Güldür Güldür'ün güldüren ismi konuştu!

Akşam'dan Mazlum Aydın'ın röportajı...

- Oyunculuk hayatına nasıl başladınız. Küçüklüğünüzden beri oyuncu olacağım diyenlerden miydiniz?

Çocukluğumda öyle bir hayalim yoktu. Lisede edebiyat öğretmenimin ısrarıyla bir iki oyunda oynamıştım. O günden sonra da aklıma gelmemişti açıkçası. Lise bittikten sonra çok yakın üç arkadaşım beni kahvehaneden zorla götürüp Menemen Belediye Tiyatrosu’na kaydettiler. En büyük şansım orada Selim Taylan Ertuğrul'la tanışmak oldu. Bana okulun sınavlarına girmem gerektiğini söyledi. Ve bir hafta kala beni kampa soktu. Gece gündüz çalıştık. Ve sonunda sınavı kazandığım için değil onların emeklerini karşılıksız bırakmadığım için çok mutluydum

- ‘Aşk Geliyorum Demez’, ‘Yalancı Romantik’ ve ‘Organize İşler’ gibi birçok başarılı projede yer aldınız. Fakat kırılma noktanız ‘Güldür Güldür’dür diyebilir miyiz?

Kesinlikle ‘Güldür Güldür’ diyebiliriz. Çünkü kendimizi burada ifade edebilmemiz için bütün şartlar müsaitti. Yapımcısından çaycısına kadar herkes bizim rahatımız ve üretken olabilmemiz için çalışıyordu. Bize düşen de tüm enerjimizi bu işe harcamaktı. Elimizden geleni yapmaya çalıştık.

- Bu proje için seçilme hikayeniz nasıl oldu?

Elif Yakarçelik yani yürütücü yapımcımızla daha önce ‘Benim Annem Bir Melek'te çalışmıştık. Oradan aklında kalmışım ve onun aracılığıyla bu projeye dahil oldum.

GÜLDÜR GÜLDÜR EKİBİYLE FİLM ÇEKECEĞİZ

- İzleyiciler Bilal’i çok sevdi. Sizce bunun nedeni ne olabilir?

Teşekkür ederim öncelikle. Ben izlemeyi çok seviyorum. Çocukluğumdan beri biri dikkatimi çektiğinde keşke bir günlüğüne onun hayatını yaşasam derdim kendi kendime. Ve hayat bunu sonunda bana meslek olarak armağan etti. Bilinçli değildi ama sonuç bu. Yani beni izleyen insanlar aslında kendilerini izliyor bir şekilde (gülüyor).  

- İlerleyen zamanlarda var mı yeni projeleriniz?

İki tane sinema filmi var bu yaz önümüzde. Biri ‘Güldür Güldür’ ekibiyle olacak. Diğerini söyleyebilir miyim bilmiyorum. O yüzden bir pot kırmadan böyle toparlayayım. Çünkü pot kırmak benim diğer mesleğim (gülüyor). 

- Hem tiyatro hem dizi hem de sinema filmlerinde oynadınız. Size ağır basan tür hangisi oluyor?

Hepsi oyunculuk yani hepsi bizim mesleğimiz. İnanın bu ayrımı yapmak çok zor. Hepsinin başka artıları var. Ama sahneden geldiğimiz ve seyirciye direkt temas edebildiğimiz için tiyatro hep daha çok gönlümüzde.

- Sosyal medya hesabınızdan da oldukça renkli ve eğlenceli kareler paylaşıyorsunuz. Normal hayatınızda da bu kadar keyifli misinizdir?

İnsan kendi hakkında konuşmaya zorlanıyor. Şöyleyim ya da böyleyim demek çok zor. Ama arkadaşlarımla genelde eğlenceli vakit geçiririz.

SKEÇLER İÇİN ÜÇ ÇALIŞIYORUZ

- Skeçlere hazırlık süreciniz nasıl geçiyor?

Üç gün çalışıyoruz. İlk gün sahnede okumakla geçiyor. Bir şeyler deniyoruz. Yazarlarımız ve yönetmenimiz skeçte aksayan yerleri tespit ediyor. Ertesi gün de revize edilmiş skeçlerle provamızı yapıp sonra da oynuyoruz.

- Seyircinin de aktif olduğu programda dikkatinizin dağıldığı çok oluyor mu?

Çok olmuyor. Çünkü ben oynarken seyirciye bakmıyorum. İnteraktif bölümlerde iletişime geçiyoruz fakat diğer yerlerde bakmamak beni rahatlatıyor.

- Bu proje size ilk geldiğinde tereddüt ettiniz mi hiç?

Tereddüt etmedim ama tabii ki çok korktum. Ben de ne yapacağımı bilmiyordum çünkü. Tüm ekibin etkileriyiz aslında hepimiz. Sırf kendim bir şey yaptım diyemem. Birbirimizi şekillendirdik bu süreçte.