Meğer 'zehirlendi' haberleri..
Sabah'ın haberine göre 'çeşitli kumpaslarla birçok kişiye tuzak kuran paralel yapının Özal'ın ölümü üzerinden bile manipülasyon yapmaya çalıştığı' ortaya çıktı.
Türkiye'nin 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal 21 yıl önce bugün
vefat etti. Çeşitli kumpaslarla birçok kişiye tuzak kuran paralel
yapının Özal'ın ölümü üzerinden bile manipülasyon yapmaya çalıştığı
ortaya çıktı.
Paralel yapı, 8'inci Cumhurbaşkanı'nın ölümünü belli çevrelerin
üzerine yıkmak için daha önceki kumpaslarında olduğu gibi sahte
deliller üretmeye çalıştı, Özal'ın zehirlendiği algısını kamuoyuna
pompalamak için yalan haberleri manşetlerine taşıdı. Henüz otopsi
raporu tamamlanmadan önce Bugün gazetesi Özal'ın fare zehri, Zaman
da böcek ilacı nedeniyle öldüğünü iddia etti. Ancak Özal'ın nasıl
öldüğüne ilişkin adeta zehir bulma yarışına giren paralel yapının
medya organları, Adli Tıp Kurumu yetkilileri tarafından yalanlandı.
Manipülasyonlarına devam eden paralel medya, rapor tamamlandıktan
sonra bu kez de Özal'ın böbreğinin incelenmediğini savundu.
SABAH NİHAİ RAPORA
ULAŞTI
SABAH, paralel medyanın Özal'ın ölümüyle ilgili yalan haberlerini
çürüten Adli Tıp Kurumu'nun nihai raporuna ulaştı. Rapora göre,
Özal'ın hiçbir doku örneğinde zehir kalıntısı yok. 19 yıl sonra
kabri açılan Özal'ın böbreği eridiği için bu organında inceleme
yapılması da imkânsız. Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Çetin,
Özal'ın ölümünün suikast olup olmadığına dair yürüttüğü soruşturma
kapsamında naaşının çıkarılarak Adli Tıp Kurumu'nda incelenmesi
kararını verdi. 2 Ekim 2012 tarihinde İstanbul Adli Tıp Kurumu'nda
görevli uzman bir heyet tarafından çıkarılan Özal'ın bedeni
üzerinde incelemeler sürerken Bugün gazetesinde 2 Kasım'da
"İşte Turgut Özal'ın ölüm sebebi" başlığı ile bir
haber yayımlandı. Haberde Özal'ın fare zehri ile öldürüldüğü iddia
edilip, "Özal'ın bedeninde yüksek miktarda 'striknin
kreatin' maddesi belirlendi. Toksikoloji ve Adli Tıp uzmanları
'striknin kreatin' maddesinin etkili bir zehir olduğunu
açıkladı" ifadelerine yer verildi. Ancak, dönemin İstanbul
Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce, haberi tekzip ederek,
"O maddeyi biz bulmadık" açıklamasını yaptı.
İKİNCİ YALAN ZAMAN'DAN
Paralel yapının diğer medya organı Zaman gazetesi ise 24 Kasım
2012'de "4 ayrı zehir çıktı" başlığıyla Özal'ın
böcek ilacıyla zehirlenerek öldürüldüğünü iddia eden bir habere yer
verdi. Haberde "Uzun vadede radyoaktif maddelerle vücudun
yorulduğu, sonra böcek ilacı ile ani ölümün sağlandığı
düşünülüyor" ifadeleri kullanıldı. Adli Tıp Kurumu, 5
Aralık 2012 tarihinde tamamladığı raporu savcılığa gönderdi. Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı da 13 Aralık 2012'de bir açıklama yaparak
ZAMAN'ın iddialarını tek tek çürüttü. Açıklamada, "Otopsi
örneklerinde saptanan ağır metal düzeylerinin Türkiye'de normal
popülasyonda saptanan doku düzeyleri ve çeşitli ülkelerdeki normal
popülasyon sonuçları ile literatürde yer alan ölüm sonrası doku
düzeyleri ile uyum gösterdiği, bu nedenle ağır metal maruziyeti ile
öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı" belirtildi.
ZAMAN, Adli Tıp Kurulu'nun raporuna yönelik manipülasyon
haberlerine 21 Haziran 2013 tarihinde bir yenisini daha ekledi.
"Özal'ın Adli Tıp raporu eksiklerle dolu" başlıklı
haberde, böbrekte kadmiyum analizinin yapılmadığı iddia edildi.
Oysa Özal'ın naaşında böbreklerin olmadığı otopsi raporunda açıkça
görülüyor.
Müebbet talebi
Paralel medyanın tüm bilimsel sonuçlara rağmen sürdürdüğü
manipülasyonlar sonunda Ankara Cumhuriyet Baş Savcısı Kemal Çetin,
2013 Mart'ında Özal'ın ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma
kapsamında Ergenekon Davası'nın sanığı Emekli Tuğgeneral Levent
Ersöz'ün şüpheli sıfatıyla ifadesini aldı. Ersöz hakkındaki 56
sayfalık iddianamede "Cumhurbaşkanına suikast"
suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Özal'ın zehirlenerek öldürüldüğüne ilişkin tıbbi delil bulunamadığı
belirtilen iddianamede suikast iddiasına dayanak olarak ise Zirve
Davası tanığı İlker Çınar ve gizli tanık Selçuk'un ifadeleri
gösterildi. Ersöz ifadesinde Turgut Özal'ın öldüğü tarihte
Şırnak'ta görevli olduğunu belirtmişti. Dava dosyası Özel Yetkili
Mahkemelerin kaldırılmasının ardından ağır ceza mahkemesine
devredildi.