Genç kızların yeni gözdesi: Özgün

Özgün Karaman'ın Akşam'da yayınlanan röportajı..

Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı? Sizdeki cevheri kim keşfetti?

Oyunculuk hiç aklımın ucundan geçmeyen bir meslekken, bir anda kamera önü ve sahne eğitimi almaya karar verdim. Ailem ve arkadaşlarımdan da hep bu yönde destekleyici sözler duymaya alışkındım aslında. Bu süreçte yapılan ve ortaya çıkan işten inanılmaz keyif aldığımı fark ettim; sevdam bu şekilde başladı diyebilirim.

‘Baba Candır’ dizisini izleyici sevdi. Diziden biraz bahseder misiniz?

Üç çocuğu olan yufkacı Salih’in çocuklarına hem annelik hem de babalık yapmasını naif bir dille anlatmaya çalışıyoruz. Emrecan ve Ceylan’ın yıllar önce bir şekilde karşılaşmaları ve bir şakanın başlarına neler açabileceğini görüyoruz.

Sizi Emrecan karakterinde izliyoruz. Emrecan nasıl biri? Aranızda benzerlikler var mı?

Açık konuşmak gerekirse tek kelimeyle sorumsuz olarak nitelendirilebilir ki bu özelliği sayesinde kendisiyle oldukça benzerlik kurabildiğimi söyleyebilirim (gülüyor). Fakat Emrecan biraz şanssız bir çocuk. Etrafında dönen olaylara yaptığı müdahalelerde eline yüzüne bulaştırdığı için kimi zaman çaresizce izlemekle yetiniyor garibim.

Yapımda tesadüfler üzerine yürüyen bir hayat var. Tesadüflere inanır mısınız?

Tesadüfler var, gerçekten.

Gerçek hayatta babanızla ilişkileriniz nasıl?

Babamı da annemi de birbirlerinden ayırmam. Bunu da kreşte, ilkokulda sorarlardı; o zamanlar da ayırmazdım. Ama şunu söylemeliyim ki, 27 yaşımdayım, 8 yıldır yalnız yaşıyorum, hâlâ babamla aynı çatı altında uyurken daha güvende olduğumu hissederim. Yeterli, değil mi?

İNSAN İLİŞKİLERİM KUVVETLİDİR

Oyunculuk yapmasaydınız ne iş yapardınız?
Sanırım yine sosyal bir şeyler olurdu, insan ilişkilerim kuvvetlidir ve bu konuda kendime güvenirim. Örneğin ilaç satsaydım Emrecan’dan başarılı olurdum bundan adım gibi eminim!

Oynamak istediğiniz rol var mı?

Elbette var, olmaz olur mu hiç. Belki o gün geldiğinde tekrar konuşuruz...

Sanırım şu ana kadar hep komedi rolünde rol aldınız. Bu bir tercih mi, tesadüf mü?

Hep komedi değildi aslında. Tercihler tabii ki önemli bu noktada, aynı şeyleri yapmamaya özen gösteriyorum; fakat tesadüfler de yok değil (gülüyor).

Reddedip sonradan pişman olduğunuz rol var mı?

Ne yazık ki var öyle bir iki proje. Hayırlısı diyelim.

ARKADAŞLARIMLA BULUŞMAK BENİM İÇİN LÜKS!

Çekimler dışında özel hayatınızda neler yapmaktan büyük bir keyif alırsınız?
Şu sıralar özel hayat diye bir şeyim de kalmadı ne yazık ki. Bir işe başladığınızda gerçekten bu, yaşamınızın büyük bir bölümünü ele geçiriyor ve rutin olarak yaptığınız çoğu şeyden vazgeçmek zorunda kalıyorsunuz. Örneğin spor benim için bunlardan bir tanesi.

Veya tatil de keza öyle! Arkadaşlarımla buluşup sohbet etmek benim için lüks hale geldi desem yalan olmaz herhalde.

Dizi dışında bir tiyatro ya da sinema projesi var mı yakınlarda?

Dediğim gibi şu sıralar başka bir şey yapacak fırsatım yok; bunu düşünmedim bile, inanın. Sormadınız farz ediyorum.