Ketojenik diyetler yarı yolda bırakır!

Kısa sürede kilo verme derdine düşüp ketojenik diyetlerin tuzağına düşmeyin. Daha verdiğiniz kilonun keyfini süremeden kolayca kilolarınızı geri almaya başlarsınız. Siz en iyisi doğru ve sağlıklı yöntemlerle kilolarınızdan kurtulun.

Ketojenik diyetler yarı yolda bırakır!
Akşam Gazetesi'nden Nil Şahin Gürhan'ın yazısı...

Kilo verirken yanlış yöntemler: Hırstan, aceleden ve içinde bulunduğunuz durumdan bir an önce kurtulma isteğiyle gözünüzü karartıp ne olursa, sağlıklı sağlıksız, kalıcı geçici hiç önem vermeden olabildiğince hızlı ne yöntem varsa ne ilaç üretildiyse cup atlamakla başlıyor. Her zorluğa katlanırım, her şeyi yaparım atmosferinde sürüyor. Çok aç kalmak, çok düşük kalorili ve ilginç diyetler yapmak, aşırı ve ölçüsüz spor yapmak, büyük sabır ve yoğun mücadeleyle noktalanıyor. Sonuçta büyük zorluklarla kilolar bir şekilde veriliyor. Gerek problemin bitmesinin verdiği rahatlama, gerek kilo verirken çekilen sıkıntılardan kurtulma eski alışkanlıklara dönülmesini kolaylaştırıyor.  Vücudunuzun yetersiz enerji ve besin elementleri almasıyla aşırı hırpalanması metabolizmanızı yavaşlatıyor. Daha verdiğiniz kilonun keyfini süremeden inceldiğinizi hissedemeden kolayca kilolarınızı geri almaya başlayabiliyorsunuz. Geriye gidiş öyle hızlı ve kendiliğinden oluyor ki durduramıyorsunuz. Onca emek, onca sıkıntı boşa gidiyor. Gene aynı noktaya hatta bazen daha yüksek kilolara gelebiliyorsunuz. Yağ oranınız biraz daha yükseliyor. Kas kütleniz ve su seviyeniz azalıyor. Sosyal, psikolojik ve fizyolojik açıdan büyük darbe alıyorsunuz. Hayata bakışınız, yaşama sevinciniz etkileniyor.

Doğru yöntemle kilo vermek: Diyete başlarken hırslı ve kararlı olmak tabii ki güzel, başarı şansınızı arttırır. Ancak ayaklarınız yere basmalı ve mantığınızı hiçbir zaman devre dışı bırakmamalısınız. Kilo verme yöntemini seçerken asla sağlığınızdan ödün vermemelisiniz. Kararınız, diyete başlayıp sonra bırakmak olmamalı. Amacınız Sağlıklı beslenmeyi öğrenmek, bu bilgiler ışığında kişisel beslenme alışkanlıklarınıza ve zevklerinize uygun yeni beslenme örüntüsü oluşturmak olmalı. En doğru ve sağlıklısı, fazla kilolarınızı kendi vücut ve yaşam şartlarınıza uygun hızda ve dengeli bir şekilde yağ ağırlıklı vermek, sonra da sağlıklı beslenmeye devam ederek sağlıklı vücut ağırlığınızı korumak. Sağlıklı vücut ağırlığınıza ulaşmak zor değil, kolay da değil. Sağlıklı vücut ağırlığınıza gelmek için verilen sabır dolu mücadelenin sağlıklı beslenmeye devam ederek desteklenmesi çok önemli. Unutmamak gerekir ki kilo verirken kullandığınız yöntem; kilonuzu tekrar geri almak ya da bir daha hiç almamak ikileminde  kilit noktasını oluşturur. Başarının kalıcı olmasının sırrı başarıya giden yolun yapısında gizlidir. 

İstediğiniz sağlıklı kiloya geldikten sonra kilo almamak için koruma programı uygulamalısınız. Koruma programı sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme programını içermeli. Vücudunuzun ihtiyacı olan temel besinleri her gün yeterli miktarda beş veya altı öğün şeklinde düzenli olarak almaya devam etmelisiniz.

KORUMA PROGRAMINDA NELER OLMALI?

Protein grubu yiyecekler. Bu yiyecekler; et, peynir, yumurta.

Kalsiyum içeren yiyecekler: Bu gruba süt ve yoğurt dahil edilir.

Ekmek ve tahıl ürünleri: Bu gruptaki yiyecekler karbonhidrat ağırlıklı ve B grubu vitaminlerinden zengin yiyeceklerdir.

Sebze Grubu yiyecekler: çiğ sebze ve salatalar, sebze yemekleri. Meyve grubu yiyecekler: birçok vitamin, mineral ve lif yönünden son derece zengindir. Ve ayrıca karbon hidrat içerirler.

Yağ: Yemeklerde mümkün olduğunca az olmalı, katı yağlardan kaçınılmalı, sıvı yağ kullanılmalı, ayrıca az miktarda yağlı kuru yemiş (fındık, fıstık, ceviz, badem vb.) tüketilmelidir. Şeker ve şekerli yiyecekler. Bu gruptaki yiyecekler mümkün oldukça az tüketilmelidir.

Kilo verirken ve verdikten sonra verdiğiniz kiloyu korumak için harcadığınız enerji büyük önem taşır. Sağlığınız ve sosyal şartlarınızın elverdiği ölçüde aşırı zorlanmadan günlük enerji harcamalarınızı yüksek tutmalısınız. Düzenli ve tempolu yürüyüş, kültürfizik gibi hareketler yapabilirsiniz. Ayrıca ev ve iş hayatınızda hareketlerinizi biraz daha artırmalısınız. Kısacası alınan enerjiyle harcanan enerji arasındaki dengeyi korumakla birlikte beslenmeniz, besin elementleri, enzimler, vitaminler, mineraller yönünden yeterli olmalı. Böylece yaşadığınız sürece sağlıklı ve zinde kalabilir ve sağlık problemlerinden uzak mutlu bir yaşama göz kırpmış  olursunuz.

Nil Şahin GÜRHAN / Akşam Gazetesi