Hürriyet'in dosta düşmana yaranamayan yayıncılık anlayışı!

Hürriyet gazetesi yanıyor. 15 Temmuz kahramanı Hande Fırat'ın yaptığı haber yüzünden soruşturma başlatıldı, yayın yönetmeni görevden alındı. Neden böyle oldu, bundan sonra ne olacak?

Hürriyet'in dosta düşmana yaranamayan yayıncılık anlayışı!
MedyaRadar'dan Murat Tolga Şen'in yazısı...

Hani şu lunaparklardaki, insanın yüreğini hoplatan hız trenleri var ya, Hande Fırat’ın kariyeri iyice rollercoaster macerasına döndü. 15 Temmuz’un telefon tutucusu olarak, hükümet ve seçmenleri tarafında epey şöhret ve prestij kazanmıştı, hatta kitap bile yazdı ama şu “Karargah rahatsız” haberi hem onun hem de Hürriyet’in (aslında tüm Doğan Medya’nın) başını yaktı.

Ortada çok sıkıntılı bir durum var mı bilmiyorum ama neredeyse muhtıraymış gibi yorumlanan bu haberden sonra Hürriyet ve Hande Fırat sıkıntılı günler yaşıyor. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı yapılan bir suç duyurusunu kabul ederek yayınlanan haber için soruşturma başlattı. Gazetenin Ankara Temsilcisi Hande Fırat ifadeye çağırıldı. Ahmet Hakan bugün köşesinden panikle "Konuşsanıza Hulusi Paşa! Neden susuyorsunuz ki?" dedi. Durum fena anlayacağınız.

Son olarak Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin görevden alındı. Ergin bu göreve Ağustos 2014'te getirilmişti. Onun yerine Fikret Bila’nın geleceği konuşuluyor. Hande Fırat’a ne olur? Bir “telefon tutucu” olarak hala bir miktar kredisi kalmıştır belki ama uzun vadede onun da işi zor.

Hande Fırat, Altın Kelebek ödül töreni gecesinde 15 Temmuz gecesi canlı yayında cumhurbaşkanının konuştuğu telefon görüşmesini yapmanın karşılığı olarak Aydın Doğan’dan çeyizini düzmesini istediğini söylemiş, Aydın Doğan da “çeyiz ne ki düğününü bile ben yapacağım” demişti. Bana göre asıl skandal buydu ama kimse üstünde durmadı. Hani biz bazı şeyler vatan-millet uğruna yapılıyor sanıyoruz ya, o iş öyle değilmiş, köşe koltuk takımı karar verme aşamasında daha etkili!

Hürriyet’in genel durumu ise çok vahim. Tuhaf bir yayıncılık anlayışı hasıl oldu bu gazeteye, açıp bakıyorum; ya kendi kurumlarına, yazarlarına vs. gizli PR yapıyor ya da hükümeti övüyor, sonra birden böyle “karargah rahatsız” haberleri yapıp mahalleyi yangın yerine çeviriyor.

MEDYARADAR'DAN MURAT TOLGA ŞEN'İN YAZISININ TAMAMINI BURAYA TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ...