Murat Bardakçı,"Atatürk'e hakaret" tartışmaları ile ilgili yazdı

"...Zübeyde Hanım hakkında ortaya atılan iftiraların kaynağı Rıza Nur’un palavraları doğrultusunda 1988’de uydurulmuş sahte bir belgeye dayanır."

Murat Bardakçı,"Atatürk'e hakaret" tartışmaları ile ilgili yazdı
Habertürk'ten Murat Bardakçı'nın yazısı...

Zübeyde Hanım’a iftiralarla dolu sahte belgedeki emsalsiz hatâlar


Şimdilerde pek bir moda olan ve milletin tepkisini nihayet çeken “alternatif tarih” denen iş “yalan”, “palavra” ve “desteksiz atma” demektir; yeri geldiğinde de küfür ile hakaretten beslenir!

Eleştirilerini belge ve bilgi ile yapamayanlar “alternatif tarihçi” havalarına bürünüp işi hakarete ve iftiraya götürürler. Son günlerde Atatürk, Zübeyde Hanım ve Afet İnan ile ilgili gevelemeler de işte bu kişilerin ve bu zihniyetin ürünüdür.

Ve, gözlerden kaçan önemli bir nokta: Hasan Akar, Atatürk hakkında o mâlûm edepsiz lâfları ettiği sırada arkasındaki duvarda asılı duran pano bilmem dikkatinizi çekti mi?

Panoda “Esmâ-i Hüsnâ”, yani “Allah’ın 99 güzel ismi” yazılı idi! Ama ortada akıl almaz bir umursamazlık vardı; adam Allah’ın isimlerinin önünde Mustafa Kemal’e hakaretler yağdırıyor, böylelikle annesine zina isnadında bulunmaktan, yani İslâmiyet’in büyük suç kabul ettiği bir cürmü işlemekten hiç korkmuyordu!

Murat Bardakçı,"Atatürk'e hakaret" tartışmaları ile ilgili yazdı

Böyleleri falancanın yazdıklarını okuyup durmaları bir tarafa, levh-i mahfuzu bile hıfzetseler boşunadır!

Murat Bardakçı,"Atatürk'e hakaret" tartışmaları ile ilgili yazdı - Resim : 2

Zübeyde Hanım’a iftiralarla ve hem imlâ, hem de şekil bakımından baştan aşağı yanlışlarla dolu olan sahte belge.

YAZMAYA UTANIRSINIZ

Atatürk’e ve Zübeyde Hanım’a karşı yapılan bütün bu hakaretlerin kaynağının Dr. Rıza Nur isimli çatlağın hatıralarına dayandığını geçen gün yazmıştım..

Ama iş Rıza Nur’un edepsizlikleri ile kalmadı, onun yazdıkları temel alınarak son derece acemice hazırlanmış sahte bir mahkeme kararı uyduruldu: Selânik Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı olduğu iddia edilen ama imlâsı baştan aşağı bozuk ve sadece dil değil, resmî üslûp bakımından bile Osmanlı dönemi mahkeme kararları ile alâkası bulunmayan ve yeni imal edildiği daha ilk bakışta anlaşılan, eski harflerle sözümona bir belge... Düzmece belgede Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım ile Abduş adındaki hayalî bir kişinin ilişkisinden bahsediliyor ve ayrıntılarını yazmaya edebin ve terbiyenin elvermeyeceği başka iddialarda da bulunuluyordu.

SAYIKLAMALARIN KAYNAĞI

Sözkonusu sahte belge, 1980’lerin ortasında elden ele dolaşmaya başladı. Belge, 1988’de “Ümmet” isimli bir derginin yayınladığı “M.Kemal’in Babası Kim?” isimli küçük bir kitapta da yeraldı ve “alternatif tarihçi” oldukları iddiasındaki dedikodu kumkumaları ile onlara hayran cühelânın sermayesi oldu.

Derken aradan altı sene geçti ve uydurma belgenin fotokopisi, güya yeni harflere çevrilmiş şekli ile beraber 1994’te bir gece Meclis’te milletvekillerinin odalarının kapısının altından atıldı.

Kıyametler koptu, ardarda soruşturmalar açıldı ama bu haysiyetsizliği kimin yaptığı ortaya çıkartılamadı.

GAZETE HABERTÜRK'TEN MURAT BARDAKÇI'NIN YAZISININ TAMAMINI BURAYA TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ...