Mahmut Ziylan'dan City Of Bosses Dergisi'ne özel açıklamalar

Ziylan Grup Yönetim Kurulu Üyesi, Ziylan Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Brandpark Lumberjack İtalya Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Ziylan, City Of Bosses Dergisi'ne çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Mahmut Ziylan'dan City Of Bosses Dergisi'ne özel açıklamalar
“Hedefim başarı için görülebilen veya ölçülebilen dağın tepesini değil, görülemeyen ufukları ve vizyonu keşfetmek”

14 bin kişiye istihdam sağlayan Ziylan Grup ikinci kuşak temsilcisi Mahmut Ziylan, babası Ahmet Ziylan’ın, ‘İlgi bilgiyi bilgi de başarıyı getirir’ sözünün kendisine yol gösterdiğini vurgulayarak, ‘Ben de her şeyi merak edip ilgilenmek, dolayısıyla da bilgilenmek istiyorum. Hedefim görülebilen veya ölçülebilen dağın tepesi değil görülemeyen vizyonlar ve ufuklar’ dedi.

Yarım asırlık Ziylan Grup’un ikinci kuşak temsilcisi Mahmut Ziylan, grubun faaliyet alanlarını, gerçekleştirdiği başarılarını ve hedeflerini dergimiz ile paylaştı. Ziylan Grup Yönetim Kurulu Üyesi, Ziylan Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Brandpark Lumberjack İtalya Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Ziylan, kendisi hakkında bilinmeyen pek çok özelliğini de anlattı.

Babası Ahmet Ziylan’ın ‘İlgi bilgiyi bilgi de başarıyı getirir’ sözünün kendisine yol gösterdiğini anlatan Mahmut Ziylan, “Ben de her şeyi merak edip ilgilenmek, dolayısıyla da bilgilenmek istiyorum. Başkaları ne yapıyor, biz ne yapıyoruz, diye sürekli kıyaslamalar yaparım. Hedefim görülebilen veya ölçülebilen dağın tepesini değil, görülemeyen ufukları vizyonları keşfetmek” dedi.

İşte City Of Bosses Dergisi'nin Mahmut Ziylan ile gerçekleştirdiği hem bilgilendirici hem keyifli röportajı…

Ziylan Grup ve FLO Mağazacılık’tan bahseder misiniz?

FLO Mağazacılık perakende satış noktası, ciro, adet ve kategori bazında Türkiye perakende sektörünün öncü firmalarından biri ve Türkiye ayakkabı sektörünün lideri konumunda. Mağazalarımızda satışını gerçekleştirdiğimiz ve toptan satışını yaptığımız Kinetix, Lumberjack, Polaris, Butigo, Dockers, US Polo gibi her biri kendi alanında lider ayakkabı markalarına sahibiz. Perakende markaları olarak FLO Mağazacılık ve SportInStreet ile Türkiye ve Ortadoğu’da toplam 16 ülkede, HR Group “RENO” Mağazaları ile Almanya başta olmak üzere Avrupa’da 6 ülkede faaliyet gösteriyoruz.Kısacası, kapasitesi ile ve yarattığı değerle FLO Türkiye’nin küresel markasıdır ve herkesin her kesimin ayakkabıcısıdır.

Ayrıca yan sanayi sektöründe de faaliyet gösteren yaklaşık 50 yıllık Ziylan Taban ve Kimya şirketimiz var. Bu sektörde Avrupa’nın en çok kapasitesi olan ve üretim yapan şirketiyiz ve günlük 150 bin çift taban, 60 ton hammadde üretiyoruz. Ziylan Taban’ın İran’da da fabrikası mevcut ve orada da üretimine devam ediyor. Bunun yanı sıra gıda sektöründe Sanpa şirketi ile varız. Burada da dondurulmuş patates, pizza, börek, lahmacun, içli köfte, taze fasulye, katmer, yuvalama vs. gibi ürünlerimiz var. Bunların üretimini Afyon ve Gaziantep’teki fabrikalarda gerçekleştiriyoruz. Grubumuz aileden gelen önemli değerlere sahip çıkan, yeniliklere açık, çağa ayak uyduran, girişimci, vizyoner, gözünü ileriye dikmiş bir yapı. Tecrübelere önem verirken gençlere de güvenen, geleneklerine bağlı kalırken inovasyona da inanan, kendi büyürken sektörü de büyütmeyi misyon edinmiş bir şirket. Bu yüzden de adımlarımız hep sağlam oldu, kontrollü olarak büyüyoruz.

Büyümek derken FLO Türkiye’de kaç mağazaya ulaşacak? Hedefleriniz neler?

Mağaza açılışlarımız da hız kesmeden sürüyor. FLO ve SportIn Street perakende mağazalarımızı yıl sonunda yurt içi ve yurt dışı olarak 650 mağazanın üzerine çıkaracağız. Şirketimiz yurt dışında da sürekli büyüyen bir yapıya sahip. 2012 yılında İtalyanlar’dan satın aldığımız Lumberjack, İtalya’nın en hızlı büyüyen ayakkabı markalarından biri ve İtalya’da en büyük dört ayakkabı markası arasında yer alıyor. Lumberjack, Brandpark şirketi adı altında İtalya’da faaliyetlerine şirket merkezinin bulunduğu Venedik’ten devam ederken Milano’da da showroomu bulunmaktadır. FLO Mağazacılık Kazakistan, Irak, Arnavutluk, Azerbaycan ve Gürcistan gibi ülkelerde sürekli artan mağaza sayısıyla bölgesel pazarın önde gelen oyuncusu olmuştur. Yakın coğrafyada bölgesel liderlik hedefiyle mağaza açılışlarını sürdüren FLO Mağazacılık, önümüzdeki yıl sonuna kadar sadece yurt dışında 50 FLO mağazası açmayı hedefliyor. Ziylan Grup olarak, 2016’da satın alımını gerçekleştirdiğimiz,
Almanya’nın yüz yıllık ayakkabı perakende devi, Avrupa’da 6 ayrı ülkede 550 Mağazası, 13 Ayrı ülkede bin 800 toptan satış noktasıyla Avrupa’nın en büyük ikinci ayakkabı perakende markası olan HR Group “RENO” mağazalarını bünyemize katarak yolumuza devam ediyoruz. Yurt dışında en çok ayakkabı perakende mağazası olan Türk firmasıyız.

Grubun satış adetleri nedir? 2018’de grubunuz adına dünyada toplam kaç mağazaya ulaşmayı hedefliyorsunuz?

Ziylan Grup olarak tüm markalarımızla Türkiye’de ve yurt dışı mağazalarıyla birlikte FLO ve HR Group “RENO”olarak yıl sonuna kadar toplam 80 milyon çift satış ve bin 100 mağazaya ulaşmayı hedefliyoruz.

Peki üretim?

Türkiye’deki satışlarımızın yüzde 90’ı yerli üretim. 80 milyon çift satışımızın 25 milyonunu Almanya’da HR Group “RENO” mağazaları gerçekleştiriyor ve 3 sene içerisinde RENO mağazalarının satışının 10 milyon çift üretimini Türkiye’de kaydırmayı planlıyoruz. Sadece Türkiye’de birçok şehrimizde tedarikçilerimizle birlikte 50 milyon çift üretim yapıyoruz ve bu rakamı daha da artıracağız. Ayrıca Şanlıurfa’daki fabrikamızla o bölgede bir ayakkabı üssü yaratmayı hedefliyoruz. Şu anda 2 milyon çift üretim kapasitemiz var, 3 yıl içinde bu sayıyı 10 milyon çifte kadar çıkarmak ve 5 bin kişiye istihdam sağlamak istiyoruz.

Perakende cironuz?

FLO Mağazacılık ve HR Group Reno’nun toplam mağazacılık cirosunun yıl sonunda 5.5 milyar lira üzerinde olacağını öngörüyoruz.

Grup stratejiniz nedir? Kaç çalışanınız var?

Stratejimiz yakın coğrafyada FLO, Avrupa’da ise HR Group Reno ile büyümek. Tüm markalarımızla Türkiye’de ve İtalya’da doğrudan 9 bin 500 kişiyi, HR Group “RENO” markamızla da Avrupa’da 4 bin 500 kişiye, toplam 14 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Türkiye, Avrupa ve yakın coğrafyada dev bir perakende platformu oluşturduk. Yeni markalar oluşturma ya da marka satın alma yöntemiyle marka skalamızı genişletmeyi sürdüreceğiz. Yeni marka ve perakende zinciri satın alma konusunda Avrupa’dan bize ciddi oranlarda talep var, iyi bir fırsat çıktığında değerlendireceğiz. Hep söylediğimiz gibi ana hedefimiz 2023 yılında Türkiye’den çıkacak 10 global markadan biri olmak. Türkiye’den çıkardığımız markalarımızı dünyaya yayacağız. Çalışmalarımıza da bu noktada devam ediyoruz.

Gayrimenkul sektörüne hızlı bir giriş yaptınız ve birçok önemli projede adınızdan sıkça bahsettiriyorsunuz. Özellikle Watergarden İstanbul ile… Biraz projeyi anlatır mısınız? Ne kadarlık bir yatırımla hayata geçti?

Watergarden İstanbul projesi, yerli ve yabancı turistin ilgisini çekecek şekilde tasarlandı. Özellikle yeme- içme ve eğlence kültürü üzerine yoğunlaştık ve ona göre kurguladık. Günlük acil ihtiyaçlara yönelik; kozmetik, iletişim, aksesuar gibi birçok alışveriş imkanı sunduk. İnsanların buraya sosyalleşmeye ve eğlenmeye gelmesini istedik. Bunun dışında tiyatro ve 10 adet sinema salonumuz var. Çocukların eğlenebileceği eğlence parkları yaptık. Restoranların olduğu bölgede ayrı bir ‘Nostalji Sokağı’ kurduk. Nostalji Sokağı’nda Türk damak tadına yön veren yöresel lezzetlerin ana temsilcisi markalar yer alıyor. 40 yıllık geçmişi olan ve Türk damak tadına yön veren lezzetleri barındıran bir sokak burası. Buram buram lezzet ve nostalji kokan bir sokak. Bu proje 250 milyon dolarlık bir yatırımla hayata geçirildi. İçinde Avrupa’nın en kapsamlı su havuzu da yer alıyor. Bu havuzda müziğin ritmine bire bir uyumlu lazer, ışık ve ateş birleşimiyle gösteriler düzenleniyor ve bütün restoranların manzarası bu havuza bakıyor.

Projeyi benzerlerinden ayıran farklar neler?

Bu proje benzersiz bir proje. Hatta Türkiye’de bir ilk. Çünkü biz AVM değiliz. Yaptığımız yatırımın yarısına dev bir AVM inşa edebilirdik aslında ama biz sıradanlıktan çıkmak istedik ve yeni bir kulvar yarattık. Biz İstanbul’a, ülkemize değer katacak bir yaşam alanı sunmak istedik Küçükten büyüğe herkese hitap etsin; herkes kendi damak zevkine ve bütçesine uygun lezzetler bulabilsin istedik. Bu nedenle kapanış saatlerimizi bile AVM’lerden farklı tuttuk. Normal bir AVM kapanışı 22.00 iken biz de 02.00’lara kadar hayat devam ediyor. Bu nedenle bu projenin en büyük farkı Watergarden İstanbul’un bir gastronomi ve eğlence merkezi olmasıdır.

Türkiye’deki ayakkabı sektörünün devisiniz; gayrimenkul işine 2014 yılında girdiniz… Neydi bu kararı size aldırtan? Sevdiniz mi bu sektörü?

Gayrimenkul sektörü sürekli güncellenen ve genişleyen bir sektör. Türkiye’de de büyümenin lokomotifi bence. Bu nedenle birçok şirkete olduğu gibi bize de cazip geldi ve rotamızdan şaşmadan bir yönümüzü gayrimenkule çevirdik. İşin açıkçası da hiç pişman değiliz. Çünkü gerçekten çok keyifli ve zevkli bir sektör. Sevmez miyiz, tabii ki sevdik. İşin zorlukları yok mu, elbette var ama çok çalışırsanız dünyayı iyi takip edip Türkiye’de ki tüketicinin ne istediğini bilip onları iyi anlarsanız başarıyı yakalarsınız. Şirket olarak inancımız her zaman bu yönde.

Bu sektördeki yatırımlarınız sürecek mi? Gündemdeki projeleriniz neler?

Bu sektörde şu anda dört projeyle varız. Biri Kazlıçeşme’de Büyükyalı projesi, bir diğeri Sultanbeyli’de Atlas Park AVM, Watergarden zaten malumunuz ve bir de Adana’da ParkAdana AVM projemiz var.
Büyükyalı İstanbul projesinden de bahseder misiniz? Geçen ay Fendi ile bir lansmanınız olmuştu.
Büyükyalı İstanbul’u Ziylan Gayrimenkul, Özak GYO ve Yenigün İnşaat ortaklığında, Emlak Konut güvencesiyle hayata geçirdik. Marmara Denizi kıyısındaki Kazlıçeşme sahil yolunda, İstanbul’un boğaz hattını uzatarak, yeni bir deniz semti kuruyoruz. Kara, deniz ve raylı sistem tüm yeni ulaşım akslarının kesiştiği noktada yer alıyor. farklı konsept ve büyüklüklerde toplam 111 dönüm arazi üzerine inşa edilen projede bin 800 tane rezidans yer alıyor. Toplam 11 bloktan oluşuyor ve bloklardan bir tanesini Avrupa ve Türkiye’de ilk defa dünyaca ünlü Fendi Casa markası giydiriyor. Geçen ay bunun lansmanı yapılmıştı. Proje içerisinde yer alan ve Büyükyalı’ya İstanbul’un kent dokusunu katacak tarihi yapılar, kültürel ve sosyal aktivitelerle canlandırılarak, günlük hayatın bir parçası haline getiriyoruz.

Aslına uygun olarak restore edilen tarihi binalarda, kültür ve sanat merkezi, alışveriş, moda tasarım atölyesi, müzik okulu, çocuk kulübü, restoranlar ve tasarım butikleriyle loft’lar bulunduracağız. Sosyal tesislerin yanı sıra kiralanabilir ticari alanlar da bulunuyor. Projenin hemen önünde projeye ait bir marina yapıyoruz.Kara, deniz ve raylı sistem seçenekleriyle size farklı ulaşım yollarını bir arada sunan Büyükyalı, marinası ve deniz shuttle’ları ile İstanbul trafiğine takılmadan istediğiniz yere kısa zamanda ulaşma imkanı sağlıyor.

Ne zamandan beri iş hayatının içindesiniz? Özel hayatınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız? Hobileriniz var mı? Seyahat etmeyi sever misiniz? Biraz sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?

Haftanın iki, vakit bulursam üç günü spor yapıyorum. Değişik lezzetlerde restoranlara gitmeye bayılırım. Çünkü yemek yemeyi çok severim. Görmediğim yerleri keşfetmek isterim hep. Ayrıca tarihi yerler çok çeker beni çünkü tarihe ayrıca ilgim vardır. Biliyorsunuz iş stresimiz baya yoğun. Yani kısacası beni stresten uzak tutacak her tür sosyal faaliyet ya da aktiviteye katılmayı severim. Ayrıca genel olarak aile olgusu ve bütünlüğü çok önemlidir bizim için. O yüzden onlarla vakit geçirmeyi severim. Kişisel bakımıma özen gösteririm. Alışveriş yapmayı severim. Dostluklarıma önem veririm. Etrafıma fayda sağlamaya ve uzanabildiğim herkese yardımsever olmaya çalışırım. Hayat yolculuğunda bizleri bekleyen en büyük tehlikelerin kibir, cehalet, şehvet, nefret, gıybet, dedikodu, fitne, cimrilik, nankörlük, vefasızlık, iftira, kıskançlık olduğuna inanır onlardan uzak durmaya çalışırım.

Bunların yerine cömertlik, ilim, edep, tevazu, sevgi, şükür, kanaat, vefa, adalet gibi duyguları sahiplenmeye çalışırım. Özellikle iş hayatında çıkmak da var düşmek de ama her ne konumdaysanız başınıza ne gelirse gelsin her şeye rağmen tevazu, şükretmek ve kanaat duygusunun çok önemli olduğuna inanırım.

İş hayatına gelince, grubumuz zaten aile şirketi olarak yaklaşık yarım asır önce kurulmuş özel bir şirket. O yüzden çocukluğumdan beri okul hayatımla birlikte devamlı şirkette bulunuyordum. Eğitim amaçlı şirketimizin belli başlı bölümlerinde gerek müdür gerek personel gerek modelist ya da başka unvanlarla kendimi geliştiriyordum. Şirkete devamlı gidip yöneticilik nasıl yapılır büyüklerimi gözlemliyordum. Sonra okul hayatı tamamen bitince şirkette bir fiil başladım, yani çocukluk ve eğitim dönemimi katmazsak, profesyonel olarak 17 yıldır iş hayatında üst düzey yöneticilik yapıyorum diyebilirim. Ayrıca seyahat etmeyi çok severim. Seyahat etmenin insanın vizyonunu, bakış açısını genişlettiğine inanırım. Bir yere gidiyorsam, oradan mutlaka yeni fikirlerle dönmek isterim. Kendime fayda sağlamaya çalışırım.

Ayakkabı özel ilgi alanınızdadır mutlaka; modayla aranız nasıl, nasıl bir stiliniz var?

Modayla aram iyidir. Dünya trendlerini yakından takip ederim. Özellikle meslekten ötürü ayakkabı vazgeçilmezimdir diyebilirim. Yurt dışına gittiğim zaman mağaza vitrinlerinde ilk baktığım şeydir ayakkabılar. Ama sadece ayakkabılarla ilgilenmem. Farklı sektörlerden olan farklı işlerle de ilgilenirim. Merak ederim. Babam Ahmet Ziylan her zaman derdi ki; “İlgi bilgiyi bilgi de başarıyı getirir.” Ben de her şeyi merak edip ilgilenmek, dolayısıyla da bilgilenmek istiyorum. Onlar ne yapıyor, biz ne yapıyoruz diye sürekli kıyaslamalar yaparım. Nasıl kendimizi daha da geliştiririz daha üst noktaya nasıl geçeriz, başarı için görülebilen veya ölçülebilen dağın tepesini değil, görülemeyen ufukları vizyonu keşfetmek için ülkemize daha nasıl yenilikler getirebiliriz. Global arenada nasıl rekabet edebiliriz. Dünya ile nasıl yarışırız. Nasıl farklı oluruz. Bunları hep hedef koymuşuzdur. Ülkemiz ve şirketimiz için daha yapacak çok şeyimiz var.

Bu yüzden durmadan, heyecanla, aşkla çalışıyoruz. Öte yandan Grubumuzun lideri sevgili ağabeyim Mehmet Ziylan her zaman der ki; “Sadece bilmek önemli değil, önemli olan yapabilmek”. Bizler de bir şeyleri yapabildiğimize inanıyoruz. En azından bu yolda savaşıyoruz. Yapabildiklerimizi herkesle paylaşıp sadece kendimiz için değil, çevremize de fayda sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü her şirket büyüyecek ki, insanımız büyüsün, sektörler büyüsün dolayısıyla ülke büyüsün. “Bunun için hep farklı şeyler yapıp, görülemeyen ufukları keşfetmek gerekir” diye düşünüyorum. Bu yüzden Watergarden farklı bir proje. Bu yüzden dünyaya açılmak ve global arenada rekabet etmek için 2012’de İtalyanlar’ın efsane markası ve İtalya’nın 4’üncü en büyük ayakkabı markası olan Lumberjack’i satın aldık. Bu yüzden 2016 yılında Almanlar’ın 100 yıllık perakende devi, Avrupa’nın en büyük ikinci ayakkabı perakende markası olan RENO’yu 550 mağazasıyla bünyemize kattık.

Tüm heyecanımız ve iş aşkımızla dünyada FLO ve Reno toplam yaklaşık bin mağazayla dünya devleriyle yarışmak şirketimizi daha da büyütmek, ülkemizi sektörümüzü milletimizi şirketimizi en iyi şekilde global arenada temsil etmek için bunları gerçekleştirdik. Ama yetmez, ilerleyen zamanlarda birkaç tane daha dünya markasını bünyemize katacağız. Onun dışında ben kendime yakışanı giymeyi seviyorum. Stilim daha çok business ve casual, bazen de spor karışımı. Karma bir tarz diyebiliriz aslında buna. İçinde rahat edebileceğim, kendimi iyi hissedebileceğim ve aynaya baktığımda görüntümden hoşnut kalacağım kıyafetleri kombinlemeye çalışıyorum.

İstanbul doğumlusunuz, Amerika’da eğitim aldınız ama Gaziantepli’siniz. Bu Doğu - Batı sentezinin avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Ben aileden gelen önemli değerlere sahip çıkan, eğitimlerle yeniliklere açık, çağa ayak uyduran, girişimci ve vizyoner bir kimlikle gözünü ileri dikmiş bir yapıyı temsil ediyorum. Geleneklere bağlıyım ama tecrübelere önem veririm, gençlere güvenirim. Attığım adımlar sağlam olsun, kontrollü büyüyeyim isterim. Kanımda doğduğum toprakların kültürü var. Sorduklarında İstanbul doğumlu olmama rağmen, gururla Gaziantepli’yim diyorum. Memleketçiyimdir de hani, Gaziantep ticarete ve sanayiye sahip büyük bir şehir.

Birçok büyük şirket buradan çıkmıştır, çok göç alır bu sebeple. Tüm bunları söylerken de doğu - batı kültürünün çok fazla ayrıştığını da düşünmüyorum. Çünkü dünya küçüldü görsel zevk ve estetik kriterler belli. İnsanlar her bilgiye, aklınıza gelebilecek her şeye tek tık ile ulaşabiliyorken onlara sunduğunuz hiçbir şeyi yabancı karşılamıyor. Türkiye dolayısıyla Türk halkı genel olarak çok gelişti.

Korkularınız var mı?

Akla ilk kaybetme korkusu geliyor ama insan bunu düşünerek hayatı dolu dolu yaşayamaz. Kaybetme korku ve tedirginliği ile yaşarsanız tereddüte düşersiniz, tereddüte düştüğünüzde karar verme noktasında başarılı olamazsınız.

Peki ya zaaflarınız?

İlk aklıma gelen mesela çok ani kararlar verebiliyorum ve bazen bu ani kararlarım ertesi gün aleyhime olabiliyor. Sinirliyken kararlar vermekten hep kaçmak istemişimdir, yanlış dönüyor çünkü bana. Bir de maalesef çok hızlı yemek yiyorum, ayrıca tez canlı ve hemen sıkılgan bir yapım var, bu konularda kendimi kontrol edip düzeltmeye çalışıyorum.

Hayalinizdeki proje ne?

Hayalimiz değil, hayallerimiz var! 2012 yılında İtalyanlar’dan satın aldığımız Lumberjack hayalimizdi mesela... Sonra Almanya’daki Reno mağazaların satın alımını gerçekleştirmek hayalimiz oldu ve gerçekleşti. Şimdi hayalimiz şirketimizi 2023 hedefi doğrultusunda, 10 global markadan biri haline getirmek. Bunun için yurt dışı perakende ağımızı hız kesmeden açarak tüm dünyaya yayarak genişletmek. Bu zamana kadar hayallerimizi gerçekleştirdik bundan sonra, bunu da gerçekleştireceğiz inşallah!

Sayın Cumhurbaşkanımız’ın Türk şirketlerine vermiş olduğu hedeftir bu, biz de bu hedefleri gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Sektörümüze, şirketimize, ülkemize değer katmak için başarıya giden bu yolda, Avrupa’dan daha başka markalar alıp grubumuza katmak gerekiyorsa gerekeni yapacağız.

Mahmut Ziylan'dan City Of Bosses Dergisi'ne özel açıklamalar

Mahmut Ziylan'dan City Of Bosses Dergisi'ne özel açıklamalar - Resim : 2
Konular Röportaj