Gülben Ergen teşekkür ederek Hürriyet'e veda etti
Sanatçı Gülben Ergen, Hürriyet gazetesindeki yazılarına son verdiğini duyurdu. Ergen, bugünkü köşe yazısında “Teşekkür ederim” diyerek okurlarına veda etti.
Gülben Ergen’in veda yazısı şöyle...
"1987’de “Hürriyet Sinema Güzeli Yarışması”nın yıldızı
seçilmemden sonra meslek hayatım boyunca yol arkadaşım olan
Hürriyet, elime kalemi verip “Kelebek’te seni artık kaleminle
görsünler” dedi...
İlk olarak 17 Şubat 2016 tarihinde Tarlabaşı’nda yaşayan çocukları
yazmamla birlikte Hürriyet yolculuğum boyut değiştirdi. Onlarca
şehir, köy ve kasaba gezdim. Kars’ta olağanüstü bir dostum var
mesela, Zümran Ömür.
Tunceli’nin dağlarına çıkıp Pülümür’e vardığımda, Türkiye birincisi
olup Robert Kolej’i burslu kazanan Mahir Gündoğdu ve ailesiyle
tanıştım.
Şanlıurfa’nın Akçakale ve Harran ilçelerinde özel izinle girdiğim
mülteci kamplarında, dünyanın gerçekleri ile tanıştım.
Mardin’den zırhlı bir araçla Nusaybin’e gidip Mehmetçik ile tabur
yemeği yediğim günden hemen sonra Ankara’da, TBMM binasında
röportaj kovalıyordum...
Pompalı tüfekle öldürülen lise öğrencisi kızı Helin’in acısını
benimle paylaşan acılı baba Nihat Palandöken’i dinledim. Kalp nakli
için bir gecede toplanan 2 milyon lirayla hayatı değişen Kartal
bebeğin annesinin yanında, Frankfurt’taki hastane koridorlarında
gözyaşlarına boğuldum.
Gaziantep’te yaşanan bombalı saldırının ertesi günü orada bulunup
acıyı içime çektim.
Hakkari’de bir tiyatro sahnesinde genç oyuncularla sohbet ettim,
onların imkansızlıklara karşı verdiği mücadelenin sırlarını
dinledim. Aslan gibi bir yaşam felsefesine sahip bir editörüm vardı
yanımda. Birlikte fikirler ürettik, uzun yollara gittik. Güldük,
eğlendik ve gerçekten ağladık da...
2.5 yıl boyunca toplam 140 röportajla sizlere dokunduğum köşemin
adını aslında “Öğrendim ki” koyacaktım. Ertuğrul Özkök “Kalbimi
Koydum” dedi... Ve bana hep daha iyisi için yollar gösterdi.
Fikret Ercan, Selim Akçin ve tüm emekçi dostlarımla veda yazımı
paylaşırken, başta editörüm Ece Emre’ye, kendime, fotoğraf
servisine ve bana inanan tüm ustalara da teşekkür ederim.
Ülkeme hediye ettiğim 37 “Çocuklar Gülsün Diye” anaokulu kadar özel
ve anlamlıydı benim için Hürriyet’te ve Kelebek’te yazıyor olmak.
“Yüreğinin götürdüğü yere git” der bilge kişiler.
Hürriyet’te yazmakla farklı farklı yollara, insanlara dokundum ve
kalbimi koydum...
Bundan sonra müzikle yazacağım, kalemim hep kalbim olacak.
Okurlarıma teşekkür ediyorum..."