'i kendime çok yakın hissettim
– Canlandırdığınız Ömer nasıl biri?
Ömer'i kendime çok yakın hissettim çünkü arkadaş grubumda da hep dengeli bir pozisyonda olmuşumdur. Aklıselim biri olan Ömer karakteri filmde seyircinin gözü gibi olacak. Benim için de heyecanlı bir deneyim oldu. Ben de filmi ilk kez galada izleyeceğim.
– Okul yıllarından beri görüştüğünüz arkadaşlarınız var mı?
Liseden hatta ilkokuldan arkadaşlarımla hâlâ birlikteyiz. Çocukken kurulan arkadaşlıklar çok özel. Beraber büyüyoruz ve her birimiz bambaşka insanlar haline geliyor. Ama biliyoruz ki ne yaparsak yapalım hep bir arada olacağız. Bu, insana özel hissettiriyor. Büyüdükçe edindiğimiz arkadaşlıklar ise ortam bazlı olabiliyor…
Oyunculuğun en güzel yanı yeni bir role çalışmak
– ‘Tatlı İntikam' dizisinde sizi mutfak şefi olarak izledik, yeni diziniz ‘Meryem'de ise zengin bir ailenin veliahtı olarak… Mutfaktan çıkıp lüks yaşamın içine girmek nasıl bir his?
Farklı projelerde oynadığım karakterler de farklı hikayelere sahip. Her sefer bambaşka birini canlandırıyorum. Yepyeni bir role çalışmak çok güzel bir his. Bu, oyunculuğun en güzel yanı…
– ‘Meryem' dizisini diğer projelerden ayıran ne?
İlk defa bir dram dizisinde bu kadar çok sorumluluğum var. Bu da eskisine nazaran daha çok vakit harcamam ve konsantre olmam demek. Bu durum beni motive ediyor ve ‘Meryem'i diğerlerinden ayırıyor.
İlişkiye başlamak için bir özellik listem yok
– Bir röportajınızda, genelde uzun ilişkiler yaşayan bir insan olduğunuzu belirtmişsiniz. Peki şimdi hayatınızda biri var mı?
Şu sıralar ilişkiye ayıracak vaktim yok.
– Sektörünüzde ilişkilerin genellikle kısa süreli olduğu düşünülüyor…
İlişkilerin bir meslek filtresinde limitlendiğini düşünmüyorum. Bu çok acımasızca olur. Bence bu tamamen kişiler arasındaki uyum ve birbirinden aldıkları keyifle alakalı bir durum.
Bir oyuncu için meydan okuma…
– Sette sizi geren sahneler oluyor mu? İlk öpüşme sahnenizi çekerken biraz gerilmişsiniz galiba…
Farklı duygu içeren her sahne farklı bir konsantrasyon gerektiriyor. Tabii kimi sahnelerde çok daha yoğun ve geren deneyimler yaşıyoruz. Örneğin bir ölüm ya da doğum sahnesi… İkisinde de sahne konsantrasyonları oyuncuyu etkisi altında bırakabilir. Ama bu çekindiğim bir durum değil. Aksine oyuncu için meydan okuma.
– Doğum - ölüm demişken, ölümden korkuyor musunuz?
Ölüm bir takdir ve son. Açıkçası ölümü düşünmüyorum; bu yüzden de beni korkutmuyor.