Kıbrıs bu olayla çalkalanıyor!

KKTC’de iki ortağı ile yaptığı soygun sonrası gözaltına alındığı karakolda kendini şort ipi ile astığı iddia edilen Ahmet Sarıkılıç’ın eşi Emine Sarıkılıç, “Ben eşime şort götürmedim. Bu iddia doğru değil. Eşimi paranın yerini öğrenmek isterken öldürdüler” dedi.

Kıbrıs bu olayla çalkalanıyor!
Vatan Gazetesi'nden Çağdaş Ulus'un haberine göre İstanbul’dan gittiği KKTC’de 24 Eylül günü Girne’de bulunan Bektaş Gıda Şirketi’ne ait tahsilât aracını suç ortağı Serkan Bilir ile soyduktan sonra yakalanan Ahmet Sarıkılıç’ın karakolda intihar ettiği iddiasını eşi Emine Sarıkılıç yalanladı. VATAN’ın ulaştığı Emine Sarıkılıç, eşi ile intihar olayından 2 saat önce görüştüğünü belirterek, “Gözaltına alındığı gün gazetecilere gülerek poz veren birinin intihar ettiği iddiası doğru değil. Eşimi paranın yerini öğrenmek isterken polislerin öldürdüğünü düşünüyorum” dedi.

Kamera da yok, Baro 'Cinayet olabilir' diyor

250 bin TL değerindeki paranın tahsilat aracından gasp edilmesi olayından sonra yakalanıp mahkemeye çıkarılan üç zanlıdan yüksek lisans öğrencisi olan genç kız, perşembe günü mahkeme tarafından soyguna karışmadığı tespit edilince serbest bırakıldı. Soygun zanlıları Serkan Bilir ve Ahmet Sarıkılıç, hakkında ise ise 7’şer gün tutukluluk emri verildi. KKTC yasalarına göre bu süreci karakolda geçiren zanlılardan Ahmet Sarıkılıç’ın cuma akşamı saat 18:30’da kendisini astığı açıklandı. Boğaz Polis Karakolu’ndaki hücresinde eşinin getirdiği kıyafetler içerisinde bulunan şortun ipiyle kendini astığı iddia edilen Sarıkılıç’ın olayı Ada’yı karıştırdı. Daha öncede üç kişinin karakolda benzer şekilde öldüğünü hatırlatan KKTC Barolar Birliği, olayın cinayet olabileceğini savundu. Baro’nun kameraları inceleyin talimatı ise, “hücrede kamera yok” denilerek reddedilince Sarıkılıç’ın olayda şüpheleri artmaya başladı.

120 kilo olan biri, şort ipiyle kendini nasıl asar?

VATAN’ın ulaştığı Sarıkılıç’ın eşi Emine Sarıkılıç, eşinin hücrede öldürüldüğünü savunarak, "Eşim, mahkeme sonrası çekilen fotoğraflarında gülümserken objektiflere poz vermişti. Eşimin benim götürdüğüm şortun ipiyle kendini astığı iddiası doğru değil. Birincisi ben ve babası eşime hiç elbise götürmedik. Götürmüşsek bunun bir tutanak altına alınmış olması gerekirdi. O tutanağın bir örneği de bizde olurdu. Ancak yok. İkincisi eşim 1.88 boyunda ve 120 kiloda olan biriydi. İddia edildiği gibi şort ipiyle böyle bir cüssede kişinin kendini asması hayatın olağan akışına aykırı bir durum. Biz sorgu sırasında, paranın yerini işkence yaparak öğrenmek isteyen polislerin eşimi havasız bırakmak suretiyle öldürdüğünü düşünüyoruz. Olayın peşini bırakmayacağız" dedi.

Öte yandan ölüm olayının yaşandığı gün kendisinin ve kayınpederinin eşini karakolda ziyaret ettiklerini belirten Emine Sarıkılıç, “Eşim soygun olayına karıştığını kabul ediyordu. Bizimle konuşurken de ‘1 yıl sonra bırakılırım’ demişti. Biz eşim bu işe bulaşmadı demiyoruz. Biz sadece ölümünün aydınlatılmasını istiyoruz” diye konuştu.