Kerem Alışık: "Çalışmak beni onarıyor"

Burak Özçivit ve Neslihan Atagül’ün başrolleri paylaştıkları ‘Kara Sevda dizisine dahil olan Kerem Alışık, “Çalışmanın ve yorulmanın yaşamak olduğunu hayat felsefesi edindim” dedi.

Kerem Alışık: "Çalışmak beni onarıyor"
Milliyet'ten Tacim Yurdakul'un röportajı...

- ‘Kara Sevda’ dizisine nasıl dahil oldunuz?


Ay Yapım’ın ve Hilal Saral gibi iyi bir yönetmenin bu rolü bana uygun görerek teklifte bulunması etkenlerden biriydi. Rolün açılımı ve senaryoyu okuduğumdaki heyecanımı da eklemeliyim.

- Canlandırdığınız ‘Ayhan’ı anlatır mısınız?

Ayhan; karanlık işler yapan, sokak kültürünü özümsemiş, aklını iyi kullanan ve dolayısıyla güç sahibi biri. Sevgi dolu olduğu kadar korkutucu bakan gözleri var. Bir gün Leyla ile karşılaşıyor ve duvarlarını indireceği bir yolculuğun içinde buluyor kendini.

- Ayhan’ın diğer rollerinizden farkı nedir?

Her rolün kendisine göre bir hikayesi ve alt metni var. Bundan önceki rolümde babacan ve dingin bir komiseri canlandırırken şimdi yasa dışı işler yapan bir adamı oynayacağım. Zaten bizim mesleğin en güzel yanı da bu; olmadığın kimliklerin içine giriyorsun.

- Dizide bir intikam hikayesi anlatılıyor. Sizce aşk üzerinden intikam alınmalı mı?

İntikam kelimesi çok rahatsız ediyor insanı. Tek başına ürkütücü bir tarafı var. Affetmenin ve unutmanın zaten en büyük intikam olduğunu düşünmeliyiz. Size taş atana gül vererek utandırabilirsiniz.

- Diziyi daha önceden izliyor muydunuz?

Yoğunluktan dolayı sürekli izleyemesem de denk geldiğimde bakıyordum. Çekim, Oyunculuk ve prodüksiyon kalitesini çok beğendiğim bir diziydi.

- Diziye sonradan dahil olmanın dezavantajları var mı?

Sonradan girmek ve adapte olmak biraz sıkıntılı. Ama ekip arkadaşlarım son derece sıcakkanlı ve yardımsever.

- Bir yandan okul, bir yandan da tiyatronuz devam ediyor. Bu tempoda zorlanmayacak mısınız?

Düşünmüyorum; çünkü çalışmak beni onarıyor.  Ben zaten çalışmanın ve yorulmanın yaşamak olduğunu hayat felsefesi edinmiş biriyim.

‘Alkışlar nefes almamızı sağlıyor’

- Sahneden kazandığınızı sahneye yatırmayı mı tercih ediyorsunuz?

Hep böyle düşündük, hep böyle uyguladık. Kenara para koyup; yat - kat alalım düşüncesinde olmadık. Sadece Çolpan İlhan - Sadri Alışık Tiyatrosu olarak değil, bizim alternatif sahnemiz olan Çolpan İlhan Sahnesi’nde oyunlar oynayarak gençlere olanaklar sağlıyoruz. ‘Frankestein’ maliyetli bir oyun. Ancak bu tarz projeleri yapmaya gayret ediyor, taşın altına kendimizi koyup bunları gerçekleştirme şansı buluyoruz.

- Emeklerinizin karşılığını alıyor musunuz?

Büyük bir beğeni ve ilgiyle karşılaşıyoruz. Dört sezondur Zorlu PSM’deyiz. Gözlerimizden yaş gelecek kadar duygulandıran kalabalıklara oynuyoruz. Bu durum bundan sonra yapacağımız işler için de yüreklendiriyor. Bunlar nefes almamızı sağlayan mutluluklar.

- Sadri Alışık’ın filmleri ve onun üzerinden yapılan bir reklam filmi vardı. Telif savaşınızda son durum nedir?

Bu konuda nezaketsiz bir davranış içinde bulundular. Bir telefon açıp da “Biz babanızın şu sahnesini kullanmak istiyoruz, nasıl hareket edelim?” dememeleri üzdü. Ben o reklamı televizyonda mı görmeliydim yani? Yaptıklarının bir hata olduğunu hisseder ve uzlaşı sağlarız diye düşündüm.Hâlâ bekliyorum. Ancak bir netice alamayacağımı anlamış durumdayım. Artık gereğini yapacağım.
Konular Röportaj