Körfez'deki krizde ipler Katar'ın elinde!

Aktif diplomasi yürüten Katar, Türkiye gibi bölgedeki dostlarının desteği ve ABD’yi ikna etmesi sonucunda ambargoyu etkisiz hale getirdi.

Körfez'deki krizde ipler Katar'ın elinde!
Yeni Şafak'ta yer alan habere göre 5 Haziran’da başlayan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başını çektiği, Bahreyn, Mısır ve Suudi Arabistan’ın katıldığı Katar’a yönelik hukuksuz ambargonun üzerinden 1,5 aya yakın bir zaman geçti. Bu zaman zarfında Katar kendisine yönelik ambargocu ülkeler tarafından iletilen tüm suçlamaları redderken, uluslararası alanda da güçlü destek sağladı. Katar, Türkiye ve İran gibi bölgesel güçler ile Kuveyt ve Umman gibi Körfez İşbirliği Konseyi üyesi ülkelerin güçlü desteğini alarak, kendisine yönelik kuşatmayı da kırdı. Son olarak ABD istihbaratının, Katar resmi haber ajansı ve sosyal medya hesaplarının hacklenmesinde BAE’nin rolünün olduğunu açıklaması, ambargocu ülkelerin tüm tezlerini çöpe attı. Ambargocu ülkeler, Katar’a yönelik hukuksuz girişimlerinde başarısız olurken, Körfez ülkesi ise hem bölgesel hem de uluslararası alanda diplomatik ve hukuksal atağa geçti. Körfez’deki son krizde gelinen nokta, ambargocu ülkelerin hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde zannettikleri kadar güçlü olmadığı sonucunu oldu.

BAE komplosu ortalığa saçıldı

Katar’ı uyguladıkları ambargo ile izole edip, taleplerini uygulatabileceğini düşünen BAE liderliğindeki ambargocu ülkeler sert kayaya çarptılar. Katar uygulanan ambargo karşısında, kendi konumunun meşruiyetini sorgulatmazken, ambargocu ülkelerin ilkesiz tavırlarını ise her fırsatta yüzlerini vurdu.

Katar’a yönelik ambargo devreye girdikten kısa bir süre sonra, BAE’nin bölge ülkeleri aleyhine yürüttüğü operasyonlar uluslararası medyaya sızmaya başladı. Özellikle BAE’nin Washington Büyükelçisi Yusuf el-Uteybe’nin İsrail’e yakın düşünce kuruluşları ve siyasetçilerle kurduğu yakın ilişki ve faaliyletleri ortaya çıkaran e-posta yazışmalarının medyaya sızması, Katar’a yönelik komplonun ardındanki yapıyı tüm çıplaklığı ile gösterdi. Son olarak ABD istihbarat kuruluşlarının, 23 Mayıs tarihinde Katar resmi haber ajansı ve sosyal medya sitelerinin hacklenmesinin ardında BAE’nin bulunduğunu açıklaması Katar’ın elini güçlendirirken, ambargocu ülkelerin son mevzisini de dağıttı.

Türkiye hızlı refleks gösterdi

Körfez’de yaşanan krize Türkiye hızlı refleks göstererek hem taraf olan ülkeler arasında bir mekik diplomasisi başlattı hem de güçlü tarihi bağlara ve yakın ilişkiye sahip Katar’a ilk andan itibaren somut destek verdi. Krizin belki de kırılma anı, Katar’a asker göndermeye yönelik tezkerenin TBMM'de onaylanması oldu. Bu hamle ile Türkiye, tüm gücüyle Katar’ın arkasında olduğunu gösterdi. Türkiye ayrıca ambargonun ilk gününden itibaren hava ve deniz yoluyla köprü kurarak, Katar’ın ihtiyaçlarının karşılanmasında baş rolü oynadı. Türkiye’ye, İran ve Pakistan gibi diğer bölgesel güçlerin de katılması, Katar’a yönelik kara, deniz ve hava ablukasının etkisini kırdı. Kriz devam ederken, Suudi Arabistan’da yaşanan veliaht değişimi ve Yemen’de devam eden savaş, BAE’nin oyununa gelen ülkenin içe dönmesine sebep oldu. Riyad’ın tercihi, Katar’a ambargo uygulayan dört ülke içindeki en güçlü çemberin kırılması sonucunu doğurdu.

Batılı ülkelerin tercihi

Ambargo başladığında, ABD Başkanı Donald Trump’ın ambargocuların tezlerine verdiği destek, Batı’nın uygulanan ambargoyu onayladığı şeklinde değerlendirildi. Ne var ki, kriz uzadıkça, ambargocu ülkelerin tezlerinin zayıflığı anlaşılmaya başlandı. ABD’de özellikle Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları, Beyaz Sarayın aksine konum alarak, Katar’ın tezlerini destekleme eğilimi gösterdiler. Katar’ın da başarıyla uyguladığı diplomasi ile küresel ve bölgesel güçleri ikna etmesi, Batı’nın ambargoya karşı cephe alması sonucunu doğurdu. Son olarak hem ABD Dışişleri Bakanı Tillerson ile Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian’ın krizin sona ermesine yönelik açıklamaları, ambargocu ülkeleri yalnız bıraktı.

Doha’dan karşı atak

Kendisine yönelik ambargo girişimini 1,5 aylık zamanda kıran Katar, iktisadi ve hukuki karşı atağa geçti. Ekonomi ve Ticaret Bakanı Şeyh Ahmed bin Casim bin Muhammed Al Sani, Katar yönetiminin, ambargo uygulayan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır aleyhinde uluslararası mahkemelerde dava açacağını ve bu nedenle oluşan zararın tazmin edilmesini talep edeceğini açıkladı. Katar Savunma Bakanı Halid Bin Muhammed el-Atiyye de ülkesine ambargo uygulayan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır aleyhinde Uluslararası Adalet Divanı'nda dava açabileceklerini söyledi.