Merve Oflaz Acun Ilıcalı sorulunca ne dedi?

‘Survivor’ yarışmalarıyla tanınan ve dizi sektörüne hızlı bir giriş yapan Merve Oflaz, “İstediğin okul ve kursa git, sette öğrendiğin tecrübeyi hiçbir yerde alamazsın” dedi.

Merve Oflaz Acun Ilıcalı sorulunca ne dedi?
Milliyet'ten Sercan Kısmet'in röportajı...

- ‘Eve Dönüş’ dizisine nasıl dahil oldunuz?


‘Survivor’ Yarışmasından dönmüştüm ve proje için aradılar. İşi ve isimleri duyduğumda çok heyecanladım. Çünkü severek izlediğim oyuncularla yan yana çalışacaktım.

- Senaryo seçiminde kriterleriniz neler?

İlk önce rolüme bakıyorum. Eğer role ısınmıyorsam, senaryoyu okuma gereği duymuyorum. Sonra yönetmen, yapım şirketi ve oyuncular geliyor.

- İpek karakterine nasıl hazırlandınız?

Yönetmenimle çok çalıştık. Saplantılı ve sorunlu bir kız. Kafamda bir şey oluşturup, onu oynuyorum.

- Peki siz aşka saplantılı mısınız?

Aşka saplantılı değilim. Sevdiğim biriyle ilişkim benden dolayı bitmiyorsa, üzülürüm. Biraz zor atlatabilirim. Bu dönemde güzel bir ilişki içinde olmak zor. İlişkimi sahiplenirim ama körü körüne de bağlanmam.

- Reytingler kötü başladı ama sonra düzeldi. Bu başarının sırrı ne?

Çok dizi var, zor zamanlardayız. Hikayemiz ve oyuncular iyi. Senaryomuz kısır değil, sadece bir kişi üzerinde durmuyor. Kulaktan kulağa yayıldıkça insanların hoşuna gitti.

- Canlandırdığınız karakterin, bir önceki rolünüzden farklı olması sizin için ne kadar önemli?

Farklı olsun isterim. Oyuncu her şeyi oynar ama çok kötü birini oynamak istiyorum. İpek Erdem’in canlandırdığı gibi mesela. Senaryo ne kadar farklı olursa, oyuncu o kadar değişik yönlerini keşfediyor.

- Dizi süreleri uzadı, kendinizi ne zaman Merve hissediyorsunuz?

Sette bana İpek diye sesleniyorlar. Sette İpek, evde Merve oluyorum. Oyunculuğu sevmek gerekiyor.

- Diziler reyting yüzünden erken bitebiliyor. İlk başladığınızda tedirginlik oldu mu?

Tabii ki oluyor. Sektörde diziler sürekli bittiği için, daha anlaşmanın sevincini yaşayamadan aklınıza ‘Tutar mı?’ soruları geliyor. Tutsun diye, enerjimizi yüksek tutuyoruz.

- Oyunculuğa ‘Muhteşem Yüzyıl’ gibi fenomen bir diziyle başlamak nasıldı?

‘Muhteşem Yüzyıl’dan teklif gelince şaşırdım. Oyunculuk hakkında hiç bilgim yoktu. ‘Yapabilir misin?’ dediler, ‘Deneyeyim’ dedim. İlk bölümlerim oyunculuk anlamında kötüydü. Keşke işe girmeden eğitim alsaydım, ama yönlendiren olmadı. Kendimi iyi gösteremedim. Oyunculuk kilometre işi... İstediğin okul ve kursa git, sette öğrendiğin tecrübeyi hiçbir yerde alamazsın. Ama o dizide olmak gurur vericiydi.

‘Üçüncü kişi yüzünden ayrılmadık’

- Sevgiliniz Selim Sabah’tan ayrıldınız. Bu arada Bebek’e taşındınız, ufukta yeni bir aşk var mı?

Daha çok erken. Selim’le üçüncü kişi yüzünden ayrılmadık. Beş yıllık ilişkimizi, saygı çerçevesinde bitirdik. Bazı şeyler ve isteklerimiz bile değişebiliyor. Hayatlar farklılaşabiliyor. Yeni biri onun da benim de hayatımda olabilir.

- Rol arkadaşınız Tardu Flordun’la aşk iddiaları çıktı. Gerçeği sizden öğrenelim...

Tardu, ‘Kızım’ diye seviyor beni. Abi kardeşi oynuyoruz, dışarıda da onu yakaladık. Aramızda bir şey yok.

- Aşkı nasıl tanımlarsınız?

Aşk, tutku demektir. Heyecanlanır ve konuşamazsın. Yorgun olsan da mutlu olursun. Sihirli bir dokunuş.

‘Acun Ilıcalı sayesinde mutluyum’

- ‘Survivor’ın tek kadın şampiyonusunuz. Bir kadın şampiyon daha çıkar mı?

Sadece güçle ilgili değil yarışma. Hanım, terbiyeli de olunması gerekiyor. Bence kadın şampiyon daha çıkabilir.

- Bir daha katılır mısınız?

İlkinde hiç zorlanmadım. Geçen sene katıldığımda yüzüme Tokat yediğimi hissettim. Arada beş yıl var. Psikolojik olarak hazır değilmişim. Gitmeseydim, içimde kalırdı ama... Katıldığıma pişman değilim.

- Acun Ilıcalı için neler söyleyebilirsiniz?

Hayat ve şans. Şu an çok mutluyum ve güzel bir işim var. Bunların hepsini sağlayan o, sayesinde mutluyum.

- Sosyal medyada fenomensiniz. Bu sizi motive ediyor mu?

Bazen motive bazen de demotive olabiliyorum.

‘Hayvanlar karne hediyesi değil’

- Hayvanlar için sosyal sorumluluk projelerine destek veriyorsunuz. Nasıl devam ediyor?

Çocuklara karne hediyesi olarak hayvan alıyorlar. Bu bir can, hediye değil. Alacaksak barınaklardan muhtaç köpekleri ve kedi- leri alalım. Satın almayın, sahiplenin diyorum. Bilinçlenmemiz gerekiyor.  
Konular Röportaj