Murat Dalkılıç, 'Epik'le çok iddialı

‘Epik’ albümüyle adından söz ettiren Murat Dalkılıç, “Hayatımda ilk defa müzikle ilgili ne istiyorsam onu yaptım. Bu albüm o yüzden, ‘benim’ diyebilirim. Yeni projemde kendimi kanıtlayacağım şeyler var” dedi.

Murat Dalkılıç, 'Epik'le çok iddialı
Milliyet'ten Sercan Kısmet'in röportajı...

İki yılda bir albüm çıkarıyorsunuz. Artık rutin oldu diyebiliriz...


Bir önceki ‘Daha Derine’ albümümü çıkardıktan sonra beş sene dinlenmeyi düşünüyordum. Psikolojik olarak çok yorulmuştum, ama baktım ki, şarkıları yazmışım, beklemek istemedim. Yapımcımızla sözleşmemizde de 2017 sonunda albüm çıkaracağım yazıyor, konuşup erkene aldık.

Albüm çıkarma kriterleriniz neler?

Bir önceki çalışmalarımdan farklı olmasını planlıyorum.

‘Epik’ten beklentiniz ne?

Hayatımda ilk defa müzikle ilgili ne istiyorsam onu yaptım. Bu albüm o yüzden, ‘benim’ diyebilirim. 16 yıldır çalıştığım ekiple hazırladık. Albümde kendimi kanıtlayacağım bir şeyler var. Bundan sonraki işlerim de ‘kendimin’ olacak ama bu ilk bebeğim. Tamamında izim var.

Kendi yazdığınız şarkıyı söylemek nasıl bir duygu?

Çok daha zevkli. Başkasının şarkısını okumak, tam aidiyet duygusu hissettirmiyor. Daha önce başkalarının yazdığı şarkıları da söyledim ama insanların senin yazdığın parçaları söylemesi başka bir mutluluk veriyor. Hande Yener ve Berkay’a da şarkı verdim. Hande Yener, ‘Görev’ şarkımı o kadar güzel söyledi ki, dinlerken içim parçalanıyor. İnanılmaz haz alıyorum.

Sözlerin ilhamı nereden geliyor?

Bunun matematiğine yıllardır kafa yoruyorum. Eskiden barlarda şarkı söylediğim için insanların nelerle eğlendiğini, nelerle hüzünlendiğini biliyorum. Başkalarından şarkı arama süreci durumu çok uzatıyor.

Evlendikten sonra daha çok ilham geliyor diyebilir miyiz?

Şarkıları sadece aşk ve ayrılık üzerine yazmıyorum artık. Hayata dair şarkılarım da var. Profesyonelim, dolayısıyla sadece kendi hissettiklerimi değil, herkesin ortak hislerini kaleme alıyorum.

Albümdeki ‘Boya Gitsin’ şarkınızda eşinizle düet yaptınız. Fikir kimden geldi?

Stüdyom evimde olduğu için çalışmalarıma Merve de şahit oldu. Bütün şarkılarımı yüzlerce defa dinledi. ‘Boya Gitsin’, gözümden hayata karşı bakış açısımı anlatıyor. Merve, parçayı çok sevdi.

Sürekli gelişim içinde olmak isteyen biri... Bir senedir de şan dersi alıyor. Biz de anı olur diye böyle bir şey yaptık. Şarkıyı çok güzel söyledi.

Peki siz bir dizi ya da sinema filminde oyuncu eşinize eşlik eder misiniz?

Dizi biraz zor ama sinema filmi olabilir. Biz zaten dışarıda çok fazla görünen bir çiftiz. Kariyerlerimizi ayrı yönetmeyi seviyoruz. Çok fazla göz önünde olmak istemiyoruz.

Daha önceki albümleriniz kalıcı oldu. Bundan sonrakilerin kalıcı olmaması gibi tereddütünüz var mı?

Bu, beni motive ediyor. Albümlerim çıkmadan önce ben hariç kimse projeye güvenmiyor. Her zaman, ‘Bir önceki albümündeki gibi bir hit şarkı olsun’ gibi sözler söyleniyor. Israrla albümümü koruruyorum. Her defasında da tezleri çürüttüm.

‘Ülkede müzik sektörünü bitirmeyeceğiz’

Bu dönemde albüm çıkarmayı risk olarak görüyor musunuz?

Bir önceki projemizde, ülkemiz yine sıkıntılı günlerden geçiyordu. Psikolojik olarak çok yorulmuştuk. Düşünsenize, bir emek harcıyoruz ‘Nasıl geri dönüşler alacağız?’ derken, bambaşka negatiflikler gerçekleşiyor. Ekonomik ve psikolojik olarak insanların müzikle ilgilenip, ilgilenmediğini bilemediğiniz dönemler bunlar. ‘Müzik durursa, hayat durur’ sözüne inanırım. Beş sene önce kazandığımız gibi para kazanmıyoruz ama hayata devam etmek zorundayız.

Albüm gelirleri azaldı, terör olayları yüzünden konserler de iptal ediliyor, İleriye dönük endişeniz var mı?

Formül üretmek zorundayız. Orhan Gencebay gibi sanatçı abilerimiz, üç yıldan bu yana ciddi anlamda devlet büyüklerimizle görüşmeler yapıyor. Müzik sektörünü hayatta tutmak için çareler aranıyor. Biz de hayatı durdurmamak için elimizden geleni yapıyoruz. Negatif ve kötü duyguların hayatımızdan çıkması gerekiyor. Allah izin verirse, bu ülkede müzik sektörünü bitirmeyeceğiz.

‘Bizans Oyunları’ filminde oynadınız. Oyunculuğa yönelmek gibi bir fikriniz var mı?

Zaten oyunculuk mezunuyum. Sinema çok zevkli. Özellikle oynadığım karakterlerin renkli olmasını tercih ediyorum. Ama bundan sonra daha normal rolleri tercih edeceğim.

‘Evlilik kötü bir şey değil’

Evlilik nasıl gidiyor?


Evlilik insanların korktuğu gibi kötü bir şey değil. Bunun farkında olduğumuz için elimizi çabuk tutup evlendik. Her şey çok güzel. Eskiden nasıl yaşıyorsak, şimdi de öyleyiz.

Eşinizin giydiğiniz kıyafetlere karar verdiği haberleri çıkmıştı...

Alakasız bir çift olarak görünmek istemediğimden dolayı, dışarı çıkmadan önce Merve’ye danışıyorum.

Fikir alışverişi yapıyor musunuz?

Birbirimize sürekli danıştığımız için ortaya güzel fikirler çıkıyor. Merve, kariyerini güzel yöneten, iyi bir oyuncu... İkimiz de kendi bildiğimiz işleri iyi yapıyoruz.

Çocuk düşünüyor musunuz?

Şu anda düşünmüyoruz. Çocuk, çok büyük sorumluluk. İki tarafın da vakit ayırması lazım.  Annenin çocuğuyla tamamen ilgilenmesi gerekiyor. Ben de ‘Çocuk oldu işlerime aynı tempoyla devam edeyim’ düşüncesine sahip bir insan değilim. Vaktimi ayırıp, çocuğumla ilgilenmek isterim. O yüzden biraz daha zamanımız var.
Konular Röportaj