Gülben Ergen: "Atmadığımı Sandığınız Çığlıklarım Var"

Gülben Ergen'in, DMC etiketiyle yayınlanan "İnfilak" isimli tekli çalışması 2 günde 1 Milyon izlenirken, sanatçı hayatı ve bu yeni heyecanıyla ilgili netd.com’a özel açıklamalarda bulundu

Gülben Ergen: "Atmadığımı Sandığınız Çığlıklarım Var"
"Sessizliğin Gücüne İnanıyorum"

Okuyarak ve kendini hırpalayarak sessiz kalmayı öğrendiğini belirten Gülben Ergen, kendisinden yeni bir ‘ben’ çıkardığını ve başkalarıyla uğraşmaktansa yalnızca kendisiyle mücadele ettiğini belirtti.

"Atatürk’ün Yürüdüğü Yolları Öpmek İsterdim"

‘Hangi dönemde yaşamak isterdiniz?’ sorusuna; "Çocuklarım olmadan hiçbir zaman hiçbir yerde yaşamak istemezdim ama eğer onlar da olacaksa Atatürk’ün yaşadığı zamanda yaşamayı, onun yürüdüğü yollarda yürümeyi, yürüdüğü yolları öpmek isterdim, onu dinlemek ve ellerini öpmek isterdim. Onun anlattığı gibi bir Cumhuriyet kadını olarak ömrümün sonuna kadar yaşamaya da devam edeceğim." yanıtını verdi.

"İnfilak İle Birlikte İçimden Yeni Bir Şey Çıkardım"

Dünya starlarının gittiği yenilikleri takip ettiğini, yaptıkları ışıkları şovları izlediğini ve stüdyo çalışmalarındaki tınıları, aranjmanlardaki küçülmeleri ya da yükselmeleri fark edip onlara ayak uydurduğu söyleyen Gülben Ergen; "İnfilak ile içimden yeni bir şey çıkardım. Sesimi de zorladım. Çok çalışmamı gerektiren bir şarkı oldu. Daha iyisi olsun diye Sezen Aksu ile beraber okudum, Taşkın Sabah ile beraber okudum. İki okumayı da dinledik, vazgeçtik, ara verdik, yaz dönemine girdik ve çıkmayalım dedik. Klip değiştirdik. Klip ise  beden dilimle anlattığım bir şarkı oldu. Bu da benim için çok farklı bir deneyimdi. Kendimi ayırıp öyle başka bir yere koydum ki..." ifadelerini kullandı.

Ergen'in diğer önemli açıklamaları şöyle:

"Atmadığımı Sandığınız Çığlıklarım Var"

"Geri çekilip sessiz kaldığım, ‘Ay bu kadın nasıl konuşmuyor?’ diye düşündüğünüz zamanlar da ben İnfilak’ı içinden okuyordum.

"Şöhret Işıklı Bir Elbise"

Şöhret, ün, güzellik, beğenilmek bunların hepsi yanılsama. Hiçbiri gerçek değil. Akşam pijamalarımızı giyip yatıyoruz, sabah da bir yaşam mücadelesi ile uyanıyoruz. Bu ışıklı dünya içerisinde bahsettiğim elbiseyi sadece işimi yaparken giyiyorum, işim bittikten sonra çıkartıyorum. Zirvede yaşam, star hayatı, sabah uyanıp havyar falan yemiyoruz yani. Bu yaşamda Gülben’i koruyarak, Gülben Ergen’i ayakta tutmaya çalışıyorum. Bu aşamada da akıl ve ruh sağlığıma da sahip çıkıyorum.

"Allah Herkese Anne Olmayı Nasip Etsin"

Üç çocuğum da benim hayat enerjim, ayakta durmamın sebebi. Bedenen ve fiziken anne olmayan ama anne yüreği ve şevkati taşıyan tüm kadınları da kucaklıyorum. Bizim birbirimize destek olmamız şart. Kadının, kadına düşmanlığı değil dostluğu kadına yakışan bir şey. Tüm bu duygular annelik ile taçlandığı zaman daha fazla merhametli,  daha fazla vicdanlı oluyorsunuz ve Allah korkunuz oluyor. Allah korkusu çok önemli bir şey.’’