Hazal Filiz Küçükköse: "Burak’ın enerjisine hayranım"

Hazal Filiz Küçükköse, ‘Kara Sevda’ dizisinde Burak Özçivit’in kız kardeşi "Zeynep" olarak izleyicinin karşısına çıkıyor. Biyoloji vizesine hazırlanırken kendini setin ortasında bulan genç oyuncu aynı zamanda ‘Deniz Yıldızı’nın yakışıklı oyuncusu Tuan Tunalı ile evli.

Hazal Filiz: "Burak’ın enerjisine hayranım"
Hazal Filiz Küçükköse'nin Akşam'da yayınlanan röportajı..

Farklı bir dalda başarılı bir eğitiminiz varken, oyunculuğa yöneldiniz. Sizi oyunculuğa götüren hikayenizi dinleyebilir miyiz?


Aslında her şey tesadüf eseri gerçekleşti. Çocukluğumdan üniversite yıllarına kadar uzanan bir tiyatro merakım hep oldu. İkiz kardeşimle birlikte gittiğimiz her okulda tiyatro kulüpleri kurup her dönem bir kaç oyun çıkarırdık. Bizim için tiyatro bir tutkuya dönüşmüştü ama ne yazık ki zamanla meslek seçimi baskıları başlayınca hobi olmaktan öteye geçemedi. Üniversite hazırlık yıllarımda Hacettepe Üniversitesi tiyatro kulübüne dışarıdan katılım sağladım ve 1 yıl boyunca bu böyle devam etti. Bu arada biyoloji bölümünü okurken bir sosyal paylaşım sitesinden fotoğraflarımı gören cast direktörü benden oyuncu seçmelerine katılmamı istedi. Hemen senaryoyu gönderdiler ve bir gün içinde o karakteri çıkarmak için uğraştım. Ertesi gün ilk audition tecrübemi yaşadım ve heyecan içinde sonuçları beklerken o akşam bir telefon geldi ve karaktere seçildiğimi sabah çekimimin olacağını öğrendim. Biyoloji vizesine hazırlanırken bir anda kendimi kamera karşısında buldum (gülüyor).

Sizi Burak Özçivit’in canlandırdığı Kemal’in kardeşi Zeynep rolünde izliyoruz. Zeynep nasıl bir karakter? Biraz anlatır mısınız?

Zeynep, hırslarının bütün varlığını ele geçirebileceği bir kız. Masum ve neşeli bir aile kızı. Gerçekleştirmeyi arzuladığı hayallerinin de tek mimari. Kendine hayran, televizyon onun hayallerinin kutusu ve kimseye kendinden fazla hayranlık duymuyor. Bizzat orada kendini göstermek için yaratıldığına inanmış. Güzelliğinin de farkında olması ve bunu hayalleri için bir basamak olarak kullanması onun için çok sıradan bir durum.

ORTAK DUYGULARIMIZ VAR

Zeynep ünlü olmak isteyen bir kız. Gerçek hayatta ünlü olmak ve oyuncu olmak çok karıştırılan kavramlardır.

Ünlü olmakla oyuncu olmak çok farklı kavramlar. İnternetin ve teknolojinin hakim olduğu bir dönemdeyiz ve bugün herkes her şekilde ünlü olabilir. Bir video, fotoğraf paylaşarak ya da spekülatif söylemlerle gündem yaratabilirsin ama sadece o kadarla sınırlı kalırsın… Herkes seni çabucak tanır, takip eder ancak bu da bir modadır ve ne zaman ki o mecralar önemini yitirir, sen de onlarla birlikte yok olursun. Yaptığın işle, mesleğinle ünlenmek, beğeni kazanmak, takdir edilmek bambaşka bir haz. Emeklerinin karşılığıdır. Yaptığın işin zor kısımlarını bir kenara bırakıp; huzurla, keyifle ve gururla o ünün tadını çıkarmaktır.

Zeynep’e hak verdiğiniz yönleri var mı?

Hazal olarak Zeynep bana biraz uzak bir karakter, normal hayatta böyle bir arkadaşım olamazdı. O yüzden çok haklı bulamıyorum. Ama ortak duygularımız var. Hırslı olması ve hayallerinin peşinden gitmesi bizi birleştiren noktalar.

Çevrenizden ve sokaktan nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? Fazla tepki alıyor musunuz?

Zeynep gibi bir karakteri ilk defa canlandırıyorum, enerjik, renkli ve fazlasıyla dönüşümleri olan zor bir karakter. Çok ince bir çizgisi var. Fazla kaçarsa komedi, az olursa da karakterin çıkmaması gibi bir durum söz konusu. Başlarda dozunu ayarlamak konusunda tedirgindim ama bölümler geçtikçe, Zeynep’i izlerken keyif almaya başladım ve tepkiler de bunu destekler şekilde geldikçe doğru yolda olduğumu anladım.

ÜNLÜ OLMAK HAYATIMI ETKİLEMEDİ

Burak Özçivit’le çalışmak nasıl?


Çok keyifli, enerjisine hayranım, tüm gün, hatta tüm hafta, sette bitmek bilmeyen bir enerjisi var.  Herkesin beğeniyle izlediği, hayran olduğu bir oyuncuyla çalışmak benim için de büyük zevk.

Nasıl bir set ortamınız var?

Sahneler çekildikçe ekiple daha çok kaynaşma ve ortak anılar inşa etmeye başlıyorsunuz. Bizim şansımız daha ilk günden, birbirimizi senelerdir tanıyormuş gibi sıcak ve samimi bir enerji yakalamamız. Bu aşamaya gelmek bazen haftalarca, bazen de aylarca sürebiliyor. Bazen de hiç yakalanamayabiliyor. Ama izleyicinin de diziyi izlerken o sıcaklığı ve samimiyeti bizimle yakaladığını düşünüyorum.

Oyunculuğun size getirdiği ün, hayatınızda ne gibi değişikliklere yol açtı?

Ben oyunculuğun bu kısmının hayatıma çok etki etmesine izin vermedim, dolayısıyla iç dünyamda bir değişiklik olmadı, etrafıma da bu yansıdı. Evet insanların sizi tanıması, sevgilerini göstermeleri mükemmel bir şey, yaklaşılan samimiyetle aynı karşılığı veriyorum da. Bu durumun avantajları olduğu gibi dezavantajları da var ama olabildiğince kendimi bu durumdan uzak tutmaya çalışıyorum.

İYİ Kİ EVLENMİŞİM

Bu arada yeni evli sayılırsınız.  Evlilik nasıl gidiyor?


İyi ki evlenmişim diyebileceğim kadar güzel gidiyor. Hayattaki en büyük destekçim, enerji kaynağım. Aynı mesleği yapmamızın da ilişkimize çok büyük katkıları var. Aynı perspektiften bakıp, farklı şeyleri görebiliyoruz en güzeli o.

Geleceğe dair hedefleriniz ve hayalleriniz nelerdir?

Benim çok ütopik hayallerim yok. Yaşam kalitemi sürdürebileceğim, sağlıklı ve huzurlu bir hayat arzuluyorum. Oyunculuğumla adımdan söz ettirmek peşindeyim. Her yaptığım işin, bir öncekinden iyi olması için çok çabalıyorum. Projeleri titizlikle seçiyoruz ve içimize sinmeyen hiçbir işi kabul etmiyoruz. Özellikle menajerim hep yanımda. Kaliteli işlerde akla gelen ilk alternatifler arasında var olabilmek ve bu kalıcılığı sağlamak en büyük hayalim.
Konular Röportaj