Kemal Kılıçdaroğlu: "Bana saldırarak ‘Evet’i artıramazlar"
Referandum mitingi nedeniyle gittiği Diyarbakır'da konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Bana saldırarak “Evet”e puan kazandırmak istiyorlar" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, referandum mitingleri
kapsamında Diyarbakır'a yaptığı ziyaret sırasında Habertürk
Gazetesi Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir’in sorularını
yanıtladı.
KAMPANYA:
“Evet”i anlatmakta zorlanan sayın
liderler, bana saldırarak “Evet”e puan
kazandırmak istiyorlar. Ben Anayasa değişikliğine neden
“Hayır” denilmesi gerektiğini anlatmaya
çalışıyorum. Onlara da aynı şeyi öneriyorum. Bana saldırarak
“Evet”i artıramazlar.
(Karşınızda 3 lider var, zorlanıyor
musunuz?) Ben değil, onlar zorlanıyor. Anlatacakları
bir şey olmadığı için bana saldırıyorlar.
‘LA HAVLE’ DEDİM: Ben
ülkenin bekasını, demokrasisini, birlikte yaşamayı savunuyorum.
Onlar tek adam rejimini savunuyorlar. Tek adam rejimi için Irak’a,
Suriye’ye, Libya’ya baksınlar. “Evet”i
önerenler, dillerini kontrol edemiyorlar; namusumuza, haysiyetimize
bir sürü laflar ettiler. “La havle” dedim, Allah’a havale
ettim.
AVRUPA KRİZİ: Referandum
sürecinde kavga çıkarıp “Bütün dünya bize
karşı” algısını yaratarak
“Evet” oyunu artırmak istiyorlar. Ama bu,
doğru bir yol, yöntem değil. Hem Türkiye’ye zarar veriyor, hem
yurtdışında çalışan Türklere, Türkiye’nin saygınlığına zarar
veriyor.
‘EY KILIÇDAROĞLU’
DİYEBİLİYOR: Putin’e, ABD’ye ses çıkaramıyor. İkisi
de YPG’ye destek verdi. Kuzey Irak’ta, Suriye’de üs kurdular.
“Ey Almanya, Hollanda” diyenler, korkudan
“Ey ABD, ey Rusya” diyemiyor. İsrail’de
ezanın yasaklanması ile ilgili bir süreç başladı, “Ey
İsrail” diyemiyor ama “Ey
Kılıçdaroğlu” diyebiliyor. Bu ne kadar
güçsüzleştiğini, dünyada nasıl yalnızlaştığını gösteriyor. THY’ye
getirilen kısıtlama ve Türkiye’nin güvensiz ülke olduğu algısını,
bir şekliyle ABD’nin pekiştirmesi çok önemli bir olay. Türkiye’nin
itibarı açısından çok önemli bir olay, buna da hiçbir hükümet
yetkilisi ses çıkarmıyor. Neden biliyor musunuz? Zamanı gelince
umudu Trump’a, Putin’e bağlı.
EKONOMİ BAŞLIĞI:
Türkiye’de hiçbir işadamı önünü göremiyor. Yatırımlar durmuş. Dolar
ancak gelen kayıt dışı parayla kontrol edilebilir. O paranın büyük
bir bölümünün kara para, uyuşturucu parası, terör parası, insan
ticareti, fuhuş parası olduğu da bilinmeli. Çiftçi halinden memnun
değil, oteller sinek avlıyor, turist gelmiyor bütün dünya ile kavga
ettiğimiz için. Ziraat Bankası, Halk Bankası, Milli Piyango gibi
kuruluşları borç para bulmak için teminat göstermeye başladılar.
Varlık Fonu’na rağmen para bulamıyorlar. Beni asıl üzen, işçi
sendikalarının sessizliği. Asgari ücret tespiti bir kişinin iki
dudağı arasında olacak. Kıdem tazminatı bir fon olarak
oluşturulabilir bir kişinin iradesiyle. Bütün işçilerin taşeron
olma ihtimali çok yüksek.
OĞLUNUN ASKERLİĞİ: Güney
Kore’de doktora öğrencisi idi, bitince askerlik şubesine başvurdu.
Bedelli imkânı vardı ama kullanmadı. Ben onların çocuklarının tek
tek neler yaptıklarını biliyorum ama onların çocuklarını anlatma
dönemi değil. Doğru olmaz.
ERDOĞAN SEVGİSİ: Tayyip
Erdoğan’ı çok sevenler olabilir ama Anayasa değişikliği kişiye özgü
bir değişiklik değil. Erdoğan sonrası yeni bir başkan gelirse
Erdoğan’ın düşündüğünün tam aksini düşünebilir, ona da bu yetki
verilmiş olacak. Türkiye sonu belirsiz bir maceraya sürüklenmiş
olacak. Sayın Erdoğan’ı çok seven, bir başka parti liderine çok
kızan biri, Erdoğan’ı sevdiği için “Evet”
diyecek. Başka biri geldiğinde “Keşke ellerim
kırılsaydı da ‘Evet’ oyu kullanmasaydım” mı diyecek?
Geleceği düşünerek oy vermesi lazım, bugünü değil.
CHP Lideri, “Milliyetçi, ülkücü taban gerçek anlamda
vatansever, demokrat, bayraksever ve gerçek anlamda inanarak
‘Hayır’ diyor. Milliyetçi, ülkücü taban, tuzağa düşmedi”
dedi.
Kılıçdaroğlu, bozkurt işaretine ilişkin bir soru üzerine ise yerel
seçimde “sempati için” işareti yaptığını
belirterek “Rabia işareti de yapıyorlar, bozkurt işareti
de. Hepsini gönül selamıyla alıyorum” diye konuştu.