Neslihan Atagül: 'Ben de tatlı yalanlar söyledim'

‘Yaprak Dökümü’nde canlandırdığı 'Deniz' karakteriyle tanınan Neslihan Atagül, şimdilerde "Fatih Harbiye" dizisinde hayranlık uyandırıyor...

Neslihan Atagül: 'Ben de tatlı yalanlar söyledim'

Genç başarılı oyuncu Neslihan Atagül; Akşam'dan Sibel Ateş Yengin'e konuştu..

‘Fatih Harbiye’ ile hayatınızda neler değişti?
Böyle bir projede yer aldığım için çok mutluyum. Mesleki hayatım adına olumlu bir adım atmış oldum. Üstelik çok da iyi bir kadroyla çalışıyorum ki bu da herkese nasip olmaz. Ekibimiz de çok iyi.Saatlerinizi bir arada geçiriyorsunuz dolayısıyla uyumlu çalışmak çok önemli.

Oynadığınız karakterin en çok hangi hikâyesini beğendiniz, karşınıza gelse ona ne söylerdiniz?
Oynadığım karakterin yani Neriman’ın hikâyesini genel olarak beğeniyorum. Hayat öyküsünün şu ya da bu bölümü diyemem. Onun hikâyesi benim için bir bütün. Neriman’a aslında güveniyorum. Onun hayata karşı farklı bir bakış açısı var. Yapmak istedikleri ve gerçekleştirmek istediği hayalleri var. Neriman’a çok da bir şey söylemeye gerek yok, çünkü o ne yapacağını bilir.

Mesela aşk konusunda ne söylerdiniz ona?
“Bazen gururu bir kenara bırakmak gerek Neriman” derdim herhalde.

Önceki söyleşimizde arkadaşlarınızla bir araya gelip birbirinizin odasını topladığınızı söylemiştiniz. Bu alışkanlığınız devam ediyor mu?
O bir alışkanlık değildi, yardımlaşmaydı. Onların ihtiyacı olursa ve benim de zamanım varsa neden olmasın. Arkadaşlar her zaman güzeldir. Okul hayatım boyunca görüştüğüm ve sağlam arkadaşlarımdır.

ANA KUZUSU DEĞİLİM

İlk kez hangi konuda inatçılık yapmıştınız?
Hep inatçı olduğum için hatırlamıyorum. Aileme sorsam onlar da hatırlamazlar herhalde. Çünkü kafama ne koyduysam yaparım. Oyunculuk söz konusu olduğunda da ailem “Tamam” dedi ve itiraz etmedi. Bir şey istiyorsam boşuna değildir ve bunu da annem çok iyi bilir. Benim bütün işlerimde annem hep yanımda olur.

Ana kuzusu musunuz?
Ana kuzusu değilim ama annemin hep yanımda olmasını isterim. Zaten o yaşta sete tek başına gitmek çok da kolay değildi.

Hiç asilik yapmaz mısınız?
Beni çok tanımayanlar sakin olduğumu düşünürler. Aslında sakinim ama asiliklerim de vardır. Kafama koyduğum şeyi yaparım. Bana doğru geliyorsa o artık benim doğrumdur. Bazen çok fazla dinlemem ben insanları.

Annenizin önüne adres yazılı kâğıdı bırakıp sizi Erberk Ajans’a götürmesini istemişsiniz. İsteklerinizi hep yumuşaklıkla mı kabul ettirirsiniz?
İnsanlardan çok fazla bir şey isteyebilen biri değilimdir. Her işimi kendim yaparım. Çocukluğumdan beri böyle alıştım, böyle öğrendim. Annemden beni götürmesini istediğimde de 13 yaşımdaydım ve adres bilmiyordum haliyle de annemin beni götürmesi gerekiyordu (gülüyor). Ajansa kaydolduktan bir ay sonra da reklâm filminde oynamıştım.

Mesela sizin çok isteyip de ailenizin istemeyeceği bir konu olursa tavrınız ne olur?
Ailem benim isteklerime ve kararlarıma saygı gösteri, bana güvenirler. Ben istiyorsam yanlış bir karar olmadığını bilirler ve o yüzden de sıkıntı yaşamayız pek. Tabii ters düştüğümüz zamanlar da oluyor ama güzellikle halledilir. Bu her zaman benim için öyledir.

HAKSIZLIĞA VE YALANA DAYANAMAM

Sizi neler üzer?

Asla haksızlığa gelemem. Yalana da aynı şekilde tahammül edemem.

Neler mutlu eder peki?
Bilmem, her şeyden mutlu olabilirim ama bir amacımın olması mutlu eder.

İleriye dönük hedeflerinizi anlatır mısınız?
İleriye dönük tek hedefim oyuncu olmak. Başka hiçbir şey istemiyorum. İyi bir oyuncu ve elbette düzgün bir insan olabilmek. Oyuncu olmak derken de adamakıllı oyuncu olmaktan söz ediyorum. Oyuncuların öyle yüksek egoları var ki ben böyle olmak istemiyorum. Arkama dönüp baktığımda sağlam işler yaptığımı görmeliyim. “Keşke bunu yapmasaydım” demek yerine “İyi ki böyle devam etmişim, iyi ki benim çizgim bu olmuş demeliyim.” 

Sizin için âşık olunası erkek nasıl olur?
Âşık olabileceğim erkek öncelikle zeki olmalıdır. Zaten zeki olursa gerisi de tamamlanırmış gibi geliyor. Bir de merhametli olması gerekir.

ASLAN KİBİRLİ OLUR DERLER

Başucu kitaplarınız var mıdır?

Michael Ende’nin ‘Momo’ adlı kitabını çok severim. Tezer Özlü’nün  ‘Çocukluğun Soğuk Geceleri’ ve Carlos Castenada’nın da ‘Don Juan’ın Öğretileri’ başucu kitaplarımdır. 

‘Don Juan’ın Öğretilerini’ sevdiğinize göre spiritüel konulara da ilginiz var mı? Doğu felsefesinin hangi yönlerini uygularsınız?
Hiçbir öğretiyi okuyup da hayatıma uygulamam. Eylemlerimi ve düşüncelerimi hislerime göre oluştururum. Bunların o düşünce sistemiyle ve spirütüellikle bir alâkası varsa da tamamen tesadüftür.

Aslan burcusunuz, hangi özelliklerini taşırsınız, kıskanç mısınızdır mesela?
Burcumun tüm özelliklerini taşıyorum herhalde. Gerçi pek anlamam burçlardan ama… Mesela Aslan burcunun kibirli olduğu söylenir. Bir tek bu durum yok bende. Kıskançlık konusuna gelince çok sevdiklerimi kıskanırım, evet. Ama bu kıskançlık duygum insanları çok da rahatsız etmez. Tatlı tatlı, haddimi bilerek yaparım.

BEN DE TATLI YALANLAR SÖYLEDİM

Ailenize hiç yalan söylediniz mi?

Herkes hayatının bir döneminde tatlı yalanlar söylemiştir. Hiçbir zaman ailemi yaralayacak ya da üzecek yalanlarım olmadı bugüne kadar. Bunu sadece aileme değil, kimseye yapamam.

Bize tatlı yalanlarınızdan söyler misiniz?
Şu anda aklıma gelmiyor o tatlı yalanlar. Düşünün o kadar önemsizlermiş işte.

Şu an hayatınızdan memnun musunuz?
Evet, hem de çok memnunum. Her şey yolunda gidiyor. Yaz da geliyor, mis.

Bir filmin yarısında çıktınız mı?
Bu cevabı vermek üzücü ama maalesef bir iki kere çıktığım oldu. Aslında, Genelde filmin türü ne olursa olsun, beğensem de, beğenmesem de izlerim.

İnsanlar hakkında ne düşünüyorsanız pat diye söyler misiniz?
Düşündüğüm şeyi söylerim ama pat diye değil. Çünkü karşınızdaki insan için bu kırıcı olabilir. Ben daha yavaş yavaş incitmeden anlatmaya çalışırım karşımdakine derdimi.

En güzel yeriniz neresi?
Bilmem ki, bu çok zor bir soru (gülüyor). Cevap veremem galiba. Gerçekten en güzel yerim neresi bilmiyorum. En çirkin yerimi de.

Şehir hayatından bunalıp da uzaklaşmak istediğiniz olur mu?
İstanbul’un her yeri kalabalık. Yaşım çok genç ama bazen öyle çok boğulduğumu hissediyorum ki. O zaman sakin bir yer özlüyorum ve Şile’ye gidiyorum. Birkaç gün denizi izliyorum ve geri geliyorum. Benim gitmelerim bu kadar oluyor. 

Konular Röportaj