Maksim Hayalim

Bütün yaşamımdan elimde kalan en büyük servet evladım, onu hoş tutan eşi, torunlarım ve eşim Yasemin’in yanında Yahya Kemal'in ‘Deniz Türküsü‘ şiirinin son mısrasıdır;
“İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar."

Öyle ya, yaşam gelip geçiyor neler kazandım, neler kaybettim çok da meçhulü değil kimsenin ama hala hayal edebiliyorum ve inanın buna şükrediyorum.

Şimdi bir hayalim var MAKSİM’i sadece bir gece Prof. Ersan Şen için açmak, ona çok özel bir gece hazırlamak.

Televizyonlarda Prof. Ersan Şen’i izledikçe bitmeyen tükenmeyen enerjisiyle hukuksuz adalet olamıyacağını anlatışlarına minnetim sonsuz ancak Rabbim Prof. Şen’e öyle bir sabır vermiş ki aynı zamanda, hani modern zaman kıssaları onun Sevilay Yükselir, Nagehan Alçı, Hülya Hökenek, Buket Aydın ve diğer APSSTK (Ak Partiye Söz Söyletmez Toz Kondurmaz) görevliler karşısındaki sabrını yazacak. Peygamber sabrı olan hukukçu dünyada bir tek odur, yahu bunca direnene karşı nasıl savunmaktır hukuku. Ben eğlence sektöründe, hocamız için bir eğlence gecesi tertip etmek istiyorum minnetimin ifadesi olarak  kabul buyurursa  hayalim bu.

Maksim kadrosunun yazdığı neonlarda Assolist için 4 isim yazdırıyorum: Sevilay, Hülya, Nagehan, Buket, kapıdan girerken hangisine girmek istiyorsa onun neonu yanıyor... VE Prof. Dr. Ersan Şen için mükellef bir masa kuş sütü eksik, Müdür Abdullah en kanuni şekilde hizmette, ayrıca sazda kanun çalanlar hocamızı kanunlarını kaldırarak selamlıyorlar. Derken çıktığı programlarda hocamızı ve hukuku anlamak istemeyen kim varsa  hocanın gönlünü almak için orada.

Buket Aydın Güzide Kasacı'nın ‘Hahah haha Haha Benim adım Çalışkuşu' ile sahneye çıkıyor. Ayağı kayıp kıç üstü düşünce doktorlar tarafından dübüründe çatlak teşhis ediliyor ve ambulansla götürülüyor.

Sevilay sahnede güncel olayları kendi yakınları üzerinden anlatıyor, mesela  adamın çocuğu şehid olmuş ise Allah ömür versin kendi çocuğununun nerede okuduğunu filan anlatıyor, sürekli empati yapmak istiyor ve zaten gecenin “Ömür Boyu Empati kraliçesi” seçilerek sahneden indiriliyor ve hatta Düsseldorf Empati Derneğinin de kendisine ömür boyu empati ödülü verdiklerini açıklıyor...

Hülya Hökenek'ten önce Atilla Taş ‘Ham Çökelek’ söyleyerek takdim yapıyor, Hülya Hökenek sazı idare edeyim derken şarkısını unutuyor, saz bu sefer Hülya’yı idare edeyim derken garsonlar, mutfak, ahçı işi gücü bırakıp salonun arkasından durumu seyredip  gülmekten yerlere yatıyorlar.

Hocam Müdür Abdullah’ı çağırıyor ‘Bu ne ya kardeşim ben nereye düştüm Sacit’le baş başa yemek yiyecektik bunlar ne, Sacit nerede çağır’ diyince Abdullah dayanamıyor.

‘Hocam iş boka sardı mahçubiyetinden gelemiyor’ cevabına Hoca dikleniyor ‘Bula bula bunları mı buldunuz’ deyince Abdullah beni müdafaa için ‘Hocam bunlar sizin doğal ortamınız, hani yabancılık hissetmeyin istemiştik...’

Ersan Hoca kızıyor ‘Ne demek doğal ortam, ben keklik miyim?’ diye kükreyince, Abdullah alttan alıyor ‘Ne demek hocam siz şahinsiniz’ Hocanın aklına yatmıyor Abdullah’ın saçmalaması ‘Ne şahini’ deyince Abdullah hocayı teskin etmek için her kuşu deniyor ‘Kartal, istemezseniz Serçe de olmaz ki hocam' işte tam bu sırada ‘Sen bir şahinsin ben küçük serçe çıkalım seninle Bağdat yoluna’ şarkısı ile Nagehan Alçı büyük giriş yapıyor. Hoca peçeteyi atıyor ‘Siz iyice saçmalıyorsunuz’ diye bağırınca, bizim Abdullah ‘Ersan hocam bunlar her gece senin karşında saçmalıyor bize niye kızıyorsun‘ diyor.

Nagehan şarkıyı kesiyor ve sahneden laf yetiştiriyor, ‘Susun ve şarkıyı dinleyin’ diye ders verince Ersan hoca ‘Ne şarkısı yahu, ne Bağdat yolu, ben hukuk diyorum, bu Bağdat yolu diyor yeter çağırın Sacit’i’ diyor ve tam bu sırada kapıdan yüzlerce kişilik bir kalabalık giriyor, Ersan Hoca omuzlarda neonları söndürmeyi unutunca, Taksim olmuş mahşeri kalabalık dışarıda Hoca lehine tezahürat kıyamet, Hoca halkın omuzların da bana sesleniyor ‘Ulan Sacit Maksim ne hale gelmiş, festival olmuş’ dediğini duyuyorum. 'Olsun be Hocam ekranlar da böyle, senin fakültede filim haftası yapıyor bizimkisi hayal ama onlar gerçek' diyorum... Sonrasını daha hayal edemedim ama kulisi de hayal edeceğim yakın zamanda...

Sacit Aslan